Yeni yılla birlikte vergilere yüzde 122 zam gelirken, Asgari ücrette yüzde 54 artırıldı. Emekli ve memura da önce 25 daha son sonra gelen tepkiler üzerine yüzde 30 oranında zam yapıldı. .
Yüzde 30 zam alan emekli ve memurda kara kara düşünüyor. Bu artış oranın geçinmeye yetmeyeceği endişesindedir.
Çünkü emekli sayımızın büyük bir kısmına yakını asgari ücretin yarısı kadar emekli maaşı alıyor.
Günü kurtararak ayakta kalmaya çalışan emekliler, artırılan emekli maaşıyla kiramı versin? Doğalgazı mı ödesin? Yiyecek ve içeceğimi ödesin?
Oysa emeklilerin ve memurların beklentisi, makul ve geçinebileceği bir artış olmasıydı.
Ancak iş işten geçmişte değildir. Yeniden gözden geçirilerek, emeklinin ve memurların geçinebileceği ilave bir zam yapılabilir ve geçim sıkıntısı belki hafifler diye düşünüyorum.
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED), geçen yıl 30 Haziran Emekliler Günü dolayısıyla Emeklilerin Yaşadığı Yerler Araştırmasına göre; Türkiye genelinde 8 milyon 615 bin işçi emeklisi, 2 milyon 718 bin esnaf emeklisi ve 2 milyon 389 bin memur emeklisi olmak üzere toplam 13 milyon 722 bin kişi emekli aylığı alıyor.
Yaklaşık beş emekliden biri yani emeklilerin yüzde 19'u İstanbul'da yaşıyor. İstanbul'un ardından 1 milyon 79 bin emekliyle Ankara, 1 milyon 16 bin emekliyle İzmir, 586 bin emekliyle Bursa ve 400 bin emekliyle Antalya en fazla emekli nüfusa sahip iller olarak sıralanıyor.
En az emekli yaşayan iller ise şöyledir. Zonguldak'ta 164 bin emekli yaşıyor. Türkiye'nin en fazla emekli yoğunluğuna sahip kenti durumunda bulunuyor.
Zonguldak'ın ardından Sinop, Balıkesir, Bartın, Edirne, Kırklareli, Çanakkale, İzmir, Rize ve Giresun emekli nüfusunun il nüfusuna oranının en yüksek olduğu şehirler olarak sıralanıyor.
Emeklilerin büyükşehirlerde ve denize kıyısı olan illerde yaşadığı sonucuna ulaşılan raporda, 2 milyon 143 bin nüfusa sahip Şanlıurfa'da 83 bin, 1 milyon 141 bin nüfusa sahip Van'da ise 59 bin emeklinin olduğuna dikkati çekiliyor.
Araştırmada, emekli sayısının en düşük olduğu iller Ardahan, Bayburt, Tunceli, Kilis ve Iğdır olarak sıralanıyor.
Araştırmanın dikkat çeken kısmı ise, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde hemen hemen her beş kişiden birinin emekli olduğunu net bir şekilde görülmesidir. Bu üç ilimizdeki toplam emekli sayısı 5 milyonu buluyor.
Bunun yanında, Ankara ve Konya dışında emekli nüfusu genel olarak denize kıyısı olan şehirlerde yoğunlaşıyor.
Emeklilerin bu şehirleri tercihlerinde nedeni ise, sağlık hizmetlerine erişim ve sosyal yaşamı yanında denize kıyısı olan şehirler olmasından kaynaklanıyor.
Bütün bunlar, hükümetin ve yerel yönetimlerin emeklilerin ve yaşlıların yaşam koşullarını iyileştirecek yatırım ve faaliyetlere nerelerde yoğunlaşması gerektiğini ortaya koyuyor.
Araştırmanın en önemli ortaya koyduğu sonuçta, iktidarın yaşlı ve emekli öncelikli politikalara ağırlık vermesini gerektirdiği gibi, mutlu olacakları, ekonomi ve sosyal alanda rahat edecekleri ortamı sağlamasını güçlü bir şekilde gösteriyor.
Gelelim memur sayısına, ülkemizde 5 milyonun üzerinde memur bulunuyor.
Bunların 3.060.064'ü kadrolu personel, 590.257'si sözleşmeli personel, 1.231.635'i sürekli işçi, 62.493'ü geçici işçi ve 107.960'ı diğer kamu personeli olarak sınıflandırılıyor.
Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün yüksek olmasıdır.
Tüm memur, emekli ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır.
Memurlar özellikle yılın ikinci yarısında alınan zammı zaten görememekte, yılın ikinci yarısına doğru vergi dilimine girilmektedir.
Yani verilen zam zaten kepçeyle geri alınmaktadır. Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri için yüzde 15’te sabitlenmesi beklentisi çoğunluktadır.
İktidar memurlarımızın vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenme talebini yerine getirerek, bu noktada rahatlatır.
Gelinen süreçte günü kurtarmaya, hayatta kalmaya ve geçinmeye çalışan emeklilerimizin beklentisi en az asgari üretin yarısı kadar bir zamdı.
Asgari ücrete yüzde 50'den fazla zam geldiyse, en az emekli ve memurlara da yüzde 50 oranında zam yapılmalıydı.
Oysa iktidarın açıkladığı emekli ve memur maaşlarına yapılan yüzde 30'lu zam, hiç bir şekilde yeterli değildir.
Kaldı ki enflasyonun yüksek olduğu, zaruri olarak almak zorunda kaldığımız tüm ihtiyaç ürünlerine sürekli zam gelmesiyle giderek satın almada zorlandığımız dönemde, geçinmekte gittikçe zorlaşıyor.
Özellikle başta emeklinin ve memurun gülümsemesi, mutlu olması düşünülürse, yapılan zam oranı en az yüzde 50 olmalıydı.
Umarım iktidar yaptığı zammı değerlendirerek, emeklinin ve memurların rahat olarak geçinebileceği bir oranda yeniden bir zam daha verir.
Emeklimizde, memurumuzda yapılacak bu yeni zam oranıyla, ekonomik olarak zorlanmadan hayatını sürdürürken, gülümser.
Ne dersiniz Sizce de öyle yapılması gerekmez mi?