Sizler Mutlu Olduğunuzu mu Zannediyorsunuz?

İmdat Yayla

13-08-2023 19:54

  Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Kardeşlerim, Canlar,

  Bugünkü yazım iş yerlerinde çalışan yöneticilerin yani makam sahiplerinin ve çalışan binlerce insanın mutluluğu üzerine olacak. Evet, sayın yönetici ve makam sahibi olan zatıâliler; tüm çalışanların mutlu olması sizin elinizde. Elbette mutsuz olmaları da! Çünkü mutluluk gibi mutsuzluk da iş hayatının doğasında var. Sizlerin hayata nasıl baktığı, bardağın hangi tarafını gördüğü onların yani çalışanların mutlu olup olmayacağını belirler.  Çalışkan dürüst bir insanın istekleri nelerdir derseniz; iyi bir işe sahip olmak, iyi bir kazancının olması, iyi bir eş, güzel bir ev,  lakin hepsi birden olmuyor. Hep birileri kendi isteklerine gölge düşürmemek için başkalarının basit mutluluklarına engel olabiliyor.  Sizler belki yalan dünya mutluluğunda zirveye çıktınız, lakin başkalarının küçük mutluluklarına gölge düşürmeyin. Onlar hayatta mutlu olabilmek için kendilerine gerekli olan şeyleri elde edemeyince mutluluğu başka yerlerde ararlar. Mutluluk arayışı içinde sahip olmak istedikleri şeylerin hayalini kurarlar. Kişiler manevi ve maddi güçleri doğrultusunda hayallerinin bir kısmını kendilerine hedef olarak belirlerler ve bu doğrultuda yatırım yapmaya çalışırlar.

  Sevgili Dostlar, Canlar,

  Herkes mutlu olmak istiyor, ancak en küçük bir olumsuzlukta hemen ümitsizliğe kapılıyor. Zaten hayatta çok mutlu olacağız diye bir kural yok, önemli olan karşılaştığımız olumsuz olaylardan bir ders çıkarıp, küçük de olsa mutlu olacak bir şeyler bulabilmek.  Düşünce yapınıza ve hayata bakışınıza göre, hayat olayları sizi ya yıpratır ya da parlatır. Olumsuz düşünen ve bakış açıları olumsuz olan insanlar, daima “niçin “diye sorarlar ve sorunları görürler. Fırsatlar kapılarını çaldığında da tokmağın sesinden rahatsız olurlar. İyimser ve olumsuz insanlar ise “nasıl” sorusunu sorarlar, daima çözüme odaklanırlar. O çalışkan dürüst samimi insanın hayattaki en temel gayelerinden biri mutlu olmak. Sizlere ait olan maddi makamın vermiş olduğu mutlulukla onların penceresinden bakmanızı beklemekte mutsuzluğun başlangıcıdır.  Onlar emektar çalışkan insanlar, mutlu olmak için hep bir arayış ve çaba içerisinde.   Maalesef o çalışkan insanlara vermiş olduğunuz imkânlar ve belirlemiş olduğunuz maaşlar tatmin etmiyor, hep bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyorlar. Bu nedenle kendilerine yeni hedefler koymak yeni işler aramak onların en doğal hakkı diye düşünüyorum. Bazen sizlerin iş yerinde belirleyemediğiniz hedefler, atamadığınız adımlar içinizde uhde olarak kalır ve o kadar varlık içerisinde siz makam sahiplerini mutsuzluğa sürükler.

  Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Kardeşlerim, Canlar,

  Bizler çok da mutlu bir toplum değiliz. Bunun başta kültürümüz ve yaşam tarzımız olmak üzere birçok sebebi var. Peki, nedir mutluluk. En basit tarifiyle "insanın yaşadığı hayattan memnuniyetine mutluluk denir". Peki, nasıl mutlu olunur? Bu konuda herkes işe aslında kendisinden başlamalıdır. Çünkü mutluluk başkalarını hediyesi değil, insanın bireysel kazanımları ile ulaşılabilecek bir yaşamsal hoşnutluktur. Yaşama karşı duruşu itibarıyla iki tür insan vardır. Birincisi çevresinden etkilenen insan yapısı, ikincisi çevresini etkileyen insan yapısıdır. Sevgili yöneticiler ve makam sahibi insanlar, şunu asla aklınızdan çıkarmayın doğru algılanmış bir mutsuzluk yanlış algıyla sahip olunan bir mutluluktan daha fazla mutlu eder insanı. Kendinizden başlayarak etrafınızdaki insanlara şöyle bir bakın. Hayatın her gün ne kadar hızla ve kesintisiz aktığını, insanların sürekli olarak bir yerlere yetişmek için nasıl da koşturduklarını, adeta hayatla bir yarış içinde olduklarını göreceksiniz. Bu koşuşturma içerisinde neler kazanır bir insan, neler kaybeder? Hırslar, hedefler, arzular, yabancılaşmayı, yalnızlaşmayı, yıpranmayı getirmez mi beraberinde? Peki, her insanın amacı mutlu olmak değil midir özünde? Hepimiz mutlu olmak için çabalamaz mıyız? Öyleyse tüm çabamızın, uğraşımızın bizi daha mutlu etmesini beklerken daha da mı uzak düşüyoruz bizi mutlu eden her şeyden. Son sözüm makam sahiplerine bu gün sizlerin Depresyon ve anksiyete yaşamıyorsunuz ama gerçekten de mutlu değilsiniz? Çaresizlik, ümitsizlik ve öfke döngüsüne mi girdiniz? Peki, böylesine çaresiz hissetmenize yol açan bu döngüye nasıl girdiniz? Her şey nasıl başladı? Yönettiğinizi zannettiğiniz kurumun yöneticilerinin karmaşa, kaotik ve acımasız iş hayatının bir sonucu. Ne kadar zor durumda ve sıkıntılı olursanız olun herkesin içinde yatan zengin bir huzur ve mutluluk kaynağı vardır. Bunun için önce sağlığınızın, zenginliğinizin, ilişkilerinizin yani hayatınızın kontrolü yalnızca sizde olduğunu kabul etmelisiniz. Sizlere bulunduğunuz makamda dünya nimetleri ile birlikte mutluluklar dilerim.  Unutmayın mutsuz ettiklerinizin ahı acı olur.

Yazımızı bir hikaye ile sonlandıralım.

 Ceviz kurdu, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer. Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye. Buraya kadarı normal. Yedikçe şişmanlar. Karnı büyür. Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz.

Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır. Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır: Zayıflamayı beklemek.

Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner. Ve bir gün çıkar. Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır.

Kimi insanlardaki para ve mal - mülk hırsı da ceviz kurduna benzer. O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.

SAYGILARIMLA VESSELAM!

