https://www.ureticihaber.com/files/uploads/user/e653ca0b5ac63eb4e7649bf5513038de-82dfc3bf7d790607546a.jpg
Erol Sunat

Ramazan Hikayesi -2

1138 kez okundu.

Sigara tiryakisi dedem, Ramazanlarda en çok sigarasızlığa dayanamazdı. Açlık susuzluk önemli değil, şu sigaraya bir çare bulsalardı derdi.

Tahminim o gün, sigarasızlık iyice vurmuştu dedemi.

İkindi namazından sonra, iftara bir saat falan kala, başladı sormaya...

Top atıldı mı?

Atılmadı...

Kim atıyor topu?

Senin asker arkadaşının torunu dede...

Muharrem mi?

Yok onun oğlu...

Muharrem yürümeyi bilmezdi. Sağını solunu öğrenene kadar üç ay geçti...Yürümesini ben öğrettim Muharrem'e...İrfan çavuşum der, başka bi şey demezdi, ne zaman topçu oldu o?

Dede, Muharrem değil, Ramazan...

Onun atacağı topa kaldıysa yandı ahali, yandı...Askerde, biz sahra topçusuyduk. İlk gün, top Muharremin yanında bi patladı. Düştü bayıldı garip...

Yok dede, Ramazan, Ramazan...

Tamam işte Ramazan ayındayız ya...

Bugün oruç kaç?

Dedeee!...

Sağır mı var ülen?

Dede, Muharremin oğlu Ramazan atıyor topu, Muharrem değil...

Kepçe kulaklı oğlan mı?

Oğlan değil dede, adam, adam...Kırk yaşında falan….

Ben kırkı, mırkı anlamam, top atıldı mı?

Az kaldı dede...

Ne diyor?

Az kalmış...

Ülen yalancılar, size inat topun yanına ben varacam...

Dedeeee...

Top atıldı...

Yemin et!...

Valla, billa atıldı...

Ver şu cigaramı, çakmağımı...

Çorba iç de öyle yak dede...

Dedem çaktı çakmağı, yaktı sigarasını...

Derin bi nefes çekti sigarasından, gözleri daldı gitti...

Beş-on dakika sonra sokuldu sofray

Neler Söylendi?