Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Yaşadığımız toplumda ihanet denilince nedense akla sadece eşler, sevgililer gelir. Oysa ihanet o kadar çok yaygın ki insanlar arasında ihaneti yaşamadım diyen yoktur.
Vatana ihanet edenler oldu her devirde hala da var. Aileye, anaya babaya ihanet eden evlatlar var. Bir inandığı güvendiği kardeşin ihaneti karşısında çaresizlik içerisinde acaba dediğiniz olmuştur muhakkak. Arkadaşlar arasında en güvendiğiniz dostunuz sandığınız ilk fırsatta size ihanet ettiğinde şaşırırsınız. Sizin onun hakkındaki iyi niyetiniz onun tarafından kötü niyete ne zaman dönüştü bilemezsiniz. O İnsanın ne vakit kimin için ne planlar yapar asla bilinmezsiniz…
Yüce Allah Nisa Suresi, 107. Ayet şöyle buyuruyor:’’ Kendi nefislerine ihanet edenlerden yana mücadeleye girişme. Hiç şüphesiz Allah, ihanette ilerlemiş günahkarı sevmez.’’
İş yaşamında ihanet çok yaygındır. Dostunuz sandığınız kişiler ellerinde arap sabunları ile yollarınızı sabunlar. Amirlerine ise en sızma zeytinyağından daha yoğun yağ çeker. Abi, kardeş ve çok güvendiğin dostum dediğin insanlar, insanın en savunmasız olduğu kişiler en çok güvendiği kişilerdir. Bunlar bilir en zayıf yerinizi bu sebeple en çok o zayıf yerden yara alırsınız. Ölümcül olmasa da o yaralar yavaş yavaş öldürür duygularınızı, yaşama sevincinizi. Bir daha hiç kimseye güven duyamazsınız ve kendinizi kimsenin yanında güvende hissetmezsiniz. Bu sebeple her kim olursa olsun onun güvenini zedeleyecek hiç bir şey yapmayın. Vebali ağır olur ve kimsenin ahı yerde kalmaz. Güven en ince nadide porselende ince çatlak gibidir hep orada durur ve tamiri de yapılmaz. Ne zaman baksanız gözünüz en önce o çiziği görür. Kimse o çatlağı fark etmese bile sizin fark etmenize mani olmaz.
Peygamber efendimiz (s.a.v)bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor : “Emâneti olmayanın imanı yoktur, ahdine riâyet etmeyenin de dîni yoktur.”
Sevgili Dostlarım, Canlar,
İhanet eşittir cinayettir. Bir insanı öldürmek için silah gerekmez. Düşman silah ile yakınlarınız kurşun gibi sözlerle öldürür. Kardeş de demeyeceğim lakin yaratan öyle yaratmış sana nasihatim yapamayacağın hiç bir sözü verme, söz veriyorsan ardında kale gibi dur veya duramıyorsan nedenlerini karşındaki insanı incitmeden izah et. Söz vardır tonlarca ağırlık verir, söz vardır o ağırlıkları gül bağına çevirir. İhanetten uzak yaşayan, vatana, millete, ailesine ve tüm dostlarına bağlı, gerçekler ile huzur bulduğunuz insanların azalmaması temennisiyle. Hayat kısa, insanca yaşamak gerek. Üstelik Yaradan bu kadar canlının içinde sizi insan olarak bu dünyaya göndermeye layık bulmuş, Yüce yaratana ihanet etmeyin.
Değişiyor insan, vallahi değişiyor. Mesela ben, öyle çok değiştim ki… Bir kere bir selam verdiğime açmıyorum hemen, gönlümün kapısını artık öyle. Emin olamıyorum kimseden kendim kadar. İçimden geçenleri söylemiyorum kırıldığımdan beri en yakınımdakilere, susmayı öğrendim istemesem de. Tatlı söze aldanmıyorum uzun zamandır, samimiyet konusunda epey yol almışlığım var. Kırdığım tabularım, kızdığım eski bir ben var bir de.
Küskün de değilim kimseye, bu kadar iyi niyet vallahi fazlaydı kırılgan kalbime. Affedemediğim şeyler var elbette ama yine de teşekkür ederim gözümün açılmasında emeği geçenlere...
SAYGILARIMLA VESSELAM.