Sevgili Arkadaşlarım Kıymetli Dostlarım Canlar
Onur ya da şeref, insanın değeri, üstün ve erdemli olma halini ifade eder. Eskiden itibar, vakar, şeref ve haysiyeti ifade etmek için kullanılan “izzet-i nefs” sözünün yerini son yüzyılda “onur” kelimesi almıştır . İzzet kelimesi sözlükte, üstünlük, şeref, haysiyet, güçlü ve kuvvetli anlamına gelir. İzzet, her şeye galip gelen güçtür. İnsan, Allah’ın en güzel eseri olması bakımından değerlidir. Her insan, insanlığın şerefli bir ferdi olarak toplumda yer almak ve bu şekilde tanınmak ister. Her dünya görüşünün de, kendi değer yargılarına göre bir onur ve şeref ölçüsü vardır. Kimi, mal, mülk ve servetle, kimi şöhretle, kimi üst düzey makamla, kimi kariyerle, kimi aile, kimi de erdemli bir şahsiyetle onurlanmak ister.
İnsanın nefsi, servet, makam ve otoriteye sahip olarak güçlü olma arzusundadır. Nefis, izzet ve şerefi, dünyevi varlıkta ve otoritede arar. İslam bize, mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu ve Kadir-i Mutlak eşsiz güç ve kudret sahibinde Allah olduğunu öğretir. Bunu idrak eden mü’min de ancak gerçek gücün sahibine mensup olarak izzet ve şeref sahibi olacağına inanır. Allah’u Teala, “Dualarınız da olmasaydı, Allah size ne diye değer verecekti.” buyuruyor. Bu ayetten izzet, onur ve şerefin, dua ile gerçek gücün sahibine yakınlıkla ve O’na mensubiyetle elde edilebileceği anlatmaktadır.
Sevgili arkadaşlarım
Mü’min, davranışları ve yaşam tarzı ile İslam ahlakının temel prensiplerine göre şekillenmiş kişidir, münafık ise İslam ahlakını taklit eden fakat onu hayatına uyarlamayan kimsedir. Dikkat edilirse onuru zedeleyen hususların çoğu münafıklığın alametleridir. Münafıkların kendilerine ait özgün kişilikleri yoktur. Münafıklar, her dönemin ve her ortamın adamıdır. Duruma göre vaziyet alırlar. Bu sebeple münafıklar ikiyüzlüler, dünyanın en onursuz ve şerefsiz şahsiyetleridir.
Onurunu kaybedenler, sığındıkları güce adeta taparlar. Gücün gerçek sahibini göremeyenler ve aşağılık kompleksine kapılmış olanlar, Allah’tan başkasına taparak ve sığınarak yaratılışta Allah’ın kendilerine bahşetmiş olduğu onuru da kaybetmişlerdir. Çoğunlukla insanlar, şeref ve itibarı, mal, mülk ve servette ararlar. Kimseye muhtaç olmadan yaşamak da onurdur ancak sırf itibar için mülk edinmek, para ve mal biriktirmek kişiyi servetin bağımlısı haline getirir. Bu durumda insan mala değil, mal insana sahip olur. Bu da onursuzluğa yol açar. Makam sahibi olmayı ihtiras haline getirmek de böyledir. Bazıları, yüksek modelli araba kullanarak ve konforlu konutlarda yaşayarak onurlu ve mutlu olacaklarını zannederler. Bunlar, kaybettiği onuru yanlış adreste arayan kimselerdir.
Kıymetli Dostlarım Canlar
Kendisine saygısı olan insanlar benim için önem taşır. Çünkü insanın, yalnızca insan olmaktan saygıdeğerliğine hak etmektedir. Ne adla olursa olsun, kim olursa olsun, kimsenin kimseyi aşağılamaya hakkı ve hukuku yoktur. Haddi de…
Zira “Herkes, onur, şeref ve haysiyet sahibidir.” Bununla birlikte, günümüz toplumunda bazı kişiler giderek saygınlığını kaybediyor. Şeref ve haysiyetin içeriğini bilmeden yaşıyor. Haysiyetini kaybettirecek her türlü eylem ve söylemin içinde var ama lafa gelince şerefine söz söyletmiyor. Haysiyetsiz ,şerefsiz, hain, terörist veya onursuz ve saygısız gibi sözlerin havada uçuştuğu bir toplumda yaşıyoruz. Sosyal medyada ise evlere şenlik. Ağzı olan konuşuyor, düşünmeden yazıyor. Kendine yapılmasını istemediğin hareket ve davranışı başkasına yapmayacaksın!
