Ahırlı’nın koca çınarları, zaman zaman maziyi yâd ederken, Ahırlı’nın tarihi eskilere dayanan ticari hayatını, güzelliklerini, özelliklerini anlatmaya başladıklarında gözlerinde ki hüznü görmemek için kör olmak gerekirdi.
Konya’nın yanı sıra Antalya, Manavgat, Akseki hatta ve hatta İçel’den bile yüzlerce esnafın Salı Pazarını doldurduğu günleri dinlediğimizde atalarımız ile ne kadar gurur duyuyorsak bu günkü içler acısı durumunu gördüğümüzde de bir o kadar hüzünleniyoruz.
Abartma olarak algılanmasın geçmişte Nahiye Merkezini dolduran, onlarca kasap, lokanta, berber, demirci, dokumacı, leblebici, terzi gibi bölgenin tamamının ihtiyaçlarına cevap verebilen ve sayıları yüzleri bulan bir esnaf kitlesinden bahsediyoruz.
Demircilerin çekiç ve körük sesleri ile sokakları titrettiği…
Kasapların ve lokantacıların kavurma kokusu ile ortalığı toz duman ettiği…
Dokumacıların Anadolu nağmelerini andıran o ritmik sesleri ile huzur verdiği…
Terzilerin gözlerinin nuru ve alınlarının teri ile yağız delikanlıları giydirdiği…
Berberlerin Sığır gönünden yaptıkları kayışlarda keskinlettikleri Solingen ustura ile genci yaşlısı herkesin yüzünde sinek kaydırdığı…
Leblebicilerin kavurduğu Soğla nohutunun eşsiz lezzetinin avuçları yaktığı bir Ahırlı’dan bahsediyoruz.
O günün Nahiyesi Ahırlı’dan bu günün İlçesi olan Ahırlı arasında bir gerçek ki göz ardı edilemeyen dağlar kadar fark var.
O günün hayalini bile kuramayan bu günün sakinlerinin bir alış veriş merkezine bu kadar önem vermesi ve sevinmesi aradaki farkın ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi olsa gerek.
Ama yine de göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek var ki evet, BİM ve ekmek fırını bu günün Ahırlısı için gerçekten büyük bir nimet! Çünkü bu iki iş yeri hizmete girmeden önce sadece Hüseyin Güleryüz ve Hikmet Tugay’ın işletmiş olduğu iki adet bakkalımız ve Bahattin ustamızın emek verdiği bir fırınımız vardı. Daha sonra Bahattin ustanın fırınını, Hüseyin Güleryüz’ün de iş yerini kapatması ile tek bir bakkal hizmete devam ediyordu.
Bir zamanlar bağrında yüzlerce esnafı barındıran Ahırlı’da bu gün tek bir alışveriş merkezine ve tek bir fırına neden çok seviniliyor biliyor musunuz?
Çünkü bu alışveriş merkezinde bulunan yüzlerce çeşit üründen sadece tek bir tanesine bile ulaşmak için vatandaşlarımız ya Seydişehir’e gitmek zorunda idik ya Bozkır’a. Sabah kahvaltıda bir dilim sıcak ekmeğe, canımızın çektiği bir simit veya bir sıcak poğaça ise sadece hayaldi.
Şimdi istediğimiz her şey BİM sayesinde elimizin altında.
Acil bir ihtiyacımızı anında karşılama imkanına sahibiz.
Canımızın çektiği pide, ekmek, ekşi mayalı, tam buğday, kepekli ekmek çeşitleri ve sıcak simit, poğaça, haşhaşlı ekmekler ile özlemimiz sona erdi.
Üstelik sadece Ahırlı Merkez değil tüm Mahallelerin genci, yaşlısı, erkeği bayanı artık sebzesinden meyvesine, peynirinden, zeytinine, tavuğundan etine kadar evinin tüm temel ihtiyaçlarını almak isteyen herkes birkaç dakikada bu gereksinimlerini karşılayabilecek konuma geldi.
Bahattin Usta’nın fırınını kapatmasının ardından aylarca tek bir çeşit ekmeği almak zorunda kalan vatandaşların imdadına ise Muhammet Dedeoğlu usta yetişti.
İşte bu yüzden bu iki iş yeri Ahırlı için bir nimet.
Ve bu duruma gelmek için Ahırlı gönüllüsü herkes elini taşın altına koydu. Burada isim vermek istemiyorum, ismini unuttuğum kişiler sonra güceniyor.
Binlerce kez şükürler olsun. Alışveriş merkezimiz geldi fırınımız geldi.
Teşekkürler BİM…
Teşekkürler Fırıncı Muhammet Usta.
Teşekkürler emeği geçenler…
Teşekkürler bizlere bu imkanı sağlayanlar.
Teşekkürler geçmişten günümüze Ahırlı için ter dökenler, hizmet edenler, gönül verenler…
Önümüzdeki günlerde ilçeye kazandırılan diğer hizmetleri de gündeme getireceğim bu günlük bu kadar. Sürç-i Lisan etti isem affola…