“5” “95”den Büyüktür. (Çocuk Eğitimi)

Dr. Cemil Paslı

12-06-2023 17:54

Söz konusu çocuk eğitimi/yetiştirilmesi olduğunda “5” “95” den kesinlikle büyüktür.

İnsan eğitiminde yüz yaşına kadar yaşasa dahi 0-5 yaşta öğrendikleri sonraki 95 yılda öğrendiklerinden daha etkili, daha önemli, daha kalıcıdır.

İnsanın gelişimi anne karnında ruh üfürülmesinden itibaren başlar ve son nefese kadar devam eder.

Bu anlamda eğitim/öğretim beşikten mezara kadar süreklilik arz eden bir faaliyettir.

0-2 yaşta insan eğitiminde en etkili figür tabii ki annedir.

Annenin dünyanın en değerli gıdası anne sütünü bebeğine verirken onu göğsüne basması, gözlerine bakması paha biçilemez ve yeri asla doldurulamaz.

Yüce Allah bu döneme dikkat çekerek her annenin bebeğini en az 24 (yirmi dört) ay emzirmesini ısrarla ve tekrarla emreder.

Bakara, 2/233, Lokman, 31/14, Ahkaf, 46/15 ve Talak, 615/6 ayetlerinde bahsedilen annelerin bebeklerini en az 24 ay emzirmeleri namaz kılmak, oruç tutmak, yalan söylememek gibi farzlardan bir farzdır ve çocuğun anne/baba üzerindeki hakkıdır.

Allah Teâla bu konuya o kadar önem yüklüyor ki; Talak, 65/6. Ayette eşler boşanma aşamasında olsalar dahi annenin bebeğini emzirmesini 24 aya tamamlamasını babanın da anneye bu işlemden dolayı ücret (nafaka) ödemesini emretmiştir.

Osmanlı Toplumunda anneler bir sebeple bebeklerini emziremediğinde her bebeğe “Süt Annesi” tayin edilir ve süt annesi bebeği kendi evinde emzirir ve olay resmi kayıt altına alınır, özellikle ileri ki yaşlarda evlenilecek şahıslarda uygunluk açısından bu kayıtlara dikkat edilirdi.

Bu işlemler her şehirde kurulmuş olan Irzahaneler (Süt Annelik Vakıfları) tarafından yerine getirilirdi.

100 yaşına kadar yaşayacak bir insanı 100 katlı bir bina gibi düşünürsek 0-3 yaş temel, 3-5 yaşa su basmanı seviyesidir ve binayı taşıyacak ana kısım da burasıdır.

0-3 ve 3-5 de yaşanan eksiklikler, yoksunluklar, travmalar sonucu bebekte oluşan sendroma “oral fiksasyon” ismini veriyoruz.

“Oral Fiksasyon” insanın çocukluğunda takılmaması ve ilerleyememesi demektir.

“Oral Fiksasyon” insanın bestesini çaldığı CD’nin çizilmesi ve her dönüşte sürekli olarak musiki yerine çızırtı çıkarması demektir.

“Oral Fiksasyon” çocuğun kişiliğini, kimliğini, kendini asla ve asla tam anlamıyla tamamlayamaması demektir.

“Oral Fiksasyon” bağımlılıktan, cinsel sapkınlıklara, obeziteden, tırnak yemeğe kadar hayatımızdaki bütün olumsuzlukların ana vatanı demektir.

“Oral Fiksasyon” dünyanın istenilen her şeyi önüne serilse de insanın gerçek anlamda gülümseyememesi, mutlu olamaması, derin bir oh çekememesi demektir.

“Oral Fiksasyon” insan psikolojisine atılmış bir Gordion Düğümüdür.

“Oral Fiksasyon” kişinin manevi kalbine saplanmış bir hançerdir ve her hareketinde mutlaka “ben buradayım” der.

Bu sebeple anne/babalar, millet/devlet için 0-5 yaşta bir çocuğun yüksek ilgi ve alaka ile “Oral Fiksasyon” sendromuna yakalanmadan büyütülmesi bir Milli Güvenlik meselesidir.

Benim önerim:

Sağlık Bakanlığı, ebeler üzerinden öğrendiği anne karnına düşen her bebeği 5 (beş) yaşına kadar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Belediyeler ve STK’lar koordinasyon halinde yakından takip etmelidir.

5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun amir kurumu Çocuk Koruma Kurulu bu işin takibi konusunda güncellenmiş ve güçlendirilmiş yönetmelikle harekete geçirilmelidir.

