Geçmişte ve Günümüzde Gazetecilik Deyince Aklınıza Ne Geliyor ?

Sevgili Arkadaşlarım Kıymetli Dostlarım Canlar

Gazeteci deyince aklınız ne geliyor ? Günümüzde gazetecilik hem kolay, hem de çok zor bir meslek olduğundan, Gazetecilik sürekli tartışma konusu olmuştur. Öyle bir mesleğin içerisindeyiz ki, sürekli tartışma konusu oluyor. Eğer doğruları yazarsan vay haline, ya mahkeme salonlarındasın ya da ekonomik olarak zora girersin. O nedenle mutlaka ya kuvvetliden yana olup gemini yüzdüreceksin ya da zor koşullarda mesleği sürdüreceksin.

Ancak ne var ki son dönemde, Gazetecilik dijital bir konuma gelmiştir. Sahada ve pratikte mesleğe bakış açısı değişmiştir Toplumun Bakışına göre kuşkusuz her eline kağıt kalem alan gazeteci değildir, benin fikrime göre ise her web sayfası kuran da gazeteci değildir, ya da gazetecilik mesleği yolgeçen hanı hiç değildir. Mektepli ya da alaylı olsun gazeteciliğe giden yol bilgi, birikim, yetenek, özveri, tutku, istek, aşk ve şevkle yapılmalıdır. Bilgi birikimi olmayan, gazetecilik tutkusu bulunmayan gazetecilik denizinde yüzemez, yüzmeye kalksa bile boğulur, gider. Bunun örneklerini de, her seçim döneminde karşımıza çıkarılan, sonrasında sonuçları hüsran olan sözde gazetecileri defalarca gördük.

Sevgili Arkadaşlarım

Yukarda bahsettiğim meslek olan gazetecilikle ilgili düşüncelerimden hareketle vatana ihaneti, hainliği, saygısızlığı, yalancılığı, gammazcılığı ve de ağababalara şirin gözükmek için her fistanı giymeyi marifet sayan insanları “ Gazetecilik meleği ile karıştırmayın, benim Gazeteci deyince aklıma gelen ilk isim Yunan İşgalcilere ilk kurşunu atacak cesareti gösteren milli mücadelenin ateşini yakan ve şehit olan ahlaklı ve bağımsız gazeteci Hasan Tahsin’dir. O, kurşunla düşmanı vurmuş, kalemiyle halka doğruları anlatmıştı. Bugün ise gazetecilik kisvesi altında ne idüğü belirsiz kurşun kalemler, sahte deklanşörler her türlü yalan dolan işlerle kamuoyunda gazeteciliğin onurunu ve itibarını zedelemektedirler.

Dile kolay bundan tam 9 yıl önce Haftalık olarak Üretici Haber Gazetesi ‘ni çıkarmaya başladığımda daha önceleri tanışma şerefine nail olduğum değerli Ağabeyim Uğur Özteke’den fikir almaya gitmiştim . Hiç unutmam şöyle demişti. ‘’Bu mesleğin içerisinde Yalan Dolan Haber yapmak için para alan gazeteci kılığında şeref yoksunları var ” onlar gibi olacaksan hiç bulaşma gazetecilik işine demişti. Yıllar geçtikçe Uğur abinin ne demek istediğini ve kadar haklı olduğunu anlıyorum şimdi.

Kıymetli Dostlarım

Şimdikilerde, habere koşturma, araştırma, düşünce yazma yok. Belediyeler göndersin haberi, biz noktasına virgülüne dokunmadan koyalım web sayfalarımıza, nemalanmaya bakalım mantığı ile gazetecilik yaptığını zannedenler çoğaldı. Mesleği amaç değil, varacakları yerde çabucak inebilecekleri bir araç olarak görüp kullananlar, sömürenler gazeteci mazeteci olamazlar, Her devrin adamı fırdöndülere basın emekçisi demek ne kadar doğru bilmem kararı sizler verin. Bir avuç kalsa da “palto değil kafa tutan” cesur gazetecileri saygıyla selamlıyorum.

Bir Zamanlar Gazeteciler Dünya’ya Barış veya Savaşı Getirebilirdir

Dünya’da insanoğlu her zaman bilginin peşinden koşmuş ve ilerleyen zamanlarda ise dünyada gelişen olaylar hakkında doğru haberlere ulaşmak için büyük çabalar harcamıştır. Yalan haberlerin medya aracılığıyla maksatlı şekilde yayınlanması toplumları tehdit ederken, tarafsız ve doğru şekilde servis edilen haberler ise insanlığa huzur ve mutluluk getirmiştir.

