DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Erol Sunat
Erol Sunat
Giriş Tarihi : 09-12-2024 01:04

Bırakın Kendinizi Hoşgörüye

Mevlâna diyarında soğuk geçer aralık ayı. Bazı yıllar kar yağar, buzlanır caddeler sokaklar. Sis çöker. Ayaz yüzleri yakar geçer.

Hoşgörü şehridir Konya, hoşgörü ısıtır yürekleri…Gel çağrısına uyar dünyanın her tarafından insanlar.

Dünya çıkar gelir, koşar gelir aşkın kapısına, Mevlâna’ya…Birlik der koşar...Kardeşlik der koşar…Selam der koşar…Vefa der koşar…İhsan der koşar…İrfan der koşar…Dostluk der koşar…Vuslat der koşar…Muhabbet der koşar…Gel dedi geldim der koşar…

Ah hoşgörü ah…

Biz bu hoşgörüden alamadık mı nasibimizi?

Alamadıysak, vah bize, yazık bize…

Hoşgörü de sen olmaz ben olmaz, sizden olmaz bizden olmaz.

Hoşgörüde kalp konuşur, dil kalbe uyar. Zehir zemberek sözler, küfürden başka bir şey bilmeyen diller, uslanır, törpülenir, kibarlaşır, nezaket nedir bilir.

Hoşgörü dile hâkim olmaktır, kendine hâkim olmaktır. Haktan yana olmaktır, eğrileri, yanlışları doğrultarak, düzelterek, tebessüm ederek kırmadan dökmeden anlatmaktır, izah etmektir, ortaya koymaktır.

Hoşgörüde, küsme olmaz, kızma olmaz, kalp kırılmaz, acı söz söylenmez, yüzlerden tebessüm eksik edilmez. Kapılar kapanmaz…

Hoşgörünün şehrindeyseniz eğer, hoşgörü davacı olur yarın, gördüğü her hoşgörüsüzlükten.

O halde korkmayın, bırakın kendinizi hoşgörüye…

Geçtim gülmekten, gülümsemekle bile aramıza mesafe koyduk, vazgeçtik gülmekten de yüz güldürmekten de…O yüzdendir ki, tebessümden iz yok, nişane yok yüzümüzde…

Neden yok? Niçin yok? Sevemedik mi birbirimizi?

Bu soru mazeretlere boğulup gitti, boğulduğundan haberi yok.

Yunus Emre, bundan sekiz yüz yıl önce…” Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz” dedi…

Bilemedik…Göremedik…Anlayamadık…Aralara laflar girdi…Hasetler girdi…Fesatlar girdi…

“Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü” dedi…Aralara kıskançlar girdi…Yalancılar girdi…Ara bozanlar girdi…Huzurun huzursuz ettikleri girdi…

Her sözden, her bakıştan mana ve anlam çıkaranlar girdi…

Kırılan oldu…Gücenen oldu…Küsen oldu…Küslüğü ölünceye kadar sürdüren oldu.

Küslük sebebi unutuldu, lakin küslük bir türlü barışmayla tanışamadı.

Barışmaya yanaşamadı…Kibir diretti ayağını, gurur nefsime ağır gelir diye tutturdu.

Hoşgörüsüz insanlar, bir araya gelinmesin, gelemesinler diye fitne ateşleri yaktı, iftiralar, tuzaklar, bin bir türlü oyunlar, hileler, entrikalar icat etti. Ayırdılar bizi…Ne vebalden çekindiler ne günahtan…

Hoşgörü bizden koptu, biz hoşgörüden.

Hoşgörüye açılan kapıların neden kapandığını, neden kapatıldığının hakikatini, ölüm döşeklerinde giderayak yapılan itiraflardan öğrendi birçok insan…

Bazıları eteklerine topladıkları ne kadar taş varsa, döktüler öyle gittiler.

Bazıları konuşmak isteseler de konuşamadılar.

Düğümlendi kelimeler, cümleler.