Bazı gazeteci geçinen şahıslara Bir çift sözümüz olacak. Sakın bundan sonra Haysiyet, onur, şeref gibi kelimeleri ağzınıza almayın! “Bu benim için onur kırıcı.”, “haysiyetime dokundu.” , “Haysiyetim, şerefim için her şeyi yapabilirim.” gibi kavramları ise hiç kullanmayın! Bu sözleri kullanmanız için , Önce ahlaklı ve ilkeli olmanız gerekir. Sen her lafı söyleyeceksin, başkası cevap verince isyan edeceksin! Yok öyle yağma rüzgar ekersen fırtına biçeceksin.
Sizlere Şahsiyetinizden dolayı kimse saygı göstermiyor. Sizler bulunduğunuz makamda kalmak için onur ve haysiyetinizi ayaklar altına alan, Mahiyetinizde çalışanlara zulüm, siyasilere dalkavukluk yapan, Edep, kural, nezaket tanımayan ,Çıkar peşinde koşan, Deveyi hamutuyla yutan tiplersiniz.
Sevgili Arkadaşlarım Kıymetli Dostlarım Canlar
Zemin kaygan, ilişkiler uçucu ve geçici olunca, kimsenin kimseye güveni de kalmadı. Kim kimi tutarsa öpüyor! Dindar olmayan ama din istismarcısı olan siyasetçiler. Zengin ama edep ve ahlak yoksulu kapitalist patronlar. Kendini eğitimli sanan, ancak halkın değerlerini bilmeyen cahiller. Yazan-çizen ama çıkarı olunca düşünmeden kalemini satanlar. Bilmelidirler ki, fırsat doğduğunda ilk hançeri bunlar yiyeceklerdir. Ama yanlarında hakiki dostları olmayacaktır. Böyle insanlardan onurlu davranış beklemek körlerden güzel bir tabloyu anlatmalarını beklemek gibidir.
Hz. Ali, “Şeref, fazilet ve edepledir; asalet ve neseple değildir" diyor.
Bazı insanlar var ki, “haysiyet yoksunu” Bunu toplumun geniş bir kesimi de biliyor. Kendisine saygısı yok, Değerleri yok, İtibarı yok, İzzeti nefsi yok , Edep olmazsa, ahlak olmazsa, onur ,şeref, haysiyet olmazsa neye yarar!
Hz. Mevlana’nın dediği gibi, ‘’iki şey mühimdir; birincisi okyanus gibi bol haysiyet, ikincisi elif gibi dimdik şahsiyet!’’
Dürüst olan Gerçek arkadaşlarım ve Dostlarım gibi, onlar yalan dolan bilmezler, karışık ve alengirli işlerle de uğraşmazlar, kendi çıkarları için eğilmezler, kimsenin karşısında el pençe durmazlar, hayatlarında yağcılığa asla yer vermezler, yağdanlık olmazlar.
Daha sayayım mı?
Davranışları sakin, sözleri doğru, ahlakları güzel, duruşları vakarlı, hedefleri yücedir. Bunun yolu, kendine saygı duymaktan ve sağlıklı davranmaktan geçer. Çünkü “şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev, hayattır.
Adaletsizliğe şahit olup göz yuman insanlar haysiyet ve onurlarını kaybetmeye mahkumdur. Bir şahsa karşı yapılan haksızlık, herkese karşı yapılmış bir tehdit demektir.
Hiç bir kimseyle yarışmadım yarışmam, çünkü aynı yollardan geçmedik, Aynı koşularda yaşamadık .Benim bu meslekte kendi yolumu tamamlayıp geldiğim yer bu kadar. daha da ileri gideceksem gene yol kendi yolum olacak. Başkasının yoluna sapmaya yetecek kadar ne zamanım nede ömrüm var. Herkesin kendi hayatı kendine , sizlere iyi yolculuklar beyler.
SAYGILARIMLA VESSELAM