Mutlu Aile ve Huzurlu Toplumun temeli 0-5 yaşını hakkıyla yaşamış sağlıklı bir bireydir.

Donald Winnicott, İngiliz psikanalist 0-5 yaşın önemine şu cümlesiyle dikkat çeker:

“Hırsızlık yapan çocuk annesini arar.”

Babanın bu dönemde görevi: Öncelikle anneyi ve bebeği sevgiyle, ilgiyle öperek/koklayarak/sarılarak motive etmesi yanında ekonomik ve sosyal yönden gerekli bütün alt yapıyı temin etmektir.

Aile, şu an devletimizin birinci gündemi.

LGBTQ+ harfleriyle ifade edilen yaklaşımların temelinde de “Oral Fiksasyon” var.

Joseph Nicolosi, Ph.D. (1947-2017) LGBTQ+ yaklaşımlarına yönelik geliştirdiği Onarım Terapisinin Kurucusudur ve “Oral Fiksasyon” a şu cümlesiyle dikkat çekiyor:

"Babalar, oğullarınıza sarılın, yoksa başka bir erkek onlara sarılır.”

(Psikoterapi Savaşı, Christopher Doyle, 321)

Sözün özü: Alet işler el övünür, talih işler kul övünür.

Bir kişinin hayatında talihinde en önemli iki gerçek:

1.İyi bir anne

2.İyi bir anaokulu/sınıf öğretmenidir.

Çocuk Koruma Kurulu üyeleri bu anlamda Millet/Devlet’in en etkin ve yetkin kişilerinden kurulmalı ve en önemli Milli Güvenlik görevini yürüttükleri şuur ve biliciyle çalışmaları sağlanmalıdır.

“5” is Greater than “95”. (Child Education)

“5” is definitely greater than “95” when it comes to child education/raising.

Even if people live to the age of one hundred, what they learn at the age of 0-5 is more effective, more important and more permanent than what they learn in the next 95 years.

The development of man begins with the blowing of the soul in the womb and continues until the last breath.

In this sense, education is a continuous activity from the cradle to the grave.

The most influential figure in human education at the age of 0-2 is of course the mother.

It is priceless and irreplaceable for a mother to press her breast and look into her eyes while giving breast milk, the most valuable food in the world, to her baby.

By drawing attention to this period, Almighty Allah commands every mother to breastfeed her baby for at least 24 (twenty-four) months, insistently and repeatedly.

The mothers mentioned in the verses of Bakara, 2/233, Lokman, 31/14, Ahqaf, 46/15 and Talaq, 615/6 are obligatory to breastfeed their babies for at least 24 months, such as performing prayers, fasting, and not lying, and it is obligatory for the child to have an effect on the mother/father. is the right.

Allah Ta'ala attaches so much importance to this issue that; Talaq, 65/6. In the verse, even if the spouses are at the stage of divorce, it is ordered that the mother completes breastfeeding her baby within 24 months and the father pays the mother a fee (alimony) for this process.

In the Ottoman Society, when the mothers could not breastfeed their babies for some reason, every baby was appointed as a "Milk Mother" and the foster mother breastfed the baby in her own home and the event was officially recorded, especially for those who would marry at a later age, these records were paid attention to in terms of suitability.

These transactions were carried out by Irzahaneler (Milk Maternity Foundations) established in each city.

If we think of a person who will live until the age of 100 as a 100-storey building, 0-3 years is the base level, 3-5 years old is the flood level, and this is the main part that will carry the building.

We give the name "oral fixation" to the syndrome that occurs in the baby as a result of deficiencies, deprivations and traumas experienced in 0-3 and 3-5.

“Oral Fixation” means that a person does not get stuck in childhood and cannot progress.

“Oral Fixation” means scratching the CD in which one plays the composition and constantly making crackling sounds instead of music at every turn.

“Oral Fixation” means that the child can never fully complete his or her personality, identity or self.

“Oral Fixation” means the homeland of all the negativities in our lives, from addiction to sexual perversions, from obesity to nail biting.

“Oral Fixation” means that a person cannot smile, be happy, or sigh deeply, even if everything that is desired in the world is laid before him.

“Oral Fixation” is a Gordian Knot thrown into human psychology.

"Oral Fixation" is a dagger stuck in the spiritual heart of the person and he always says "I am here" in every move.

For this reason, it is a matter of National Security for parents, nation/state to raise a 0-5 year old child with high interest and concern without getting the "Oral Fixation" syndrome.

My suggestion:

The Ministry of Health should closely monitor every baby, which he learned through midwives, until the age of 5 (five) years, the Ministry of Family and Social Policies, the Ministry of National Education, the Ministry of Internal Affairs, the Presidency of Religious Affairs, municipalities and NGOs.

The Child Protection Board, the governing body of the Child Protection Law No. 5395, should be mobilized with an updated and strengthened regulation on the follow-up of this work.

The foundation of a Happy Family and Peaceful Society is a healthy individual who has lived the age of 0-5 properly.

Donald Winnicott, British psychoanalyst draws attention to the importance of 0-5 years of age with the following sentence:

“The kid who steals calls his mother.”

The duty of the father in this period: First of all, it is to motivate the mother and the baby with love and care by kissing/smelling/hugging, as well as providing all the necessary infrastructure in terms of economy and society.

Family is the first agenda of our state right now.

“Oral Fixation” is the basis of approaches expressed with LGBTQ+ letters.

Joseph Nicolosi, Ph.D. (1947-2017) is the Founder of Reparative Therapy, which he developed for LGBTQ+ approaches, and draws attention to "Oral Fixation" with the following sentence:

"Fathers, hug your sons or another man will hug them."

(The Psychotherapy War, Christopher Doyle, 321)

The essence of the word: Tool works, hands are proud, luck works, the servant is proud.

Two facts that are most important to a person's luck in life:

1. A good mother

2. She is a good kindergarten/class teacher.

In this sense, the members of the Child Protection Board should be formed from the most effective and competent persons of the Nation/State, and they should be provided to work with the consciousness and knowledge that they carry out the most important National Security duty.