DİĞER YAZILARI Tan Ağardı Güneş Doğmaya Yakın 01-01-1970 03:00 Sevgi ve Hoş Görü Her Zaman İnsanı Hakim Kılar 01-01-1970 03:00 Teşkilatın İl ve İlçe Başkanlığına Liyakatli insanlar Getirilmeli 01-01-1970 03:00 Konya’da MHP’nin Çöküşünden Sorumlu Kim? 01-01-1970 03:00 Türkiye’de Seçmenler AK Parti’ye Uyarı Verdi 01-01-1970 03:00 Bu Seçimde Memleketimize Sahip Çıkalım 01-01-1970 03:00 Uğur İbrahim Altay Şehri Yenide İmar Eden Başkan 01-01-1970 03:00 Geçinemiyorum 01-01-1970 03:00 Bizi Ramazan’a Eriştiren Allah’a Hamd Olsun 01-01-1970 03:00 Teknoloji Çağında Tarım Fuarının Önemi 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayının Gölgesinde Yerel Seçim 01-01-1970 03:00 Hangi Adayı Seçeceğimize Karar Vermeden Önce Çok İnce Düşünelim 01-01-1970 03:00 İlçemizi Emanet Edeceğimiz Başkanı Nasıl Belirlemeliyiz 01-01-1970 03:00 Galiba Parti Büyükleri O İlçeden Vazgeçmiş 01-01-1970 03:00 Meramın Kaderini Değiştiren Başkan 01-01-1970 03:00 Hazmedemeyen TORKU Düşmanı Kalemşörler Ağlıyor 01-01-1970 03:00 Konya’da Aşure, Şivlilik ,Fener Alayı Geleneği ve Üç Aylar 01-01-1970 03:00 Gerçek Çalışan Gazetecilerin Günü Kutlu Olsun 01-01-1970 03:00 Günümüzde Yazılı Basın ve İnternet Haberciliği 01-01-1970 03:00 Geçmişte ve Günümüzde Gazetecilik Deyince Aklınıza Ne Geliyor ? 01-01-1970 03:00 HZ. MEVLANA’YI ANMAK MI? ANLAMAK MI? 01-01-1970 03:00 Rüya Deyip Geçmeyin 01-01-1970 03:00 Bir Başka Başkan Mehmet Badem 01-01-1970 03:00 Boş Hayallerin Peşinde Koşmak Buna Denir 01-01-1970 03:00 İnandıklarımdan Asla Vaz Geçmedim 01-01-1970 03:00 Zaman Değerlerimize Sahip Çıkma Zamanı 01-01-1970 03:00 Yahudilerin Yaptığı Katliama Kim Dur Diyecek 01-01-1970 03:00 Zulme Karşı İslam Alemi Neden Suskun 01-01-1970 03:00 Milleti Hep Allah İle Aldattılar. 01-01-1970 03:00 Dostlar Meclisinde Buluştuk 01-01-1970 03:00 İnsan Hangi Fotoğraf Karesinde Yer Alacağına Dikkat Etmeli 01-01-1970 03:00 Yunak’ta Herkes Bir Yol Tutturmuş Gidiyor. 01-01-1970 03:00 Üç Kuruşluk Menfaat İçin Riyakarlık Yapıyoruz 01-01-1970 03:00 İnsanı İnsan Yapan Kişilik Ve Karakteridir. 01-01-1970 03:00 Meram’da DOSD Zamanı ve Başkan Mustafa Kavuş 01-01-1970 03:00 İslam Dünyası Aşure ve Bektaşi’ler 01-01-1970 03:00 Niyet Hayır İse Akıbet hayır Olur 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Direnişinin Diğer Adı Hürriyet ve Bağımsızlıktır. 01-01-1970 03:00 Gönül Belediyeciliği Konya’da 01-01-1970 03:00 Neden Hep Mutsuz Oluyoruz ? 01-01-1970 03:00 Yeni Yüz Yılın Fidanları Dikiliyor!!! 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya ve İnsan Üzerindeki Etkileri 01-01-1970 03:00 Doğru Başkalarının Anlattığı Değil Kendi Gerçeklerindir 01-01-1970 03:00 İnternet Haberciliği ve Sosyal Medya 01-01-1970 03:00 Millet İradesine Saygılı Olmalıyız 01-01-1970 03:00 İman Sahibi Ümitsizliğe Düşmez 01-01-1970 03:00 Bu Seçim Gönüllere Girenin Kazanacağı Seçim Olacak 01-01-1970 03:00 23 NİSAN da Hep Çocukluğumu Hatırlarım 01-01-1970 03:00 Yine Hüzün ve Sevinç Bir Arada 01-01-1970 03:00 Çok Önemli Bir Seçimin Sonucunu Ülkücüler Belirleyecek 01-01-1970 03:00 Konya’da MHP ‘nin İşi Çok Zor 01-01-1970 03:00 Konya’da Siyaset Arenası Kızışmaya Başladı 01-01-1970 03:00 Hiç Süslemeyin Ondan Bir Şey Olmaz 01-01-1970 03:00 Seçim Startında Cumhur İttifakında Makam Arayanlar Meydanda 01-01-1970 03:00 Depremin Gölgesinde Seçim 01-01-1970 03:00 Dostluk Laubaliliği Taşımaz 01-01-1970 03:00 Başkan Ramazan Erkoyuncu’nun Başaracağı İnancındayım 01-01-1970 03:00 Yaraları Sarmak İçin Türkiye Tek Yürek Oldu 01-01-1970 03:00 Tüm Türkiye Yastayız 01-01-1970 03:00 Başkan Altay İle Konya Turizmde Marka Olma Yolunda 01-01-1970 03:00 Önce Dürüstlük ve Güven Sonra Saygı 01-01-1970 03:00 Mübarek ‘Üç Aylar’ Başlıyor 01-01-1970 03:00 Bizleri Algı Operasyonu İle Ele Yönlendiriyorlar 01-01-1970 03:00 Ömrümüzü Hep Mücadele ile Tüketiyoruz 01-01-1970 03:00 Devletin Dini Öne Çıktıkça Aklı Geride Kalırmış 01-01-1970 03:00 Bu Nedenlerden Dolayı Akşehir İl Olmalı ? 01-01-1970 03:00 ‘’Dostluk Vakti’’ nde Dost Kime Denir. 01-01-1970 03:00 ’Dostluk Vakti’inde Mevlana’yı Anlaya Bildik mi ? 01-01-1970 03:00 Ankara’daki Siyasi Gözlemlerim 01-01-1970 03:00 Güven, İnsan Vicdanın Mayasıdır 01-01-1970 03:00 Çalışkan Başkan Ali Konak 01-01-1970 03:00 Sözüm, Sözde Makam Sahibine 01-01-1970 03:00 Bundan Sonra Susma Hakkımı Kullanıyorum 01-01-1970 03:00 Bu Yaştan Sonra Çok Şey Öğrettiniz Bana 01-01-1970 03:00 Ahilik Haftası ve Esnaflık 01-01-1970 03:00 Nasıl Bir Müslümanlık 01-01-1970 03:00 İllaki Edep Ya Hu!! 01-01-1970 03:00