Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Uzun zamandır “iyilik” üzerine bir yazı yazmak vardı aklımda. Bir türlü yazmaya fırsat olmadı. Araya başka konular girdi. Nihayet bilgisayarın başına geçtim, “iyilik” üzerine düşünmeye başladım. Öncelikle yeni bir yıla girmenin eşiğindeyken iyilik, hoşgörü ve umudumuzu kaybetmemek dileğiyle.
Yeni bir yıla başlarken ve herkes iyi olmak, iyi yaşamak istiyor. İyilik, birine karşılıksız olarak yardım etmek demektir. Gönlü geniş, ahlakı güzel insanlar iyilikte birbirleriyle yarışırlar. Rengârenk çiçekler, bol meyveli ağaçlar ufacık tohumların büyümesi ile olur biliyorsunuz. İşte iyilik aynı bu küçük tohum gibidir. Bir iyilik yaptığımızda, iyilik tohumunu toprakla buluşturmuş oluruz. O tohum büyür büyür mis kokulu çiçekler gibi lezzetli meyveler veren ağaçlara dönüşür. İyilik yapmanın verdiği mutluluğu hisseden insan, daha da çok iyilik yapmak ister. Kendisine iyilik yapılan kişinin ise yükü hafifler, yüzü güler. O da başkalarına iyilik yapmaya çalışır. Bir iyilik, yenilerine sebep olur. Böylelikle iyilikler çoğalır. Mutluluk ve huzur dalga, dalga bütün dünyaya yayılır. İyilik yaparken güzellikler için umut bulaşıcı hastalığımız olsun. Dünyada, ülkemizde, kişisel hayatımızda çok zor geçen bir yılı geride bırakıyoruz. Acıları, üzüntüleri ve karşı karşıya kaldığımız kötü olayları elbette unutmayacağız. Yapılanları bağışlamayacağız. Fakat tüm bu kötü olayları da omuzlarımıza yükleyip, yeni başlangıçları müjdeleyen yeni yıla da taşımayacağız.
Kıymetli Dostlarım, Canlar,
En çok korktuğum duygu, insanın umudunu kaybetmesidir. Umudumuzu kaybetmeyeceğiz! Karanlığın yerini güneş bırakmasıyla yeni günün başlaması gibi biz de yeni yıla yeni umutlarla girelim. Cesur olalım, yılmayalım. Umudumuzu çevremize bulaştıralım. Umut bulaşıcı olsun. Nasıl yapacağımıza gelince; ne yapıyorsak onu en iyi şekilde yapalım, merak edelim, okuyalım, sorgulayalım, bilgiyle hareket edip kendimizi yenileyelim, geliştirelim, değişime izin verelim. Etrafımızda sizlere ve bizlere engel olacak insanlar olacak, onlara kulaklarımızı tıkayarak doğru bildiğimiz iyiliğe güzelliğe emin adımlar ile ilerleyeceğiz.
Burada geçenlerde okuduğum kısa bir hikâyeyi aktarmak istiyorum.
Hikâye o ki:
Günlerden bir gün kurbağaların yarışı varmış. Hedef, çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar. Ve yarış başlamış. Gerçekte, seyirciler arasında hiçbiri, yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş.
Sadece şu sesler duyulabiliyormuş: “Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!” Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş.
Seyirciler bağırıyorlarmış: “Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!” Sonunda, bir tanesi hariç, diğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa, büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa, ona yaklaşmış ve sormuş, “Bu işi nasıl başardın?” diye.
O anda farkına varmışlar ki, kuleye çıkan kurbağa sağırmış!
Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Yaşadığımız şu dünyada hiçbir zaman her şey güllük gülistanlık olmayacak. Elbette hüzünler de olacak, gözyaşları da. Hepsi kabul ama orada takılmamak, o duyguya alışmamak önemli. Bir yandan da yine size yapamayacağınızı, başaramayacağınızı söyleyenler olacak. Boş hayaller kurduğunuzu anlatanlar, sizi yolunuzdan çevirmeye çalışanlar olacak. Artık vazgeçmeyin, yapmak istediğiniz şeylerin hiç birinden, hiç kimse için vazgeçmeyin. Kendinize inandıktan sonra, başaramayacağınız hiçbir şey yoktur. Kendi engeliniz olmayın. Her yeni yıl, yeni hedefler demek. Yeni hayaller, yeni umutlar demek…
Şimdi içinizden şunları söyleyin: ‘’İyi ki varım, iyi ki hayattayım, iyi ki yaşıyorum. İstediğim her şeyi başarabilirim. Hayatımın en güzel öyküsünü, hatta öykülerini yazabilirim. Hayat benim hayatım, yazarı benim, başrol oyuncusu benim ve oyunu istediğim gibi yönetebilirim.’’ Yapamazsın diyenlere meydan okuma zamanı.
Yıl değişiyor yeni yıl demek yeni bir öyküye başlamak demek. Sahne hazır. Siz neredesiniz? Bu yıl sizin yılınız olsun, bu yıl muhteşem bir başlangıç olsun.
Tıpkı Hz. Mevlana'nın dediği gibi:
Ey yiğit! Yazgıya bahane bulma,
Yükleme kendi suçunu başkasına.
Suçunu gör, dönüp de etrafında kendinin.
Kendindendir, gölgeden değil çektiklerin.
Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin?
Ne ektin de ektiğini biçmedin?
Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar.
Çocuğun gibi sonra gelip eteğinden tutar.
Yeni yıl, yeni başlangıçlar demektir ve yeni başlangıçlar yenilenmek demektir.
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.
SAYGILARIMLA, VESSELAM…