Dünyanın sürdürülebilirliği ve temiz bir yaşam hiç bu kadar gerekli olmamıştı
AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya ALTUNYALDIZ, Uluslararası Çevre ve İletişim Zirvesi’nin açılışında konuşarak iklim değişikliğiyle mücadele ve İklim Krizi’nden çıkış sürecine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.
ALTUNYALDIZ: “Biz yaşadığımız çevreyi ve tabiatı ecdadımızdan miras, çocuklarımızdan ve torunlarımızdan ise ödünç aldık. Dünyamızın sürdürülebilirliği ve temiz bir yaşam ortamı için iklim değişikliğiyle mücadele daha önce hiç bu kadar gerekli olmamıştı. Ancak şimdiye dek atılan adımlar maalesef şunu gösteriyor: insanlık İklim Krizi ile mücadeleyi yeteri kadar kararlı bir şekilde hayata geçiremiyor. Doğru ve etkili yapıldığında dünyayı dönüştürecek etkin iletişim stratejilerinin ve politikasının hayata yeteri kadar geçememesi, planlanan birçok adımın gerçeğe dönmesinin önündeki en büyük engel. İşte o yüzden diyoruz ki, sürdürülebilir kalkınma, yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği şimdi etkili bir iletişim işi.¨
Soruna dair tespitlerimiz net: kirleten ödemeli
ALTUNYALDIZ: “Gelişmiş ülkelerin Sanayi Devrimi’nden bugüne kadar büyüme ihtirasları için doğal kaynakları hiçe saymasının cezasını bütün bir dünya ortak şekilde ödememeli. Kim ki doğal kaynakları umarsızca tüketiyor, kim ki dünyayı kirletiyor, sorumluluğunu da üstlenmeli, zararı da tazmin etmeli. Sorunu net bir şekilde çizerek çözüme ivedilikle ulaşmak için bu ilkenin öneminin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz haftalarda 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, yani bildiğimiz adıyla COP27 toplandı. Küresel ekonominin %90’ını oluşturan ülkelerin yeryüzünün ısınmasını ve sera gazı emisyonunu yavaşlatma taahhütleri verdiği ancak aynı yıl atmosferdeki sera gazı emisyonunun rekor kırdığı 2021 yılından sonra COP27’den beklenti büyüktü. Ancak bir nevi dağ fare doğurdu diyebiliriz.”
“Ancak COP27’de bizim de AKPM bünyesinde hazırladığımız raporumuzda yer verdiğimiz ¨Kirleten Öder¨ ilkesinin ¨Kayıp ve Zarar Mekanizması¨ ile karşılık bulması oldu. Gelişmiş ülkelerce ortaya çıkan çevre tahribatının zararlarının tazmini noktasında bir fon oluşturulması niyeti, Kirleten Öder ilkemizin uluslararası platformlarda yer bulması adına çok önemli. Bu noktada, öncelikle ülkemiz adına ziyadesiyle mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim. İklim Krizi ile mücadelede böylesine önemli bir parametrenin uluslararası müzakerelerde alınan kararlarla ülkelerin iklim mücadelesi için araçsallaştırılıyor olması bu konudaki mücadele inancımızı kısmen de olsa pekiştirmektedir.¨ değerlendirmelerinde bulundu.
8 milyar insan çevreyle savaş halindeyiz, kazanırsak kaybedeceğiz
ALTUNYALDIZ: “8 milyar insan…Hatta evlatlarımız, torunlarımız… Eğer bu savaştan galip çıkarsak, aslında tüm insanlık kaybedecek. O zaman, el birliğiyle hareket etmenin, fikirleri harekete dönüştürmenin, fırsatları iyi değerlendirip tehditlerden kaçınmanın, iletişim stratejimizi doğru belirlemenin… Yani değerli arkadaşlar, “birlikte” olabilmenin tam da zamanı… Dünya kelimenin tam anlamıyla köklü bir değişim ve dönüşümün tam eşiğinde. Yarının dünyasının temellerini bugünden atıyoruz. Yeşil yatırımlara odaklanan, yeşil dönüşümü önceleyen ve bu süreçte sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle kendini güncelleyen yarının kazananlarından olacak.¨
Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği yeşil kalkınma devrimimiz çerçevesinde çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz
ALTUNYALDIZ: “İklim değişikliğiyle mücadele ve yeşil dönüşümde şimdiye kadar başardıklarımız, başarmak istediklerimiz için bize güç veriyor. Yeşil dönüşüm sürecinin en önemli öğelerinden birisi olan yenilenebilir enerjideki atılımlarımız sayesinde bugün Avrupa’da 5., dünyada ise 12. Sıradayız. Alanın tüm paydaşlarının aynı masada buluşabildiği İklim Şurası’nı hayata geçirebiliyor, ülkemizin gelecek 100 yılını şekillendirecek aksiyonları mutabakat içerisinde alabiliyoruz. Paris İklim Anlaşmasını Yüce Meclis’imizden oy birliğiyle geçiriyoruz. Üretimimizin kalbi organize sanayi bölgelerimizde yeşil sertifika sistemini hayata geçiriyoruz. Artık her birimizin yaşadığı yer birer enerji üretim tesisi oluyor.
¨Hükümetimiz sürdürülebilir kalkınma ve yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda teşvik ve destek mekanizmalarını kararlılıkla sürdürüyor. TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonumuz olarak, Bakanlıklarımız, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak akıl ve iş birliği içerisinde ülkemizin karşısına çıkan fırsatları avantaja çevirmek için hazırlanıyoruz.¨
¨Çünkü biliyoruz ki, şans hazır olan zihinlere güler. Biz İklim Krizi’ne dur demeye ve yeşil dönüşümü gerçekleştirmeye kararlıyız. Çünkü dünya hepimizin evi… Ve dünyamız bunu hak ediyor. Çünkü bizler, gelecek nesillerimiz daha sürdürülebilir bir dünyada yaşamayı hak ediyoruz.¨
Şimdi daha yüksek bir farkındalıkla ve daha güçlü bir birliktelik ile daha etkili bir iletişim stratejisi ortaya çıkarma zamanı. Çünkü, dünyayı kurtarmak şimdi bir iletişim işi…” ifadelerini kullandı.