SİYASET

Tacettin Çetinkaya; ‘’Tarım alanlarını imara açmayın’’

Tarım alanlarının imara açılmasının felaket olduğunu dile getiren Saadet Partisi Başkanlık Divanı üyesi Tacettin Çetinkaya, “Yapmayın. Arazilerimiz elimizden çıkıyor. Bunun sonucu, çok acı olur” dedi

Tacettin Çetinkaya;  ‘’Tarım alanlarını imara açmayın’’

Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı şubat ayı il divan toplantısı, parti il binasında Prof.Dr.Necmettin Erbakan salonunda gerçekleştirildi. İl Divan toplantısına Saadet Partisi Başkanlık Divanı üyesi Tacettin Çetinkaya’nın yanı sıra; Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, il müfettişi Ali Mücevher, Karatay Belediyesi eski başkanı Mehmet Şen, il başkan yardımcıları, ilçe başkanları, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkan Yardımcısı M. Ali Korkmaz, MİLKO temsilcileri ve çok sayıda teşkilat mensubu katıldı.

‘YARDIMLAR DOĞRU DÜZGÜN DAĞITILAMADI’

İl divan toplantısının açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Konya il başkanı Hüseyin Saydam, “Bu ayın başında 11 ilimizi ve çevre illeri etkileyen, artçıları bile çok büyük olan depremler meydana geldi. Hala da devam ediyor. Acı çok büyük. Yıkım çok büyük. Allah yardımcımız olsun. Vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar diliyorum. Geride kalanlara da rabbimizden sabırlar diliyorum” dedi. “Deprem haberini alır almaz, ilk şoku atlattıktan sonra teşkilatlar olarak neler yapılabilir arayışına girdik” diyen Başkan Saydam, “Cansuyu ve Anadolu Gençlik Derneğimizle koordineli olarak deprem sabahı, aynı zamanda gençlik kolları mensubumuz da olan Cansuyu Arama Kurtarma ekibimiz yola çıktı.

Akabinde elzem ihtiyaç olan battaniye, su ve hijyen ürünleri ile ilgili ilk 2 tırı ikinci gün bölgeye ulaştırdık. Sonrasında ise zaten yakacak, yiyecek, çadır ve bölgenin ihtiyacı malzemeleri gücümüz yettiğince teşkilatlarımızla koordineli olarak bölgeye gönderdik. Şu anda 3-4 yerde Konya Teşkilatlarımızın organize ettiği aşevleri var. Buradaki faaliyetler devam ediyor.

Bununla birlikte 3. Günden itibaren şehrimize gelen kardeşlerimiz için barınma problemi ile ilgili bir komisyon kurup şu ana kadar yaklaşık 50 ailemizi yerleştirdik. Bundan sonra da çalışmalarımız sürüyor ve sürmeye devam edecek. Ülkemiz deprem ülkesi olmasına rağmen, kısa zaman içerisinde büyük deprem tecrübelerimiz olmasına rağmen gördük ki yine hazırlıksız yakalandık. Hem öncesi hem sonrası için. Elimizde olan imkânları bile maalesef gerektiği zamanda gerektiği gibi kullanamadık. Ama Allah razı olsun tüm milletimiz seferber oldu. Çok kısa sürede bölgeye yetecek kadar insani yardım malzemesi toplandı ve gönderildi. Gönderildi ancak; toplanan malzemelerin bile doğru düzgün dağıtılamadığını, organize edilemediğini hepimiz üzülerek müşahede ettik. Bir tarafta elindeki imkânları ve gücü doğru düzgün organize edemeyen bir iktidar, diğer taraftan da elimizdeki imkânlara ve gücümüze bakınca ve ortaya konan işe ve organizasyona bakınca Allah’a çok şükür bir kez daha ne kadar önemli bir davanın eri olduğumuzun, bir kez daha imkânsızlıklara rağmen ne kadar güçlü olduğumuzun farkına vardım. Rabbimize binlerce kez şükür ve hamd ediyoruz. Allah hepinizden razı olsun. Tabi ki bir de şu hakkı teslim etmemiz gerekir. Yıllardır söylediğimiz “liyakat, liyakat, liyakat” dediğimizin ne kadar önemli olduğunun inşallah milletimiz farkına varmıştır. İktidar varmıştır diyeceğim ama bu saatten sonra varsalar ne olacak varmasalar ne olacak. Önümüz seçim. Ve inşallah gidecekler. Onlara lazım değil artık. Bu daha çok milletimizin işine yarayacak. Milletimiz liyakatli bir iktidarı iş başına taşıyacaktır inşallah” şeklinde konuştu.

