Sevgili Kardeşlerim, Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Aydınlatıcı ve doğru yol gösterici olan basın, bütün dünyada demokratik toplumların en büyük gücüdür. Güçlü bir yerel basın ise, ulusal basının en yüksek tirajı olan gazeteler kadar ses getirir. Basın fikir, düşünce, haberleşme özgürlüğü, insan hakları ve demokrasinin en yılmaz savunucusu olan bir güçtür. Bu işlevlerini çalışanları marifetiyle yerine getirmektedir.
63 yıl önce 10 Ocak 1962 tarihi ise, Türk basını bilhassa çalışan gazeteciler açısından önemli günlerden birisidir. Toplumu her konuda bilgilendirme hakkını kullanan gazetecilerin, sosyal ve kültürel haklarının belli bir düzeye çıkarılması 63 yıl önce yürürlüğe giren 212 sayılı Yasa ile mümkün olmuştur. Fakat aradan geçen bunca yılın ardından yasanın ön gördüğü hususlar dikkate alınmamış, siyasi iktidarların da göz ardı etmeleri sonucu, yasanın yaptırımdan yoksun bırakılarak yaygın uygulamadan kaldırılması sonucunu doğurmuştur.
Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Bu gün gelinen noktada gazetecilerin son yıllarda yaşadığı acıyı ve ‘’Çalışan Gazeteciler Günü’nün’’ eskisi gibi kutlamadığını görüyoruz. Bu durum oldukça üzücü ve düşündürücüdür. Bilhassa sivil toplum kuruluşlarının, bu duruma seyirci kalmamaları, medyaya sahip çıkarak toplumun geleceğine sahip çıkacaklarının farkında olmaları gerekir.
Çalışan gazeteciler haftanın yedi günü yirmi dört saat doğru haberin peşinde koşarlar. Gazeteciler, meslek ilkeleri ışığında dünyada ve ülkemizde yaşanan olayları anında kamuoyuna ileten, gündemin belirlenmesinde ve vatandaşların gerçekleri öğrenmesinde etkin görev üstlenmektedirler.
Bu günkü gelinen duruma baktığımızda basının durumu içler acısı. Yaratılan “havuz medyası” basının etik değerlerini bir kenara bırakarak, kişiler adına algı oluşturan mekanizma haline getirildi. Gelinen noktada besleme basının camiaya halel getiren taraflı ise ahlaki yoksunluk içindeki bir yapıyla demokrasi ve adalet kavramları yok etmektedir. İnsanların gerçek haber alma hakkı, idolüm üstadım Gazeteci Uğur Özteke Ağabeyim dediği gibi yalan haber gerçek haberin on adım ilerisinde koşuyor. Sosyal medya denen ortamda yalan yanlış bilgilerle haber bataklığına dönmüş durumda.
Sevgili Kardeşlerim, Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Bugün çalışan gazeteciler olarak kaybolmuş haklarımız çok fazla. Her geçen gün daha fazla yıpratılmaya çalışılıyor. Haber almanın etkili araçları ile kurumlar ve bireyler arasında veri akışını sağlayan, milletin gözü kulağı olarak özgür, tarafsız ve meslek ilkeleri ışığında görevini sürdüren gazetecilere sahip çıkmalıyız.
10 Ocak gazetecilerle dayanışma günü olmalıdır.
Çünkü gazeteciler, toplumu aydınlatan ve güç veren aydın kişilerdir. Ülkenin çağdaşlaşma sürecinde büyük rol üstlenirler. Bir ülkede demokratik sistemin güçlü temeller üzerinde yükselmesi, basın özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesi ile mümkündür. Düşüncenin suç sayıldığı, gazetecilerin para cezalarına çarptırıldığı, bir ortamda ‘’Çalışan Gazeteciler Günü’nün’’ iyi duygularla kutlanması düşünülemez. Karamsar duygular içinde, buruk bir şekilde kutluyoruz.
İşte bu duygularla;
Görevlerini yerine getirirken, meslek ilkelerini gözeterek tarafsız ve dürüst haberciliği ön planda tutan, tüm basın mensuplarımızın “Çalışan Gazeteciler Günü’nü” kutluyorum.
SAYGILARIMLA VESSELAM !!