Özellikle kiraz üretiminde ülkemizin en önemli merkezlerinden biri olan ilimiz, bu felaket nedeniyle ne yazık ki bu yıl tarlada ve bahçede umduğunu bulamayacaktır.
Bildiğiniz üzere Konya'mız; Güneysınır ve Hadim gibi ilçelerimizde yetişen turfanda kirazı, Akşehir, Ereğli, Ilgın gibi ovalarımızdaki orta mevsim ürünleri ve özellikle Hadim, Taşkent, Halkapınar gibi yüksek rakımlı ilçelerimizde yetişen ve Türkiye'de hasadı en son yapılan "son turfanda" kirazı ile bir markadır. Geçtiğimiz yıl 66 bin dekarı aşkın bir alanda 58 bin tonluk üretimiyle Türkiye'de 3. sırada yer alan kirazımız, hem ilimiz hem de ülkemiz ekonomisi için stratejik bir öneme sahiptir.
Ancak bu yıl, yaşanan şiddetli zirai don nedeniyle kiraz başta olmak üzere ilimizdeki meyve üretiminin neredeyse tamamen yok olacağı acı bir gerçektir. Bir yıllık emeği, umudu ve kazancı bir gecede adeta buza kesen bu afet karşısında çiftçilerimiz yalnız bırakılmamalıdır.
Ziraat Odalarımızdan edindiğimiz bilgilere göre, devletin dekar başına kiraz için yaklaşık 6.000 TL, üzüm için ise 3.000-3.500 TL civarında bir destek vermeyi planladığını öğrenmiş bulunmaktayız. Bu desteğin ise yalnızca ilaç, gübre ve çapa gibi girdi masraflarını karşılamaya yönelik olduğu ifade edilmektedir.
Buradan yetkililere sormak istiyoruz: Bu destek yeterli midir?
Elbette ki değildir! Bu destek, çiftçinin bir sonraki yıla hazırlanabilmesi için bir avans niteliği taşıyabilir ancak bu yıl evine ekmek götüremeyecek olan, borçlarını ödeyemeyecek olan, ailesinin geçimini nasıl sağlayacağını düşünen çiftçimizin derdine derman olmaktan çok uzaktır. Geçimini sadece ve sadece meyvecilikten sağlayan on binlerce aile, 2025 yılını nasıl geçireceklerini kara kara düşünmektedir.
Gelecek Partisi olarak bizler, "sosyal devlet" anlayışının lafta kalmaması gerektiğine inanıyoruz. Sosyal devlet, tam da böyle zor günlerde vatandaşının elinden tutan, onu felaketler karşısında ezdirmeyen devlettir. Bu nedenle hükümete acil çağrıda bulunuyoruz:
- Açıklanan destek paketleri, sadece girdi maliyetlerini değil, çiftçilerimizin ve ailelerinin asgari yaşam standartlarını sürdürebilecekleri bir "geçim desteğini" de içerecek şekilde derhal revize edilmelidir.
- Çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları, bu felaket yılı göz önünde bulundurularak faizsiz olarak ertelenmelidir.
- Afetten etkilenen çiftçi ailelerinin elektrik, su gibi temel fatura giderleri için özel bir destek mekanizması oluşturulmalıdır.
Konya çiftçisi sadaka değil, hakkı olanı, anayasal bir ilke olan sosyal devlet güvencesini talep etmektedir. Üreten ve ülke ekonomisine can veren çiftçilerimizin geleceğinin güvence altına alınması, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Gelecek Partisi Konya İl Teşkilatı olarak bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı, çiftçimizin sesi olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.