GÜNCEL

Anuş Gökçe ; “Halide Edip Adıvar, Geçici Amerikan Mandasını teklif etti”

Gazeteci yazar Anuş Gökçe Konya Aydınlar Ocağında Milli Mücadele döneminin önemli yazarlarından Halide Edip Adıvar’ı anlattı:

Anuş Gökçe ; “Halide Edip Adıvar, Geçici  Amerikan Mandasını teklif etti”

Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde gazeteci yazar Anuş Gökce Milli Mücadele döneminin önemli yazarlarından Halide Edip Adıvar’ın hayatı, eserleri, sanat anlayışı, siyasi görüşü, konuşmacı olduğu mitingler ve inkılaplar hakkındaki tutumuna dair bilgiler verdi.

Resim önizlemesiResim önizlemesi

Mili mücadelenin kazanılmasında halkın ve askerlerin moralini düzelten, milli ve manevî duyguları galeyana getiren yazarların da liderler kadar önemi olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Gökce, “Bu kıymetli kalem erbaplarından biri de Halide Edip Adıvar’dır. Anglo-Sakson bir eğitim aldı. Üsküdar Amerikan Kız Kolejinin ilk öğrencilerinden oldu. 31 Mart Vakası esnasında öldürüleceği endişesine kapılınca ailesiyle birlikte Mısır’a kaçtı ve ortalık sakinleşince yurda döndü” dedi.

Halide Edip’in kadının eğitilmesi fikrini savunduğuna işret eden Gökce, “1911’de kısa aralıklarla İngiltere’ye giden Halide Edip orada İngiliz aydınlarıyla tanıştı. Kadınların toplum hayatına katılması ve eğitilmesi amacıyla Teâlî Nisvan Cemiyetini kurdu. Ahmet Ağaoğlu, Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Hamdullah Suphi Bey gibi Türkçü ve Turancı aydınlarla tanışarak Türkçülük akımını benimsedi.1912’de faaliyete geçen Türk Ocağı’nda görev aldı. Cihan Harbi yıllarında Cemal Paşa’nın daveti üzerine gittiği Suriye’de öğretmenlik yaparken iki tane okul ve bir de yetimhane açtı. (Kenan Çobanları) adlı tiyatro eserini de burada yazdı” diyerek sözlerini sürdürdü.

Resim önizlemesi

Balkan Savaşında Batıların Müslümanlara karşı menfi tutumuyla, Halde Edp’in batıya olan inanç ve güvenin sarsıldığını vurgulayan Gökce, “İzmir’in İşgalinden sonra Fatih, Üsküdar ve Sultanahmet Mitingine konuşmacı olarak katıldı. Özellikle Sultanahmet Mitinginde efsaneleşti. Anadolu’ya gizlice silah kaçırma işlerinde görev aldı. 1920’de kocası Adnan Bey ile birlikte Anadolu’ya geçerek Milli Mücadeleye katıldı. Cephelerde dolaştı ve Hilâl-i Ahmer hastanelerinde görev aldı. Bir yanda Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde çalışırken diğer yanda o günün heyecanını aksettiren yazılarını İstanbul’da çıkan gazete ve dergilerde yayınladı” diye konuştu.

Atatürk’ün onayı üzerine Yunus Nadi ile birlikte Anadolu Ajansının kuruluşunda görev alan Halide Edip’in Yunanlıların yaptıkları zulümleri tetkik eden Tetkik-i Mezalim Komisyonu’nda görev aldığını ve Milli Mücadelede yürüttüğü başarılı çalışmalarından dolayı önce onbaşı rütbesi, İzmir’in kurtarılışından sonra da çavuş rütbesiyle taltif edildiğini anlatan Gökce, “Milli Mücadeleden sonra, kurucuları arasında Adnan Adıvar’ın da bulunduğu Terakkiperver Partisi kapatılınca Mustafa Kemal ile aralarında ihtilaf çıktı ve Türkiye’den ayrıldı. 1925’te önce İngiltere’ye gitti, sonra Fransa’ya yerleşti. Williamstown Political İnstitute’un düzenlediği konferansa davet edilince 1928’de Amerika’ya gitti. 1930’da Barnard College’de konferanslar vererek Amerika’yı dolaştı. Atatürk’ün vefatından sonra 1939’da yurda döndü” diyerek konuşmasını sürdürdü.

1950’de Demokrat Partiden İzmir Milletvekili seçilen Halide Edip’in 9 Ocak 1964’te İstanbul’da böbrek yetmezliğinden vefat ettiğini ve Merkezefendi Mezarlığına defnedildiğini anlatan Gökce sanat anlayışı hakkında da bilgiler veren Anuş Gökce, “Eserlerinde zamanına göre sade bir dil kullanmıştır. Anlatımı akıcı ve durudur. Daha çok tasvir ve benzetme sanatları kullanmıştır” dedi.

Adıvar’ın dini düşğncesne de değinen Gökce, “Halide hanım, (İnsanların kardeşliğini ve barışını anlatan İslamlığın ölmezliği vardır. Batıl inançlar ve dar görüşler İslamiyet’ten değil. Allah’tan gelir gerçek İslamlık. Ben bu gün onun en yüksek noktasını ifade etmeye mecburum. Türkiye’de, benim zulme uğramış milletim de ebedîdir. O öteki milletlerde olan kusur ve faziletlere sahip olmakla birlikte, hiçbir maddi kuvvetin yok edemeyeceği manevî bir güce de sahiptir) görüşüne sahiptir” diye devam etti.

