SİYASET

Serkan Özcan: “Çök, kapan, tutun” derken hiç mi acil eylem planı yapmadınız?

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, partisinin genel merkezinde gündeme dair değerlendirmelerde bulunmak için kameralar karşısına geçti. Özcan’ın gündeminde Türkiye’yi yasa boğan ve 10 ilde can kaybı ve hasara yol açan Kahramanmaraş merkezli depremler vardı.

Serkan Özcan: “Çök, kapan, tutun” derken hiç mi acil eylem planı yapmadınız?

Özcan, sözlerine Türkiye ve Suriye’de depremler nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı.

 

Gün susma günü değil, susamayız!

 

“Her şeyi açık açık konuşmak zorundayız” diyen Özcan, “Evladına siper olup, onu korumaya çalışırken hayatını kaybeden anne ve babalar için, yetim kalan, öksüz kalan evlatlarımız için, uzuvlarını kaybedip engelli kalan kardeşlerimiz için, cenazelerini enkaz altından alamayıp son görevini yapamayan vatandaşlarımız için susmayacağız” dedi.

 

Depremle sarsıldık ama liyakatsizlikle yıkıldık

 

Türkiye’nin yaşadığı felaketin başlıca sebebinin ‘liyakatsizlik’ olduğuna vurgu yapan Gelecek Partisi Sözcüsü, Sakın birileri çıkıp milli ya da manevi değerlerimizin arkasına sığınmaya kalkmasın. Aynı yerde binanın biri yerle bir olup, diğeri camı bile kırılmadan sapasağlam ayakta duruyorsa bu kader olamaz. Deprem dayanıklılık testi olumsuz olmasına rağmen, hastane hizmet veriyor ama depremde yıkılıyorsa bu kader değildir. Bilim adamları bu bölgeyle ilgili deprem uyarısı yapıyor ve yöneticiler tedbir almıyorsa bunun adı kader değildir” ifadelerini kullandı. Özcan, depremde meydana gelen yıkım ve sonrasında yaşanan aksaklıklara ilişkin olarak da “Biz depremle sarsıldık ama liyakatsizlikle yıkıldık” değerlendirmesini yaptı.

 

 

“İlçe başkanı dahi bulamazsın” diyenler sorumludur

 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde çıkarmak istediği imar yasası için mücadele verdiğini anımsatan Özcan, isim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o dönem söylediği “ilçe başkanı bulamazsın” sözlerine atıfla “Rant için, imar kanunlarıyla oynayanlar, imar affıyla çürük yapılara geçit verenler sorumludur, suçludur. Sn. Genel Başkanımız, Başbakan olduğu dönemde imar rantı yasasını çıkarmak istediğinde, “Yok siyasi etik, yok imar kanunu filan dersen partiye ilçe başkanı dahi bulamayız” diyerek engel olanlar sorumludur” diyerek tepkisini dile getirdi.

 

 

İnsanların tuvalet bulma sorunu yaşadığı bir yerde “devlet her şeyi yapıyor” demenin zerrece karşılığı yok

 

Afetten etkilenen bölgelerde baş gösteren hijyen sorununa dikkat çeken Özcan, devletin kutsal bir varlık gibi gösterilmesine de itiraz ederek devletin asli görevinin vatandaşlarının yaşam kalitesini sağlayan bir mekanizma olduğunu “Devleti, buyurgan ve kutsal bir varlık olarak mı tanımlayalım? Millet fakru zaruret içindeyken, devleti yönetenler milletin derdine derman olamayıp, bir de azarlarken susalım mı? Devlet böyle bir şey değil aziz milletim. Devlet bir arada yaşayan insanların ortaklaşa görülmesi gereken işleri için yaratılmış bir hizmet aracı. Aslolan, bireyi devlet gücüne karşı güçlendirebilmek. Aslolan devletin her türlü kararını her türlü eylemini demokratik hesap verebilirlik ilkesine uygun olarak denetleyebilmek. Hesap sorabilmek yani. Kimse kusura bakmasın. İnsanların hala tuvalet bulabilme ve hijyen konusunda sorun yaşadığı, çadırın ve konteynerin yetiştirilemediği, yabancı ülkelerden gelen kurtarma ekiplerinin güvenlik ve organizasyonel sıkıntılar nedeniyle terk ettiği, içi boşaltılmış Telekom ve Turkcell’in de içinde bulunduğu şirketlerin iletişimi sağlayamadığı bir ülkede, sivil dernekleri tehdit etmenin de “devlet her şeyi yapıyor” demenin de zerrece karşılığı yok!” sözleriyle izah etti.

 

“Çök, kapan, tutun” derken hiç mi acil eylem planı yapmadınız?

 

Konuşmasının devamında devletin felaketlere karşı herhangi bir acil eylem planı bulunmadığına işaret eden Özcan felaket sürecini “Acı dersler çıkarmadık mı? Şarkılı tatbikatlar yapıp, “çök kapan tutun” derken hiç mi acil durum eylem planı yapmadınız? Peki ne oldu? Milleti kiracı kendini ev sahibi gören otoriter siyaset 1999 depreminden tam 24 yıl sonra, yine hepimizi büyük bir enkazın altında bıraktı. Rahmetli Mehmet Ali Birand’ın 24 yıl önce söylediği gibi; “Bu olay Türkiye’nin ne kadar hazırlıksız, insan hayatının değeriyle ne kadar ilgisiz olduğunu” yeniden gösterdi. Sizin iktidar olarak, devlet olarak yapamadığınızı yine bu asil millet yaptı. Yurdun dört bir yanından binlerce insan, kardeşlerini kurtarmak için enkazlara koştu” ifadeleriyle dile getirdi.

 

 

 

 

 

 

AdminAdmin