Gazetecilikte tarafsızlık ilkesi, bir yandan ahlaki diğer yandan ise yaşanan olayların içeriğine sahip konumdadır. Gazeteciliğin en önemli değerlerinden biri olup, doğru habere ulaşmanın bir yolu ve gazetecilerin ahlaki göstergesidir. Bir gazeteci ahlaki değerlerinin referansı olan tarafsızlığı ile dünyaya barış getirebilirken, doğru yerine yanlıştan taraf olduğunda ise dünyada savaşlar olup kan akmasına ve gözyaşlarının sel olmasına neden olabilmekteydi. Bunu gazetecilik tarihinde çok okuduk. Buna örnek verecek olursak, Mahatma Gandi bir gazeteciydi ve kötülüğe karşı aktif ama şiddet olmadan direnişin sembol ismi olarak gönüllerde yerini almıştır. Kendi çıkardığı İngilizce Young India gazetesinde olsun diğer editörlük ve yazarlık yaptığı dergi ve gazetelerde her zaman tarafsızlık ilkesini en ön planda tutmuştur. Tarih onu onurlu ve ahlaklı duruşu ile altın harflerle yazmıştır.

Sevgili Arkadaşlarım Kıymetli Dostlarım Canlar

Peki biz gazetecilerin hep isimleri altın harflerle mi yazılır? Hayır, hayır kırk bin kere hayır. Örnek mi istiyorsunuz alın size örnek . Gazeteci Theodor Herzl’in kurucusu olduğu siyonizmi örnek olarak verebiliriz. Yahudileri birbirinden uzaklaştırdığı gibi günümüzde Siyonizmin Ortadoğu’da nasıl kan akmasına neden olduğunu açık bir şekilde görmekteyiz. Her ne kadar Siyonizm, tarihi ve vazedilmiş İsrail toprakları olarak tanımlanan Kenan bölgesinde bir Yahudi devleti kurulmasını savunan Yahudi milliyetçiliğini esas alan ideolojik fikir hareketi olarak gözükse de günümüzde savaşa ve gözyaşına neden olmaktadır.

Siyonizmin, gazetecilere bakış açısı ile siyonizme hizmet etmeyi kendilerine amaç edinmiş bir takım medya mensuplarının duruşları medyanın etik değerleriyle örtüşüyor mu? Sizce . Türkiye haricinde Filistin sorunu ve meselesine karşı bir duruş görmeyen Siyonizm, Filistinlilere karşı askeri politikalarını sertleştirmeye ve her geçen gün yeni kaos projelerini üretmeye çalışmaktadır. Uzun yıllardır Batı medyası İsrail-Filistin meselesini ve savaşını, İsrail’in kendisini savunduğu bir savaş olarak kamuoyu ile paylaşmaktadır.

Günümüzde gazetecilikte tarafsızlık çok büyük önem arz etmektedir. Tarafsız olma referansı ışığında gazeteciler olaylar ve haber konusu olacak durumlar hakkında ilk elden yani olaylara şahit olarak bilgi sahibi olmak için çaba harcamalılar.. Gazeteci haber yapacağı durumları görmesi ve gerekli olması halinde araştırması ve hatta durumu soruşturması gerekir. Fakat günümüzde araştırıp yazmak yerine Günahı ile sevabı ile maalesef kopyala yapıştır gazeteciliği yapmaktayız.

Bu yazımda özeleştiri yaparak medyanın tarafsızlık ilkesini çiğnemesinden dolayı kardeşlik bağlarına zarar verdiğini örneklerle anlatmaya çalıştım. Fakat her şeye rağmen İsrail’de de, Arap yarımadasında da, Batıda da medya etik değerlerine uygun olarak tarafsızlık ilkesini esas alan gazetecilerin sayıları az olsa da dengeli haber yapmaya çalışmaları ve barışın gelmesine katkı sunmak için çabalamaları dünya ve insanlık için bir umuttur.

Türk basın mensupları Filistin-İsrail savaşında gösterdikleri tarafsız ve cesur duruşları ile örnek olmuşlardır. Gerçek Basınımızın önünde saygı ile eğiliyorum.

SAYGILARIMLA VESSELAM