Orta Asya’da yaşanan Türk kültüründe vefat eden kağanların defin merasimine katılanlar toprakla gelir ve o toprağı mezara dökerlerdi.
Eğer kağan halk tarafından seviliyorsa cenazeye katılım çok olur, dolayısıyla toprağı da bol olurdu.
Halkın sevdiği ve değer verdiği kağanların kabri günümüzde “Tümülüs” adı verilen tepecikler şeklinde oluşurdu.
Bizim kültürümüzde ölüm bilinci hayatın bütün zaman ve mekânlarına serpiştirilmiştir.
Bu kültürde insan ölüm bilinciyle dünyadan çok diğer dünyaya yöneliktir.
Mesela; han-ı yağma vardır.
Batlıların “potlaj” dedikleri ve anlamakta zorlandıkları bir gelenek han-ı yağma.
Türk kültüründe maddi durumu iyi olan herkes çok farklı gerekçelerle malını başta garip-gureba olmak üzere çevresine izzet-i ikramlarla dağıtırdı ve bundan çok büyük keyif alırdı.
Orta Asya’dan gelen yağmur duası geleneğimizde öncelik garip-gurebanın ihtiyaçlarının giderilmesi ve onların rızasını almak gelir.
Halen köyümüzde bu gelenekler uygulanmakta dua yapılacağı gün çok geniş sofralar kurulmakta ve ihtiyaç sahiplerine ayrıca ekstra ikramlarda bulunulmaktadır.
İnsan bu dünyada yavaş yavaş ahirete doğar.
Her nefes ahiret âleminde baki olarak seyredeceğimiz kendi tablomuza bir fırça darbesidir.
Son nefesle son fırça darbesi vurulur ve artık resmimiz tamamdır.
Üzerine dökülecek toprağı ya da arkasından yapılacak dua/beddua tamamen kişinin kendi el emeğidir.
Her geceye kadir, her kişiye Hızır muamelesi yapmak işin en doğru olanı değil midir?
Bazen bir gülümseme, bir cümle, bir iyilik cennetin kapısını açabiliyorsa akıllı her kişiye düşen o ihtimalleri çoğaltmaktır.
Önceliğimiz kişisel ibadetlerden (hasenat) ziyade ikinci şahıslara dokunan şeair dediğimiz sosyal/toplumsal (salihat) ibadetler olsun.
Topraktan geldik ve oraya döneceğiz.
Toprak gibi mütevazı, toprak gibi cömert, toprak gibi hiçlik makamında olalım.
Bize atılan en çirkin nesneleri dahi gübre kabul ederek vereceğimiz ürünün kalitesini artıralım ki;
Toprağımız bol olsun.
Will Our Land Be Plentiful?
In the Turkish culture lived in Central Asia, those who attended the burial ceremony of the deceased khans would come with soil and pour that soil into the grave.
If the khan was loved by the people, there would be a lot of participation in the funeral, so his land would be plentiful.
The tombs of the kagans, loved and valued by the people, were formed in the form of hills called “tumulus” today.
In our culture, the consciousness of death is interspersed in all times and places of life.
In this culture, people are oriented towards the other world rather than the world with the consciousness of death.
For example; There is inn-i plunder.
A tradition that the Westerners call "potlaj" and find it difficult to understand, is khan-ı plunder.
In Turkish culture, everyone who had a good financial situation would distribute their goods, especially strange-gureba, to their surroundings with honors for very different reasons, and they would take great pleasure from it.
In our tradition of praying for rain, which comes from Central Asia, the priority is to meet the needs of the strange-gureban and to get their consent.
These traditions are still practiced in our village, and on the day of prayer, very large tables are set and extra treats are provided to those in need.
Man is born into the hereafter slowly in this world.
Each breath is a brush stroke on our own painting, which we will watch in the hereafter.
With the last breath, the last brush stroke is struck and our painting is complete.
The soil to be spilled on it or the prayer/curse to be made behind it is entirely the handiwork of the person.
Isn't it the right thing to treat every person as Khidr, who is capable of every night?
Sometimes, if a smile, a sentence, a good deed can open the door of heaven, it is the duty of every smart person to increase those possibilities.
Our priority should be social/social (salihat) worship, which we call shaair, which touches second persons, rather than personal worship (hasenat).
We came from the earth and we will return there.
Let's be humble like earth, generous like earth, nothingness like earth.
Let's increase the quality of the product we will give by accepting even the ugliest objects thrown at us as fertilizer;
May our land be plentiful.