YEREL

Hasan Arslan, “Gemuhluğlu Şahsiyet Onarıcısıdır”

Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetleri'nde edebiyatçı Hasan Arslan vefatının 46. yılında "Fethi Gemuhluoğlu ile Dostluk Üzerine" konulu konferans verdi.

Hasan Arslan, “Gemuhluğlu  Şahsiyet Onarıcısıdır”

İl Halk Kütüphanesindeki programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Gemuhluğlu’nun hem yaşadığı döneme hem de burs vererek yetiştirdiği talebeleri sayesinde geleceğe damga vuran bir kültür adamı olduğunu söyledi. Programın takdim konuşmasını yapan M. Sinan Ümit ise Fethi Gemuhluoğlu’nun özel bir şahsiyet olduğunu ifade etti.

Konuşmasının başında, babasının çocukluk yıllarında hafızlık talimine nasıl başladığını anlatan Arslan “Bir sabah namazı sonrasında, bir somun ekmekle çay ocağında hafızlık muradını anlattığı Beyşehir Postane Müdürü Ali Efendi o vakitte babamı götürüp Kur’an Kursuna teslim etmiş. Anadolu’da pek çok Fethi Gemuhluğlu bulunduğuna örnek olarak bu hadiseyi anlatıyorum” dedi.

Peygamber Efendimizin, “Güvenilmek en büyük hazinedir” buyurduğuna dikkat çeken Arslan, “Güvenilirliğini kaybeden insanda dostluk vasfı kalmaz. Nuri Pakdil, Bağlanma adlı kitabında Fethi Gemuhluoğlu’ndan bahseder ve ‘Karşılaştıklarında, ‘Nasılsın’ der gibi ‘Bugün Ortadoğu nasıl’ diye sorduğunu anlatır. Bugünlerde Ortadoğu’nun hali malum! Fethi ağabey o yıllarda, haritada Ortadoğu’yu işaret edip ‘Burası iyi olduğunda her şey iyi olacak. Her şey oradan başlayacak” diyen öngörülü bir insandır” şeklinde konuştu.

Filistin’e yaptığı seyahatten de bahseden Arslan, “İbadet günü Ağlama Duvarından dönen Yahudilerle çarşıda karşılaştık. Her biri büyük bir ciddiyet içindeydi ve yanlarında boy boy erkek çocukları vardı. Onların da çehresi büyükleri gibi aynı duyguyu yansıtıyordu. Orada anladım İsraillilerin güçlerinin nereden geldiğini. Çocuklarına daha bebek arabasındayken idealleri doğrultusunda yetiştiriyorlardı. İşte Fethi ağabey de Türkiye’de gençliğin eğitimine büyük önem vermiş, sağladığı burslarla binlerce talebenin yetişmesine vesile olmuştur” dedi.

Anadolu’nun itibarlı olması için babalar ve oğulların aynı yönü görebilmeleri gerektiğine vurgu yapan Arslan, “Fethi ağabey, ‘Ne öğrendiysem anamdan, babamdan öğrendim’ diyor. Zira onun annesi, babası cephedeyken, öldü zannedilen kocasının yolunu sadakatle yedi yıl beklerken ‘O annesini bana emanet edip gitti. Onu bırakıp baba evine dönemem’ diyen kadındır. Arslan yattığı yerden belli olur ve şeref anneden öğrenilir. Fethi ağabey ulu çınarlar misali bir nesli bekleyen, Türkiye’yi yeniden kuran bir adamdır” diyerek konuşmasını sürdürdü.

Gemuhluoğlu’nun anlatmaktan yorulan, şahsiyet onarıcısı bir insan olduğunu dile getiren Arslan, “Çeşmenin adabı vardır; akar ama kirini yıkayanı görmez. Fethi ağabey de o adaba sahiptir. Çok farklı görüşlere sahip önemli insanlarla dostluk kurmuştur. Çünkü beraber olmamız gerektiğinin bilincindedir. Kalbi olan adamlar yetiştirerek neslimize hizmet etmiştir” diyerek konuşmasını tamamladı.

AdminAdmin