"Hayatta ne geç kalmalı ne de erken davranmalı" bu söz, sadece bir zamanlama meselesi değil, aynı zamanda yaşama karşı takınmamız gereken bilinçli bir tavrın ifadesidir. Hayat, ne hızla tüketilmesi gereken bir yarış pisti ne de pasif bir bekleyiş alanı olmalıdır. Başarı ve huzur, genellikle atılan adımların tam da doğru anda atılmasıyla mümkündür. Bu denge ilkesinin kişisel gelişimden toplumsal ilişkilere kadar hayatımızın her alanında önemlidir.
Bir duruma geç kalmak, genellikle erteleme, kararsızlık veya gereksiz korkuların bir sonucudur. "Daha sonra yaparım" düşüncesiyle ertelenen eylemler, zamanla büyük pişmanlıklara dönüşebilir. Yeni bir dil öğrenmeye, kariyer değişikliğine veya kişisel bir ilişkiye başlamaya "çok geç" olduğu hissine kapılmak, bireyin potansiyelini gerçekleştirmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Geç kalındığında, fırsat penceresi kapanır, motivasyon azalır ve birey, başkalarının ilerleyişini izlemek zorunda kalır. Oysa pek çok başarılı örnek, Mimar Sinan’ın ileri yaşlarda verdiği eserler gibi, hiçbir şey için gerçekten geç olmadığını kanıtlar.
Denge kavramının diğer ucu ise erken davranmaktır. Sabırsızlık, aşırı hırs veya yetersiz planlama ile atılan aceleci adımlar, tıpkı zamanından önce olan bir meyve gibi ham kalır. Bir işe hazırlıksız başlamak, bir ilişkiye duygusal olgunluk olmadan girmek ya da eldeki verileri tam analiz etmeden yatırım yapmak, genellikle büyük hatalara ve geri dönüşü zor kayıplara yol açar. Erken davranmak, enerjinin yanlış zamanda ve yanlış yöne harcanmasına neden olarak hayal kırıklığı riskini artırır ve uzun vadeli sürdürülebilir başarıyı engeller.
Ne geç kalmak ne de erken davranmak; bu, kişisel zamanlamayı (timing) bulmak anlamına gelir. Her bireyin kendine özgü bir gelişim hızı ve yaşam döngüsü vardır. Başkalarının hayatındaki dönüm noktalarını kendimize referans almak yerine, kendi içsel sesimizi dinlemeli ve şartlarımızı dürüstçe değerlendirmeliyiz. "Doğru an", hazırlık ile fırsatın kesiştiği o nadir noktadır. Bu, yeterli bilgi birikimine ulaşıldığında, duygusal olarak hazır hissedildiğinde ve dışsal koşullar en uygun hale geldiğinde harekete geçme kararlılığıdır.
Doğru anı yakalamanın yolu, sürekli hazırlıklı olmaktan geçer. Geç kalmamak için aktif bir şekilde öğrenmeye, gelişmeye ve fırsatları gözlemlemeye devam etmeliyiz. Aynı zamanda erken davranmamak için de farkındalık gerekir. Bu, bir eylemin sonuçlarını mantık süzgecinden geçirme, riskleri hesaplama ve duygusal tepkilerle değil, bilinçli kararlarla hareket etme yeteneğidir. Hazırlık, bizi fırsat geldiğinde hazır tutar; farkındalık ise gereksiz acelecilikten korur.
Geç kalma ya da erken davranma kaygısı, çoğunlukla geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin endişeleri arasında sıkışıp kalmaktan doğar. Oysa hayatın özü anda gizlidir. Zaman, sadece takvim yapraklarından ibaret değil, aynı zamanda göreceli ve öznel bir algıdır. Yapılması gereken, ne dünün elden kaçan fırsatlarına üzülmek ne de yarının belirsizliğini aceleyle bugüne taşımaktır. Sahip olduğumuz en büyük hazine bugündür. Başarılı olmak, eylemi şimdi gerçekleştirmektir; ne dün erteleyerek ne de yarını zorlayarak.
Özetle, "Hayatta ne geç kalmalı ne de erken davranmalı" ilkesi, dengeli ve bilinçli bir yaşam rehberidir. Bu felsefe, bizi eylemsizliğin getirdiği pişmanlıklardan ve aceleciliğin getirdiği hatalardan korur. Doğru zamanı tayin etme yeteneği, kendini tanıma, sürekli hazırlık yapma ve anı kıymetlendirme becerisiyle gelişir. Hayat, herkes için ayrı bir ritme sahiptir ve kendi ritmimizi bulup ona uyum sağladığımızda, doğru adımları doğru zamanda atarak hem huzuru hem de kalıcı başarıyı yakalarız.
Dr. Cemil Paslı
Kötü Koku Kimden Geliyor?
Ahmet Turan (Gazeteci-Yazar)
Nereden Nereye
Hasan Yayla
Konya'nın Cephe Arkası Kahramanlığı
İmdat Yayla
Adaletin Kılıcı, Yöneticinin Baş Tacı Olmalı
Özkan Buyrucu
Cumhuriyetin Sanayi Hamlesi ve Atatürk
Erol Sunat
Hazandı, Hüzündü, Dündü, Bugündü
Ömer Kacar (Eğitim Gücü Sen İlçe Temsilcisi)
Eğitimde Kuralın ve Vicdanın Krizi
Gülay Çetkin (Eğitim Gücü Sen. Denizli Temsilcisi)
Eğitimde Yeni Yönetim Şekli; İdare Edemeyeni İdare Et
Beyza Bandırma Kelek (Eğitim Koçu)
Balkanlar’da Kalan Türk’ün Ahı
İlayda Mangal (Psikolojik Danışman)
Konya’nın ilk Türkiye’nin ikinci Rehberlik ve Psikolojik Danışma Merkezi olan KUZEY YILDIZI’NDA Biz Ne Yapıyoruz?