Konya Aydınlar Ocağı’nın Salı Kültür Sohbetlerine Konya Eski Milli eğitim Müdürlerinden Mustafa Kemal Yılmaz ile çocukları Metin Yılmaz, Prof. Dr. Meşkure Yılmaz ve edebiyat öğretmeni Mefkûre İnal konuk oldu. M. Kemal Yılmaz meslek hayatından hatıralar naklederken çocukları da babalarının tanık oldukları hayatı ve çalışmalarını dile getirdi.
İl Halk Kütüphanesi salonundaki programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Konfiçyüs’ün “Kendileri ile anlaşamayan toplumlar birbirinden uzaklaşır çöküşleri hızlanır” sözünü hatırlatarak “Mustafa Kemal Yılmaz ömrünü bu prensiplere adamış bir eğitimci hocamızdır. Türkiye'de yirmiye yakın eğitim şurası düzenlendi ama bir arpa boyu yol alınamadı. Fetö örgütü de parlak olmayan bu durumdan yararlanıp yol aldı. Biz Mustafa Kemal Yılmaz’ın tecrübelerinden yararlanmak için kendisini dinleyeceğiz” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen emekli eğitimci yazar M. Kemal Yılmaz Milli Eğitimde önemli görevler aldığını belirterek “Öğretmenlik, okul müdürlüğü ve milli eğitim müdürlüğü yaptım. Öğretmenevleri projelerini geliştirip uygulanması ve ülkemize kazandırılması için gayret ettim ama çalışmalarım nedeniyle görev yerlerim değiştirildi, sürgünler yedim” dedi.
Eğitimin ölüm kalım savaşı olduğuna dikkat çeken Yılmaz” Hakikatin yolunu açacak en etkili yöntem eğitimdir. Ama maalesef Türkiye eğitimde büyük bir yozlaşma yaşadı. Hatta Türkiye sanki yüzyıl savaşlarını yaşar gibi görünüyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi Cumhuriyetin temeli; ekonomi ve siyaset değil, milli kültürdür ve yine onun dediği gibi kendi özümüzde çağdaşlaşmak zorundayız” diye konuştu.
Babasının biyografisi hakkında bilgiler veren Metin Yılmaz ise “1933 yılında Bozkır’ın Yelbeği köyünde dünyaya gelen babam İvriz Köy Enstitüsünü 1954 yılında bitirip Hatunsaray’a bağlı Yeşildere köyünde stajyer öğretmenliğe oldu. Daha sonra Bursa Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü bitirip Türk Dili Edebiyatı Öğretmeni olarak ortaokul ve liselerde hem öğretmenlik hem müdürlük yaptı” dedi.
1975'te Konya İl Milli Eğitim Müdürü olan babasının gayretli çalışmalarından sonra Bakanlık müşavirliğine atanmasının sürgün anlamı taşıdığını kaydeden Metin Yılmaz sözlerini “Babam 1983 yılında emekliye ayrılıp bağımsız milletvekili adayı oldu ama dönemin iradesi tarafından veto edildi. Selçuk Üniversitesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak defalarca Ankara'ya gidip gelerek şehrimize üniversitesinin kazandırılmasına katkı sağladı. Varlık ve Çağrı gibi dergilerde şiirleri yayınlandı. Emekli olduktan sonra tecrübelerini kitap yazarak toplumla paylaşmaya gayret etti” diyerek tamamladı.
Mefkûre İnal ise babasının bilim insan sevgisini meşale gibi gönüllerde yaşatmaya çalışmış, kendini özgürlüğü, barışı ve dinimizi öğretmeye adamış bir eğitimci olduğunu kaydederek “Hayallerine dokunduğu insanları iyi insanlar olarak görmesi babamın en büyük mutluluğudur. Yürekte iyilik, ruhta dürüstlük vatan ve millet sevgisi babamın hayat düsturudur” diye konuştu.
Babasının hayatının Cumhuriyetin nasıl geliştiğini gösterdiğini anlatan Meşkure Yılmaz ise “Bizim ailemiz ailemizin Atatürk'ü babamın babası, dedem Hasan Yılmaz'dır. Askerde çocuklarını okutmaya karar vermiş ve döndükten sonra babam ile kardeşi için Bozkır’da tek göz bir ev tutarak onları geleceği hazırlamış. Babam da babasından gördüğünü hayatına yansıtıp bizleri okutarak bugünlere hazırladı” dedi.
Katılımcıların M. Kemal Yılmaz ile ilgili hatıralarını da paylaştığı program sonunda Dr. Güçlü, konuşmacılara günün anısın kitap takdim etti.