Belli belirsiz birkaç isim çıktı ağızlarından.

Anlayan lafın nereye varacağını anladı. Bazıları şu gelsin, bu gelsin bulun, çağırın dedi gözleri yaşlı. Gelemez dedi etrafındakiler, isteseler de gelemezler artık. Gittiler, bu dünyadan ayrıldılar. O çağıranlar helalleşecek muhatap dahi bulamadı.

Helalleşemedi.

Ahlar, feryatlar, söylenemeyenler hasılı her şey ruz-i mahşere kaldı.

Vuslatı dilinde gezdirenlerin en büyük korkusu ve endişesiydi vuslat.

Ya gelinirse ya buluşulursa ya kavuşulursa diye…

Vuslat gerçekleştiğinde kıyamet kopmadı…Kavga çıkmadı. Münakaşa edene hatta sesini yükseltene dahi rastlanmadı. Ortalığa, sükûn ve hakikat hâkim oldu. Güllük gülistanlık oldu dağ taş…

Burada kırk yıldır çiçek açmadı, bülbül ötmedi, tek bir ot dahi bitmedi denen her yer çayır çimen oldu. Güller, nergisler, leylaklar, menekşeler, laleler açtı. Gelincik tarlasına, papatya tarlasına döndü her yer.

Bülbüller şakımaya başladı, vuslat aşkına.

Vuslata başka pencerelerden bakanlar, vuslatla ya hiç tanışmamışlardı ya da hiç buluşmamışlardı. Dahası hiç bırakmamışlardı kendilerini hoşgörüye…

Hoşgörü, sevgiye ve vuslata açılan pencere.

O sırra ermenin ilk adımı.

Eşiği.

Hoşgörünün vardığı o kapı, aşkın kapısı, gönül kapısı…

Sevginin ve vuslatın sırrına ermeden ne Leylayı anlayabilirsiniz ne Mecnunu.

Ne Şirini anlayabilirsiniz ne Ferhat’ı.

Ne Kerem’i anlayabilirsiniz ne Aslı’yı.

Ne Tahir’i anlayabilirsiniz ne de Zühre’yi…Ve tabi ki Mevlâna’yı da...

Vuslat, aşkın merkezine sevgi ve hoşgörüyle yapılan bir yolculuktur.

Sevgi ve Hoşgörü yoksa o yola çıkanda, daha işin başında yol kabul etmez o sevgisizi o hoşgörüsüzü…

Bu şehirde ne aşk kaybolur ne aşık…Ne sevgi kaybolur ne sevda…

Türbe önünden, Hak aşkıyla, “gel” diye, “yine gel” diye çağrı yapar yüzyıllardır Mevlâna…

Bu şehirde haldaş olunur…Bu şehirde sırdaş olunur…Bu şehirde kardeş olunur…

Bir olunur…Birlik olunur…Dost olunur…Arkadaş olunur…

Hoşgörüyü arayan burada bulur…

Aralık ayının aralık bıraktığı, hiçbir zaman kapatmadığı o kapı dilerim hiç kapanmasın…

Yeter ki barış gibi vuslat gibi olsun iki kanadın…

Bu şehir Konya…Bu şehir Enbiyalar ve Evliyalar şehri. Bu şehir Diyar-ı Mevlâna…

Bırakın kendinizi hoşgörüye…Bırakın, bırakın ki, hoşgörü kesilin tepeden tırnağa…