KONYA İSMİNE YAKIŞIR ÇALIŞMALAR YAPILDI, TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Başkan Saydam, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “yıldır söylediğimiz, dikkat ettiğimiz, üzerinde ısrarla durduğumuz bir konu var. Nedir o? “Önce Ahlak ve Maneviyat” 50 yıl sonra bile haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı. Deprem olmadan önce de eksikliği hissediliyordu, ama depremle birlikte bu alana yatırım yapılmadığı açıkça görülmüş oldu.

Şehirleşme, yapılaşma, altyapı, belediye, bürokrasi, müteahhit, öncesi hazırlıklar, sonra yapılması gerekenler, toplanan yardımlar ve dağıtımı, siyasi dil, ûslup, basının tavrı, yalan haberler, oluşturulmaya çalışılan algılar, siyasiler, esnaf, ev sahibi, emlakçı, konteyner imalatçısı zafiyet gösteren her kimse, (kimseyi ayırmıyorum herkes kendini biliyor) her alanda olması gereken hassasiyetler; 50 yıldır söylediğimiz sloganımızın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bu sebeple de Milli Görüş Davasının, Saadet Partisi’nin, yani yürüdüğümüz yolun; hem ülkemiz, hem milletimiz hem de kendimiz için ne kadar önemli olduğu bir kez daha ispatlanmıştır. Deprem sonrasında şehir olarak bütün vatandaşlarımız, STK’larımız, Odalarımız, işadamlarımız seferber oldu. Herkes elinden gelen yardımı bir şekilde bölgeye ulaştırmak için gayret sarf etti. Bu manada da böyle bir milletin evladı olduğumuz için şükrediyoruz ve bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bununla beraber; deprem bölgesinde özellikle de Hatay’da çalışmalar yapan, oluşan aksaklıkların giderilmesi için çalışan Konya Büyükşehir Belediyemize, İlçe Belediyelerine ve tüm çalışanlarına da şehrimiz adına teşekkür ediyoruz. Gerçekten Konya ismine yakışır çalışmalar yapıldı. Ama süreçte özellikle emlak fiyatları üzerinde çıkan birkaç haber bütün çalışmanın önüne geçmemiştir inşallah.

Özellikle Konya’nın deprem açısından güvenli gösterilmesi ve birçok imkânlar açısından yükü kaldıracak olması şehrimizin göç almasına sebep oluyor. Tabi ki gelen kardeşlerimizin başımızın üstünde yeri var. Kapımız açık. Misafirperverliğimizi göstereceğiz.

Fırsatçılık haberleri özellikle kiralama ve ev bulma noktasında şehrimizin imajını zedelemektedir. Bu sebeple de ev sahipleri, emlakçılar ve tüm esnaflarımız özellikle dikkat etmelidirler. Hepimizin başına gelebilecek hadiseler yaşıyoruz. Allah korusun hepimiz evsiz, barksız, parasız, kimsesiz kalabiliriz. Herkes bir sorumluluk çerçevesinde hareket etmelidir. Rabbim yardımcımız olsun. İnşallah tekrar bu acıları, sıkıntıları göstermesin. Bölge insanımıza sabırlar versin.”

