https://www.ureticihaber.com/files/uploads/user/e653ca0b5ac63eb4e7649bf5513038de-82dfc3bf7d790607546a.jpg
Erol Sunat

Makam Mahur Hava Eyyamı Bahur!

997 kez okundu.

Efendim mahur demek, ferahlık ve mutluluk veren demek, Eyyamı Bahur ise Ağustos’un ilk yedi günü, yaz aylarının en sıcak ve boğucu günleri demek.

Yazımızın başlığı ise böyle havalarda dahi ferahlık ve mutluluk taşıyan bir iyimserliğe ve hoşgörüye sahip olma halinin eyyamı bahura dahi yansıması demek….

Bizler böyle güzel hasletlere sahip olmamıza rağmen öyle bir yerdeyiz ki, adeta yalancı Kaf dağının ardında gibiyiz. Anka kuşu bizi ne zaman getirdi ne zaman bıraktı, neden bıraktı, nerden getirdi, biz neden bu haldeyiz hallerdeyiz şaşırmış kalmışız…

Sözüm ona bir denizin kenarındayız…

Sağımız kum, solumuz kum, önümüz deniz…

Atmış hepimizde bet beniz!

Denize düşen ne yapar?

Hemen, yılana sarılır falan demeyin ha…

Makam mahur, hava eyyamı bahur!

Ben neredeyim diye sabahtan akşama konuş dur.

Denize düşen başka ne mi yapar?

Yardım ister herhalde…

Ya biri kurtarsın diye bakar, ya da teknenin birinden birileri bir can simidi atsın diye bekleşir.

Denize her düşen yılana sarılsaydı, yılan en sıcak kanlı hayvan olur, dizimizin dibinden, evimizin eşiğinden ayrılmazdı.

Şimdi lafın gelişi falan diyeceksiniz de…

Yılana sarıldınız mı, yandınız, kara güne kaldınız!

Bu arada yılan vardı da biz mi sarılmadık, daldık denize bir yılan bile yok sarılacak diyenlerde az değil.

Dedik ya efendim…

Makam mahur, hava eyyamı bahur!

Neler Söylendi?