Halide Edip’in Kadın meselelerine dair romanlar, Milli Mücadele dönemini anlatan eserler ve şahsiyetleri içinde bulundukları geniş toplumla birlikte ele alan cemiyet romanları yazıp çevriler yaptığını anlatan Gökce, katıldığı mitingler hakkında şu bilgileri verdi: “İzmir’in işgalini protesto etmek için ilk miting 19 Mayıs 1919’da Fatih Meydanında yapıldı. Halide Edip 20 Mayıs’ta Üsküdar, 22 Mayısta Kadıköy, 23 Mayısta Sultan Ahmet mitinglerine de katılıp, coşkulu konuşmalar yaptı.”

Halide Edip’in memleketin siyasi durumu ve kurutuluşa ermesi için görüş ve düşüncelerini 10.8.1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’ya yazdığı bir mektupta dile getirdiğini anlatan Gökce, bu mektupta Adıvar mektubunda şu satırların bulunduğunu söyledi:

“Memleketin siyasî durumu en son kertesine geldi. (…) Fransa, İtalya, İngiltere, Türkiye'nin mandaterlik meselesini Amerikan Senatosu'na resmen teklif etmiş olmakla birlikte, Senato'nun bu teklifi kabul etmemesi için bütün güçlerini kullanıyorlar. İngiltere, Türk'ün birliğini, çağdaşlaşmasını, gerçek bir bağımsızlık kazanmasını, gelecekte bile istemiyor. (…) İngiltere Türkiye'yi bütünü ile ele geçirebilse, kafasını kolunu koparır, birkaç yılda sadık bir sömürge durumuna sokar. Buna, memleketimizde en başta ve özellikle dinî sınıflar çoktan taraftardırlar. (…) Fakat Türkiye'yi bütün olarak korumak gereği duyulursa, yani bölüşmenin büyük askerî fedakârlıklarla yapılabileceğini anlarsa Lâtinleri sokmamak için Amerikan görüşünü tutar ve destekler. Nitekim İngiliz siyasetçileri arasında zaten bu görüşe eğilimli olanlar vardır. Morisson gibi ünlü kimseler Amerika'nın Türkiye'de manda kurmasını istiyorlar. (…) Biz İstanbul'da, kendimiz için, bütün eski ve yeni Türkiye sınırlarını içine almak üzere geçici bir Amerikan mandasını ehven-i şer olarak görüyoruz. (…) Güçlü bir hükümet ve çağdaş bir idare kurulabilmesi için, Patrikhanenin siyasî imtiyazla, azınlıkların kuvvetli devletler vasıtasıyla yaptıkları sürekli tehditler ortadan kalkmalıdır. Küçük ve zayıf bir Türkiye bunu başaramayacaktır. (…) Milletin refah ve kalkınmasını sağlayabilecek, halkı ve köyleri, sağlığı ve zihniyeti ile çağdaş bir halk durumuna getirebilecek bir hükümet anlayış ve uygulamasına ihtiyacımız var. Bunun için gerekli olan paraya uzmanlığa ve kudrete sahip değiliz. Siyasî dış borçlar, siyasî esareti artırıyor. (…) Bugünkü hükümet, adamlarını takdir etmese bile, halkı ve halk hükümeti kurulmasını yararlı gören Filipinler gibi vahşî bir memleketi, bugün kendi kendini idareye muktedir çağdaş bir makine haline koyan Amerika, bu konuda çok işimize geliyor. On beş yirmi yıl sıkıntı çektikten sonra yeni bir Türkiye'yi, her ferdi öğrenimi ve zihniyetiyle gerçek bağımsızlığı kafasında ve cebinde taşıyan bir Türkiye'yi, ancak yenidünyanın kabiliyeti yaratabilir. (…) Yayılma siyaseti güden Avrupa'nın başvurduğu bin bir yol ve alçakça siyasetine karşı böyle bir vekil olarak Amerika'yı kendimize kazanarak ortaya atabilirsek, Doğu Meselesi'ni de Türk Meselesi'ni de gelecek için kendimiz çözümlemiş olacağız. Bu sebeplerden dolayı, bir an önce istememiz gereken Amerikan mandası da, elbette sakıncasız değildir. Haysiyetimizden epeyce fedakârlık etmek mecburiyetinde bulunuyoruz. Yalnız, bazılarının düşündüğü gibi, Amerika'nın resmî sıfatında dinî eğilim ve taraf tutma yoktur. Hıristiyanlara para verecek misyoner kadın Amerika'sı, Amerika'nın yönetim mekanizmasında bir yer tutmaz. Amerika'nın yönetim mekanizması dinsiz ve milliyetsizdir. O, türlü cins ve mezhepten insanları çok uyumlu ve kaynaşmış olarak bir arada tutmanın yolunu biliyor. (…) Bir millet içtenlikle Amerikan milletine başvurursa, Avrupa'ya, girdikleri memleket ve milletin yararına nasıl bir idare kurduklarını göstermek isterler. (…) Eğer mandayı alırlarsa, bütün milletleri eşit şartlar altında bir memleket evlâdı olarak kabul edip alacaklarını önemli çevrelerden haber aldım.”

Şivlilik kutlamasının da yapıldığı program sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü günün anısı olarak Yazar Anuş Gökce’ye kitap takdim etti.

AdminAdmin