GÜNCEL

Aydınlar Ocağında Gezgin Yürek Zeki Oğuz Anıldı

Konya Aydınlar Ocağı, geçen ay vefat eden şair yazar, fotoğraf sanatçısı Zeki Oğuz’u andı.

Aydınlar Ocağında Gezgin Yürek Zeki Oğuz Anıldı

Geçtiğimiz ay vefat eden gazeteci, yazar, şair, fotoğraf sanatçısı ve gezgin Zeki Oğuz Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde anıldı. İl Halk Kütüphanesi Salonundaki programda konuşan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü yazar Zeki Oğuz’un hayatını anlattı, hatırlarını nakletti.

Resim önizlemesi

Hayata 1 Ocak 1951 tarihinde Tatköy’de gözünü açan Zeki Oğuz’un çobanlık ve çiftçilik yaparak büyüdüğünü söyleyen Güçlü, “İlkokulda, Köy Enstitüsünde yetişmiş öğretmenlerinin etkisinde kalmış, düşünce dünyası onlara göre şekillenmiştir. Her gün okula getirdiği gazeteleri okuyup, okutup yazılar üzerinde tartışmalar yaptırır. Köyün büyüklerinden de bolca masallar dinleyerek kendini geliştiren Zeki Oğuz hayatı boyunca, ideolojisi dışında hayırlı işler yapmıştır” diye konuştu.

Resim önizlemesi

Dedesinin Konya’ya taşınmasından sonra onun yanına gelerek Erkek Sanat Okuluna kaydolan Oğuz’un ortaokul döneminde hikâyeler kurgulamaya başladığını, Lise birinci sınıfta şse Fen dersleri ilgisini çekmediği için eğitim hayatını sürdürmeme kararı aldığını kaydeden Güçlü, “1967’de, beşik kertmesi olan hanımefendi ile evlenerek hayatına yön veren Zeki Oğuz, Konya gazetelerinin tek çatı altında toplanıp, Birleşik Yeni Konya adıyla yayın yaptığı dönemde gazeteciliğe başlamış. Ancak bir süre sonra işten çıkarılınca Tatköy’e dönüp hayatını sürdürürken devrimci şiirler yazmayı da bırakmamış. 1960 darbesinin amacına ulaşmadığını düşünen Cemal Madanoğlu cuntası 1971 Muhtırası ile yeni bir girişimde bulununca, darbecilere karşı alınan tedbirler çerçevesinde Zeki Oğuz’unda evi aranır ve bulunan iki kitap sebebiyle tutuklanarak Mamak Cezaevine gönderilir. Altı ay süren bu tutukluluk döneminde Fakir Baykurt ve Dursun Özen ile koğuş arkadaşı olmuştur” dedi.

Resim önizlemesi

Cezaevinden çıktıktan sonra Yozgat’ta askerliğini yapan Oğuz’un önce Köy Kalkınma Kooperatifinde memur olduğunu, daha sonra Tarım İl Müdürlüğünde göreve devam ettiğini anlatan Güçlü “1980 darbesine kadar beş defa sürgün yaşayan Zeki Oğuz, darbeden sonra, evinde bulunan Dev Sol iddianamesi sebebiyle birkaç ay cezaevinde kaldı, memuriyetten el çektirildi ve hukuk mücadelesine başladı. Yedi senelik bu zamanda seyyar satıcılı yaptı, Şems civarında sahaf dükkânı açarak kitapçılık yaptı” diyerek sözlerini sürdürdü.

Hukuk mücadelesini kazanan Oğuz’un memuriyete iade edildikten sonra Tarım İl Müdürlüğünün aylık yayın organı Tarım gazetesini çıkarırken hikâyeler yazdığını anlatan Güçlü, “1989 yılında fotoğraf sanatına meraklanan Oğuz, konargöçer olan Yörüklerin hayatını bütün yönleriyle anlatan fotoğraflar çektii yazılar yayınladı. 1995’de de ilk kişisel fotoğraf sergisini açtı. 1997’den itibaren çıkarmaya başladığı Çalı edebiyat dergisini yüz on iki sayı yayınladı. Mide kanserine yakalandığını duyunca üzüldük ama hastalığın ilerlemiş olması sebebiyle tıbben yapılacak bir şey kalmamıştı. İkimiz farklı ideolojilerde olsak da dostluğumuz devam etti. Karşılaştığımızda o (Ben Zeki Oğuz) diyerek, ben de (Ben Saf Oğuz) diyerek espriler yapardık. Allah rahmet eylesin” diyerek sözlerini tamamladı.

Resim önizlemesi

Daha sonra Prof. Dr. Aziz Ayva, Fahrettin Okatan, Prof. Dr. Ruhi Gül, Mehmet Sadık Oturanç, Mustafa Yavuz Çolak, Özlem Zafer, Sibel Uysal, Tahir Sakman ve Bayram Sarıtaş söz alarak merhum Oğuz ile ilgili hatıralarını paylaştılar. Hasan Ukdem, Ahmet Üresin ve İsmail Detseli’nin Zeki Oğuz’a ithafen yazdıkları şiirleri seslendirmesinin ardından gazeteci yazar Ahmet Polat’ın Aşr-ı Şerif tilavetiyle program sona erdi.

AdminAdmin