DİĞER YAZILARI Meslek Lisesi mi, Fen/Anadolu Lisesi mi? (Müfredat İçin) 01-01-1970 03:00 Anaokulu mu, Üniversite mi? (Müfredat İçin) 01-01-1970 03:00 Hardal Tanesi 01-01-1970 03:00 Özeleştiri mi/Savunma mı? 01-01-1970 03:00 Siyasette Adalet mi Fayda mı? 01-01-1970 03:00 Yapamadığımız Şeyi Allah’tan İstemek 01-01-1970 03:00 Buen Vivir 01-01-1970 03:00 Başrol de mi Oynuyorsunuz, Yoksa Figüran mısınız? 01-01-1970 03:00 Saygı Duymam Gereken Bu(!) mu? 01-01-1970 03:00 Dünya ve Ahirette Uyuyabilmek ve Uyanabilmek 01-01-1970 03:00 Omurga 01-01-1970 03:00 Aile Neden İlk Düşmandır? 01-01-1970 03:00 Anne/Baba/ÖğretmenAcı Bir Tebessüm 01-01-1970 03:00 Derdinin Devası Sen’sin. 01-01-1970 03:00 Eşyanın Ruhu 01-01-1970 03:00 Alçak Gönüllü 01-01-1970 03:00 Neden Uzakları Yakın, Yakınları Uzak Ettik? 01-01-1970 03:00 En Büyük Fesat Nedir? 01-01-1970 03:00 İkindi Namazı ve Benî Kurayza Yahudileri 01-01-1970 03:00 Kütük Çok Sahibi Yok 01-01-1970 03:00 Fix/Takıntı 01-01-1970 03:00 Siyaset ve Tefekkür 01-01-1970 03:00 Haddini bil, mutlu ol! 01-01-1970 03:00 Korona Döneminin Dijital Çocukları 01-01-1970 03:00 Sessizliğin Gücü (Meryem, 19/10) 01-01-1970 03:00 Çocuğa Sevgi, Gence Güven ve Yaşlıya Saygı 01-01-1970 03:00 M. Şerefeddin Yaltkaya, İslam Mecmuası ve Yeni Türkiye 01-01-1970 03:00 Atları Hazırlayın 01-01-1970 03:00 Pozitiflik, Saf Pozitiflik midir? 01-01-1970 03:00 Gülümseme ve Huzur 01-01-1970 03:00 Kabz ve Bast 01-01-1970 03:00 Duruşu Desteklenmeyen Çocuk Bağımlı Olur. (Montessori Eğitimi) 01-01-1970 03:00 Bağınız Her Daim Açık mı? 01-01-1970 03:00 Nişanlınız Nasıl Güzel Olur? 01-01-1970 03:00 Toprağımız Bol Olacak mı? 01-01-1970 03:00 Helalleşme/Sıfırlama(!?) Mümkün mü? 01-01-1970 03:00 Yalanın Negatif ve Pozitifi 01-01-1970 03:00 Ne Yığdırın, Ne De Bağırtın. 01-01-1970 03:00 Kadife Yumruk (Gerçeğin Gücü) 01-01-1970 03:00 Artırılmış Sanal Hayatın Kurbanları 01-01-1970 03:00 Şeytan Nerede? 01-01-1970 03:00 Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Çok Zayıflamışsın! 01-01-1970 03:00 Neredesin Hızır? 01-01-1970 03:00 Nakıs/Noksanlık/İmtihan 01-01-1970 03:00 Bağımlılık Nasıl Gelişir? 01-01-1970 03:00 Aile Mahremiyeti ve Nükleer Enerji 01-01-1970 03:00 Talip Olduklarımıza Dikkat! 01-01-1970 03:00 Liderlere “Hüsn-i Hâtime” İçin 5 Tavsiye 01-01-1970 03:00 Seferoğulları, Tellioğulları ve Yeşil Vadi 01-01-1970 03:00 Ubasute 01-01-1970 03:00 İşiniz Zor mu? 01-01-1970 03:00 Hayatın Ritmi 01-01-1970 03:00 Yörünge/Omurga ve Meteor Taşı 01-01-1970 03:00 Niyet-Düşünce-Söylem-Eylem-Amel-Ahlak 01-01-1970 03:00 Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı? 01-01-1970 03:00 Faraziye Hayatlar, Şimdi ve Burası 01-01-1970 03:00 Kifayetsiz Muhterisler, Dış Güçler ve Türkiye Yüzyılı 01-01-1970 03:00 Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol) 01-01-1970 03:00 Hayat; Geriye Doğru …, İleriye Doğru… 01-01-1970 03:00 Ve Yer, Ağırlıklarını (Madenleri, Ölüleri) Dışarı Çıkardığı Zaman 01-01-1970 03:00 Sabır; Boyun Eğmek Değil Mücadele Etmektir. 01-01-1970 03:00 Deprem-Kenetlenme-Kader-Tedbir 01-01-1970 03:00 Köy/Şehir Gerilimi ve Başıboş Köpekler Sorunu 01-01-1970 03:00 Akupunktur-İğnelenme-Eleştiri 01-01-1970 03:00 Üç Farklı Rüzgârın Anaforundaki Ülke’m 01-01-1970 03:00 Mehmet’leri “Fatih” Yapmak İçin… 01-01-1970 03:00 Mevlana, Konevi ve Urmevi’yi Anlamak İçin… 01-01-1970 03:00 Kadın ve Erkek “Eş” Değerdir. 01-01-1970 03:00 “Sema” Bize Ne Anlatır? 01-01-1970 03:00 Kötülük Genini Çıkarabilir miyiz? 01-01-1970 03:00 Kimin Uydusuyuz? 01-01-1970 03:00 Sağlıklı Birey-Mutlu Aile-Huzurlu Toplum 01-01-1970 03:00 Hak ve Hakikat 01-01-1970 03:00 Acı Bir Tebessümle Kayan Yıldızlar 01-01-1970 03:00 Aile ve Gençlik Çalıştayı 01-01-1970 03:00 Öldüren Tamam da Ölen Nasıl Cehennemlik Olur? 01-01-1970 03:00 3O+2D+1Y+BK+ARSP=Gelişim 01-01-1970 03:00 Toprak/Ateş/Su 01-01-1970 03:00 Görünme Şehvetinin Tükettiği Hayatlar 01-01-1970 03:00 Kur’an Tilaveti Nedir, Ne Değildir? 01-01-1970 03:00 Dünya Bizim Neyimiz Olur? 01-01-1970 03:00 Tesettür; Önce Erkeklerin Göz Kapaklarına 01-01-1970 03:00 Boşluk: Şeytan 01-01-1970 03:00 İnsan-Cemaat-Cemiyet 01-01-1970 03:00 Ukde: Oral Fiksasyon 01-01-1970 03:00 Gıll=İmtihan 01-01-1970 03:00 İslam, Değişim ve Dayanışma Oyunları 01-01-1970 03:00 En Ulvi Kaçış Yöntemleri 01-01-1970 03:00 Deha Nedir? 01-01-1970 03:00