Sevgili Arkadaşlarım, Kıymeti Dostlarım, Canlar,
Zamanın birinde dört bilge dostlar buluşmuşlar. "Susmanın erdemliği" üzerine derin bir sohbete dalmışlar. İçlerinden biri, "Konuşmadığıma değil, konuştuğuma pişman olurum. Kimi zaman düşünmeden konuşurum, pişman olduğumda ise dilim beni dilim dilim eder" demiş.
Bir diğeri, "Söylemediğim sözün efendisi, söylediğim sözün esiriyim," diyerek karşılık vermiş. Üçüncüsü, "Konuşanlara şaşarım ki, söylediklerinin çoğu aleyhine tanık olur. Ağızlarından çıkan sözler, sahibini yaralar" sözleriyle farklı bir yorum getirmiş konuya. Dördüncü bilge ise, "Konuşmayı kabul etmemek, söylediğimi reddetmekten daha kolaydır" diyerek katılmış. Bende diyorum ki sosyal medya kullanıcısı istediğin kadar bağır bazıları sadece bağırarak gürültü çıkarır. Çoğu insanda ona sadece merakından bakar.
Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Ben İmdat Yayla olarak yıllarca hem iş hayatımda hem de gazetecilik mesleğinde yerinde ve zamanında susmasını bilen, bazılarının canlı yayın yaparak bağırmasının tuzaklarına düşmeden, yapacaklarını kanunlara uygun bir şekilde sessizce halletme karakterine sahip biriyim. Benim hayat tecrübesinden edindiğim susan aklını başına alır, daha derin ve dingin düşünür. Kendini daha iyi denetleyebilir. Sorunlu ailesinin bile kabul etmediği bir kurumun bir yerine sığınarak bedava yaşamaya çalışan ve bazı şahısları tehdit dili ile sigara parası çıkaran zati muhteremi muhatap alacak kadar çukurlaşmadım. Benim şahsıma yapılan iftiraların hesabını sormak için planlı ve hukuk çerçevesinde hareket etmekte ki kararlılığımı herkes iyi bilir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) "Susan kurtulur" diyerek konuşmanın tehlikelerine dikkat çekmiştir. Çok konuşan insan gösterişe kaçarak, ego zıplamaları yaşaması, Sosyal Medya Kullanıcısı bazı şakşakçıların alkışlarına kanarak başlarına açacağı felaketin farkında değiller zannedersem. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının bana vermiş olduğu kimlik ile şehvete kapılmadan yararlı bilgiler ve haberler yaparak manevi güç ve haz ile gerçekleri söyleyip yazdığım sürece şahsıma ve gazeteme artı değerler kattığını gözlüyorum.
Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Dilin kendisi küçüktür ama işlevi kendinden büyük sonuçlara neden olabilir. İşlediği hayır ve şerler çok büyük boyutlara ulaşabilir. İki tarafı keskin kılıçtır. Organ olarak da kullanım alanı geniştir. Göz yalnızca renk ve şekilleri görür. Kulak belli titreşimdeki sesleri duyar. Ellerimiz dokunduklarının farkına varır. Temas etmediği nesneleri tanıyamaz. Dil, her kapıya anahtar olur. Kontrolümüzden çabucak kaçabilir. Dilini frenleyemeyenler, dilini düzeltemeyenler pek çok olumsuz sonuca da katlanırlar. Farkına varmadan dedikodu yaparlar, başkalarını yargılarlar, insanların arasını açarlar.
Ben bunu bildiğim için çarşamba günü başkan ile uzun uzun sohbet ettik. Fazla detaya girmeden, boş konuşmamak bilgi alış verişi yapmak, tek derdimizin memleket sevdası olmak ve memleketimizin dertlerine ve sorunlarına çare olmak, aklın yolu bir fitneye fırsat vermeden bir telefon kadar yakın olduğumuzu ve onunda aynı dili konuştuğumuzu söylesem yeterli olacaktır. Gereksiz ve fazlada konuşmak da bizlere yakışmaz zaten… Alay etmek, ayıplamak, leke sürmek, gönül kırmak, hakaret etmek sosyal medya kullanıcısının işi, bırakalım oda işini yapsın kötülük onun kanına işlemiş.
Bir başkasının yokluğunda ve onun arkasından konuşmayı huy edinerek bir şey yaptığını zannedenleri muhatap alacak değilim. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V ), insanın gıybetini edenlerin zinadan daha büyük bir günah işlediğini söylemiştir. İnsan demeye dilim varmıyor ama o insanların iç dünyalarına yerleşen haset ve çekememe güdüsü nedeniyle kendilerinden üstün olanlara çamur atmaktan iftira etmekten ayrı bir zevk aldıkları aşikârdır...
Bizim desturumuz düşünmenin, düşündüğünü dile getirmenin Allah’ın büyük bir nimeti olduğunu idrak etmektir. Bizim üstünlüğümüz sadece düşünerek konuşup yazmanın elde edilen belgeler ile insanları doğru bilgilenmesine katkı sağlamaktır. Biz yıllardır gazetecilik mesleğini bilim, teknoloji ve yenilikleri kullanarak memleketimizin fayda ve hizmetine sunup içerideki pislikleri aşikâr edip barış ve kardeşçe yaşamayı amaçlamaktır.
Lafı fazla uzatmadan "Büyük insanlar az konuşur, çok çalışır ve yerinde konuşmasını ve susmasını bilmek akıllı insanların işidir".
Hz. Mevlana’nın "Anlayana anlatmazsan zulmedersin, anlamayana anlatırsan yine zulmedersin," sözünü hatırlatmak istedim.
Unutmayalım ki, gerektiğinde susmakta bir erdemdir.
SAYGILARIMLA VESSELAM.