Sevgili Arkadaşlarım Kıymetli Dostlarım Canlar
Her zaman insanlarla iyi geçinmeyi seven birisi olmaya çalıştım. İçimde farklı insanları, farklı yaşantılarını tanımaya çalıştım. Geldiğim şu yaşımda, biraz insan tanımışlığım vardır, kendi çapımda. Sadede gelirsek, bir yerden sonra şunu fark ediyor insan , herkes haklı. Herkes yetenekli ve herkes akıllı. Bütün şahıslar siz onu dinlerken kendisini en önemli kişi olarak görebilmektedir. Haksızlar mı, belki evet, belki hayır. Biraz olaya empati yaptığınızda ‘gıcık’ olduğunuz insanların dahi aslında kendi bakış açılarından haklı olduklarını görebilirsiniz. Böyle görmeye başladıktan sonra da inanın onlara kızasınız gelmiyor. Belki içinizden sevmek de gelmiyor ancak, nefret de edemiyorsunuz. Çünkü neye inanırsanız inanın ya da inanmayın o kişi sizin inandığınız Allah tarafından yaratıldı. Siz şayet Allah’ı seviyorsanız, bence onun Yarattıklarını da sevmelisiniz. Çünkü benim inandığım Allah kötü insan yaratmaz.
“Yaradılanı Severiz, Yaradandan Ötürü” Sevmek ve sevilmek. Acaba dünya üzerinde bu iki eşsiz duygudan yücesi var mı? Ben biliyorum. Hiç bir maddi değerin satın almaya gücü yetmediği, hiçbir güzelliğin aksini söyletemediği ve hiç bir baskının silip atmaya kadir olamadığı bir duygudur Sevgi
Kıymetli Dostlarım Canlar
Herkesi sevilmek, Bu yalancı dünyada herkese nasip olmayan emsalsiz bir duygu. Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar, bazı insanlar tadamazlar bu güzel duyguyu. Bir şey vardır sıcak gelmeyen. Bir şey vardır samimi gelmeyen, sonuçta sahte bir tebessüm veya yalancı bir iltifatla bitiverir aradaki sevgi bağı. Ben yaşadığım bunca ömrün, her karesini ince ince gözden geçirdiğim zaman sonsuz mutluluk duyuyorum.. Çünkü çocukluğumdan bu yana ruhumu acıtan her olayda sevgi okşadı benliğimi . Devam eden zaman dilimlerindeyse derdi olan kim varsa önüme çıktı, belki çok fazla çözüm getirememiş olabilirim. Ancak sevgi çözdü bir çok problemimi. Sevgiyle bağışladım kalbimi kıranı. Yani sevgimin karşılığında bol bol kazandım sevilmek denen iç huzurunu. Yaşadığım büyük acıda daima yanımda oldu sevdiklerim. Hüznümü ve derdimi paylaşmaya ihtiyacım olduğu günler kadar, mutlu günlerimde de yalnız bırakmadı beni yine o sevdiklerim. O nedenle sevgiyi ve sevilmeyi çok fazla önemsiyorum. Yaratanın her kuluna sevip sevilmeyi nasip etmesini diliyorum.
Sevgili Arkadaşlarım Kıymetli Dostlarım Canlar
Şuna çok inanıyorum. Eğer severseniz, sevilirsiniz. O yumuşacık gönülle de hiç kimseyi kıramaz, darılamaz, kaba davranamazsınız. Bunları içimden gelerek, sevginin sihrine inanarak yazdım. Birçok olay yaşadım sosyal hayatımda. Bu yaşadıklarımla hamdım, piştim. İnsan okumayı öğrendim. Sahteyle gerçeğin arasındaki farkı gözlerinden keşfettim. Ve, uzun zamandır kiminle dostluk alışverişin de bulunmam gerektiği bilmecesini hata yapmadan çözebiliyorum. Arkadaşlarıma da hep söylerim. Eskiden büyüklerimiz, arkadaşını, dostunu, seni seveni sevmeyeni anlamak için onunla yolculuk yapmalı, yemek yemeli, bir kaç gün aynı ortamda olmalı gibi nasihatler de bulunurlardı. Eğer biraz hayat okulunda dirsek çürüttüyseniz bir kaç saat içinde ak mı, kara mı anlarsınız. İnsan denen canlının alacası her ne kadar içinde de deseler, bazı durumlarda dışarı çıkıveriyor anlayacağınız. Neyse adeta idare lambası olmak için gelmiş olanlarda var dünya ya. Hep idare ederler ortalığı. O darılmasın, bu kırılmasın. Ya yanlış anlarsa. Diye, diye insan idare etmek kaderleridir sanki. Eh ben de onlardan biri sayılabilirim. Tek değişik yanım, baktım olmuyor ve zamanı geldi, arkasından değil de yüzüne söylerim yanlışlarını. Ve, selamı kesmesem de samimiyetimi ve içtenliğimi bitiriveririm o kişiye karşı. Bunun yanlış bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum.
O zaman hem “dağ dağa küsmüş, dağın haberi yok” meselesi kalkar ortadan, hem de yanlış anlamalar doğru yolu bulur.
Sizi seviyorum…
SAYGILARIMLA VESSELAM !!