NELER SÖYLENDİ?
@
Erol Sunat

Erol Sunat

DİĞER YAZILARI Herkesin Aşkı Değer Verdiği Şeye Göre Ölçülür Emekli ne desin? Türk olmak Bayram Hürmetine Hekim Kızının Hikayesi Sevgi ve Barışa Yürümek Saltanat Hikayesi Uğursuzun Hikayesi Dün Bugün Yarın Neşeli Şarkılar Sarmıyor Beni Bak başının çaresine Keşmekeşin Hikayesi Başı Pare ,Pare Dumanlı Dağlar Aşk Üstüne Olmaz Olmaz Deme Hikayesi Bu ülke, tarihte Türk'tü bugün de Türk'tür” Düşe Kalka… Türkçenin Payitahtı Yıl Edebiyatsız Olmaz Ahalinin Hikayesi Emekliler Ve Asgari Ücretliler Olmasa Mevlânâ’nın Gecesi Muhabbet ola Yıl Biterken Felek Vurmuşun Hikayesi Yazan Kalem Siyah Yol Gözüktünün Hikayesi “Ben Yoruldum Hayat” Kemankeş Kızın Hikayesi Bir Zamanlar Tertemizdi Okullarımız Kara Vicdanlı Hiç Yarı Yolda Bırakıldınız Mı? Hani Çocuklar Bizim Geleceğimizdi? Ayakta Durmak Buysa Eğer Derinlerde Kaybolmak Meydanlar Er Meydanıdır Mızrak ve Çuval Meselesi Konya Şeker Efsanesi Darmaduman Dağ fare doğurmak zorunda mı? Kötü Gün Dostunuz Var Mı? Uçurumun Kenarı Dayının Hikayesi Müdür Kıyamet mi Koptu? Biz Bizden Gidemeyiz Yaşadığımız Her Güzel Gün Bayram Olsun ALPASLAN TÜRKEŞ Ramazan Hürmetine İhsan Ceylan Göl Şehrinin Hikayesi Söz, Etme Dedi Ses, Dinlemedi Bey Kızının Hikayesi Vakit Vuslat Vaktidir Seyit Küçükbezirci Öğretmenim” Kelimesiyle Geçen Bir Ömür Buram Buram Konya Kokma KASIMPATI Daha Nice Yüzyıllar Gör Türkiyem Yine Ortadoğu, yine kan, yine gözyaş Sultanlar Tepesinden Sultanlar Şehrine! Bu Benim Meselem, Derin Meselem” Bu Şehirde Kaç Zeki Oğuz Daha Kaldı? Makam Mahur Hava Eyyamı Bahur! BAYRAM GELDİ HOŞ GELDİ! Öfke hikayesi Dilinle Söylediğini, Kalbinle de Söyle Kara Odun Ateşe Eş Oldu Aydınlık Geldi!” Doğruluk Sözde Değil Özde Olur!’ Kalemin Su, Kâğıdın Rüzgâr İse... Söküklerini Dik Sözlerinin Bazen... Hak Kapısından Ayrılmayan Türk, Var Olduğu Müddetçe Vatansız Kalmaz Kıskançlık Yapanın Gönlüne Karanlıklar Çöker Dertlinin Derdini Dinlemek! Eden Kendisine Eder!.. AYNA Diline Hâkim Olmak Ramazan Hikayesi -2 Ramazan Hikayesi Adı Güzel, Kendi Güzel Muhammed Fani Dünya Hoştur Amma... SON CEMRE SÖZ! YILBAŞI DEMEK ŞEB-İ ARUS Aşçı Dede Kimin Dedesi? Benim Derdim Dermanım Bilen Yok! Ecdada Vefa! Yüreğe Gömülmek!
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1ANTALYASPOR00
  • 2BEŞİKTAŞ00
  • 3CORENDON ALANYASPOR00
  • 4ÇAYKUR RİZESPOR00
  • 5FATİH KARAGÜMRÜK00
  • 6FENERBAHÇE00
  • 7GALATASARAY00
  • 8GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ00
  • 9GENÇLERBİRLİĞİ00
  • 10GÖZTEPE00
  • 11İKAS EYÜPSPOR00
  • 12KASIMPAŞA00
  • 13KAYSERİSPOR FUTBOL00
  • 14KOCAELİSPOR00
  • 15KONYASPOR00
  • 16RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ00
  • 17SAMSUNSPOR00
  • 18TRABZONSPOR00
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-GAZETE
ÜRETİCİ  HABER  GAZETESİ  09.07.2025
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA