GÜNCEL

Veysel Candan :’’Ulema, Milli Mücadeleyi Destekledi’’

21. Dönem Konya Milletvekili Veysel Candan, Konya Aydınlar Ocağı’nda Milli Mücadeleye destek veren Konyalı din adamlarını anlattı:

Veysel Candan :’’Ulema, Milli Mücadeleyi Destekledi’’

Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde, 21. Dönem Konya Milletvekili Veysel Candan Millî Mücadele'de aktif rol alan Konyalı Siyasî Din Adamları Mehmet Vehbi, Musa Kazım Onar, Sivaslı Ali Kemali, Topçuzade Ahmet Arif ve Cemal Öğüt’ü anlattı. İl Halk Kütüphanesi Salonundaki programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü net sınırla ayrılamayan ve tanımlama yapılamayan iki ana gövdenin bulunduğuna dikkat çekerek, “Biz buna kabaca Osmanlı’yı sevenler ve Osmanlı’ya muhalif olanlar, diyebiliriz.

Resim önizlemesi

Bunlar bir biriyle rekabet halindeydi. Biz Osmanlı damarından geldiğimiz için karşı tarafa yıllarca sıcak bakmadık” dedi. Mehmet Vehbi Efendi ve onun gibi âlimleri anlamak ve anmakta geç kalındığına vurgu yapan Güçlü, “Eksiklerimiz gidererek bu zatlarında haklarını teslim etmemiz gerekiyor diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra Kürsüye gelen 21. dönem Konya Milletvekili ve eski Meram Belediye Başkanı Veysel Candan, “Din adamları genelde siyasetle aralarına mesafe koymuş. Bazıları siyasetçilere tavsiye mektupları yazmış, bazıları kitap yazarak görüşlerini beyan etmiştir” diye konuştu.

Ehlisünnet ulemasının tavizsiz Müslümanlar olduğunu söyleyen Candan, “Önemli eserler yazmışlar, vatan ve millet için hayatlarını yok sayarak milli mücadeleye destek vermişlerdir. Makam, mevki talep etmemiş; mal, mülk edinmemişler. Eserlerini bile sevenleri bastırmış. Yolları siyasetle kesişenler de hizmetleri sırasında zulme uğramışlardır” diyerek sözlerini sürdürdü.

Candan, “Mehmet Vehbi Çelik Efendiye dair şu bilgileri verdi: “Mehmet Vehbi Efendi Hadim Kongul’lu ve benim yakın akrabamdır. Şirvaniye ve Mahmudiye medreselerinden mezun olmuş, Konya Hukukta öğretmenlik yapmış, Ali Gav medresesinde talebe yetiştirmiştir. Hadis ve Fıkıh âlimidir. İstanbul Ayan meclisine seçilmiş, sert mizaçlı ve mücadelecidir. Din adamıdır ama teknoloji ve dünya ilimlerine de hâkimdir.”

 

Mehmet Vehbi Efendi’nin 1908’de İstanbul Ayan Meclisinde mebus olduğunu kaydeden Candan, “Türkiye Büyük Millet Meclisi açılınca 1. Mecliste Mehmet Vehbi Efendi Konya Milletvekili oldu. Hem Meclis Başkanlığı hem de Şer’iye ve Evkaf Bakanlığı yaptı. Konya Ovası Sulama projesini mecliste konuşan tartışan kişidir. Nüktedan olduğu kadar sert mizaçlı, (Senin değil, milletin vekiliyim) diyecek kadar irade sahibidir” dedi.

TBMM’nin çıkardığı ilk kanunla içkiyi yasakladığına dikkat çeken Candan, “Bakan olduğu sırada Mehmet Vehbi Efendi’ye CHP'ye kaydolması teklif edildi. O (Ben din adamıyım, partiye girmem) diyerek reddedince istifası istendi. Buna da, (Beni siz değil, millet seçti) diyerek direndi. Bunun üzerine Medeni Kanun görüşülürken, hakkında iki iddia gündeme getirildi. Birincisi, kayınbiraderi Topçuzade Mehmet Arif Efendiyi işe almasıdır ama o kendi rızasıyla değil, Milletvekillerinin (Nitelikli adam yok, Mehmet Arif beye ihtiyacımız var) diye ısrar etmeleri üzerine almıştır. Diğer iddia ise Konyalı hocalara birer lira para vermekle suçlanmıştır. Bu suçlamalar onu azletmek için yapılmıştı ve Cumhuriyet tarihinde gensoru ile Bakanlıktan düşürülen ilk kişi Mehmet Vehbi Efendi oldu” diyerek konuşmasını sürdürdü. Candan, azledildikten sonra Mehmet Vehbi Efendi’ye takibatlar yapıldığını ve İzmir suikastından sorumlu tutularak, gözaltına alınıp sorgulandığını ama aklandığını da anlattı.

Topçuzade Ahmet Arif’in beş yaşında hafız olacak kadar zeki ve Aladdin Caminin yazılarını yazacak kadar kabiliyetli bir hattat olduğunu da ifade eden Candan, “Arif Bey Cemiyeti İslamiye Başkanlığı yaptı. Beş lisan biliyordu. Milli Mücadeleye önemli katkılar vermiş bir vatanperverdi” dedi.

Sivaslı Ali Kemal’in İttihat ve Terakki’den milletvekili olduğunu, Konya Türk Ocağını kurduğunu vurgulayan Candan, “Zahiri ilimler kadar tasavvufta da istidat sahibiydi. 1920'de Delibaş isyanında hapsedildi. Çapulcu grup onu götürürken Aslanlıkışla yolunda şehit etti. Hoşgörü sahibiydi” diyerek devam etti.

Daha sonra Musa Kazım Efendi’yi anlatan Candan, “Mehmet Vehbi Efendi'nin yerine Musa Kazım Efendi Şer’iye Vekili oldu. Mustafa Kemal’in maaşının beş kat artırılması teklif edildiğinde, muhalif konuşma yapan tek kişi Musa Kazım Efendiydi ve bu teklif geri çekildi. Onun Şer’iye Vekaleti döneminde içkinin serbest bırakılması kanunu teklif edildi. Fakat Musa Kazım Efendi içkinin serbest bırakılmasını doğru bulmadı. Tarafsız kalması istenince de tarafsız kalamam diyerek tavır gösterdi, istifaya zorlandı. Hatta onun istifasıyla Şer’iye Vekaleti lağvedildi. Konya Barosunun kurucusu İhsan Onar’ın babası olan Musa Kâzım Efendi genç yaşında hastalandı ve tedavi için Viyana’ya gönderildi. İyileşip dönerken Viyana Garında öldü. Bunun şüpheli bir ölüm olduğu aşikar” diyerek sözlerini sürdürdü.

Cemal Öğüt’ten de bahseden Candan, “Alasonya’da doğan Cemal Öğüt Konya yöresinden göç etmiş bir Selçuklu Türk’üdür. İstiklâl mücadelesi ve Müdafaa-i Milliye cemiyetini tek başına kurdu. “Tedbir alınmazsa varlığımız yok olup gidecektir” diyerek Anadolu’ya eleman hazırlayıp gönderdi. Maçka’daki kışlanın cephaneliğindeki silahları tabuta koyup İngiliz askerlerinin arasından kaçırıp Anadolu'ya sevk etti. Ankara hükümetinin İstanbul milletvekilliği teklifini kabul etmedi. Dinî faaliyetlerin yasaklandığı dönemde baskılara maruz kaldı. Evi üç defa basılıp arandı, kütüphanesi mühürlendi. Hilâfetçi olmakla suçlanıp sorgulandı” dedi.

Son olarak Gönenli Mehmet Efendi’den de bahseden Candan, “Sultan Ahmet Camiinde görev yapan bu alim, risale okutmaktan Denizli'de elli kişi ile birlikte göz altına alınmış. Saidi Nursi’de o sırada oradaymış. Diğer elli kişi (Ne okuduğumuzu bilmiyorduk) demiş. Gönenli Hoca tutuklanıp cezaevine gönderilince (Beni idamlıkların koğuşuna verin) demiş. Orada koğuş ağası dâhil herkes kendisinden etkilenip tabi olmuş, namaza başlamışlar. Ve o koğuştan üç tane müftü yetişmiş. İşte onlar böyle inançlı, mücadeleci ve örnek insanlardı” diyerek sözlerini tamamladı.

Program sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ederek Veysel Candan’a kitap takdim etti.

AdminAdmin