ERBAKAN HOCA 84 YILLIK ÖMRÜNE ÇOK ŞEY SIĞDIRDI

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam,  Tarih 27 Şubat 2011. Bundan 12 yıl önce yine bu salonda bir divan toplantısı halinde iken Erbakan Hocamızın vefat haberini aldık. Bu ayrılık hepimizi derinden üzdü. Büyük bir insan aramızdan ayrılmıştı” diye konuştu.

Erbakan Hocanın 84 yıllık ömrüne ülke ve dünya meselelerinin çözümüne dair birçok hadiseyi sığdırdığını ifade eden Saydam, konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: “İslam dünyası üzerine, Müslüman Coğrafyaların ayağa kalkması adına birçok adımlar attı. Ülkemizin maddi ve manevi kalkınması için tüm gücüyle çalıştı. O üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yaptı gitti. Şahid olun, şahid olun, şahid olun! demişti. Bizler şahidiz. Rabbim de razı olsun inşallah. Malumunuz Erbakan Hocamız; vefat ettiğinde Saadet Partimizin Genel Başkanı idi. Allah’a şükür bizler de burada Saadet Partisi çatısı altında onun izinde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.

Bu vesile ile İlim, fikir, dava ve siyaset adamı merhum Genel Başkanımız Mücahit Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı da bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyorum. Mekânı cennet olsun. Erbakan Hocamızı anarken; yaşanan deprem dolayısıyla da bölgede olsun, şehrimizde olsun hem kendi teşkilatlarımızın hem de insanımızın hiç bir menfaat gözetmeksizin canla başla çalışması Erbakan Hocamızın ‘Bizim davamızda kimse kendi için yaşamaz, herkes kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur’ sözlerini hatırlattı. Diğer taraftan yine deprem vesilesi ile hatırladığımız, birilerinin ayrıştırıcı diline rağmen, depremde her yerimiz yıkılmışken; kutuplaştırma isteklerine rağmen, dayanışma içerisinde bir çalışma sergilemesi Erbakan Hocamızın ‘Bu milletin evlatları birbirinin kardeşidirler. Vatanımız ve milletimiz bölünmez bir bütündür. Hiçbir milletin kardeşlik bağları bizim ki kadar kuvvetli değildir ve olamaz. Çünkü biz bin yıl aynı inanç için, aynı iman ile siperlerde kardeşliğini yoğurmuş bir milletiz’ sözleri ile milletimiz birbirine kenetlenerek bir kez daha Erbakan Hocamızı haklı çıkardı.

Rabbim kendisinden razı olsun. Yaptığımız çalışmalarla, gayretimizle, duruşumuzla, inancımızla, kararlılığımızla inşallah bizler de onun izinden yürümeye devam edeceğiz.

Değerli kardeşlerim; birkaç yerel konuya da temas edip konuşmamı bitireceğim. Tabi ki depremin her alanda sonuçları olacaktır.

Hem 11 ilimizde olan deprem, hem de Allah korusun olası bir İstanbul depreminin konuşuluyor olması başta şehrimiz Konya olmak üzere orta Anadolu coğrafyasının üzerine ciddi vazifeler düştüğünü göstermektedir. Bu sebeple bölgemiz üzerinde ciddi önlemler alınması gerekmektedir.  Erbakan Hocamızı anmadan geçemeyeceğim. Ta ki 70’li yıllarda Erbakan Hocamızın Ağır Sanayi Hamlesini başlatması bunu bütün Türkiye sathına yayması, insanımızın iş bulması ve iş bulurken de bir bölgeye yığılma değil; insanımızın doğduğu yerde doyması gibi bugünü ilgilendiren konuların ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Aradan 50 yıl geçti hala ihmal edilmektedir. İklim değişikliği ve yaşanan kuraklık; ayrıca deprem olan illerde olacak aksaklıklar tarım ve hayvancılığı çok daha önemli hale getirmektedir. Bu sebeple her defasında söylediğimiz ovanın su problemi acil olarak çözülmesi gerekmektedir. Buradan tekrar ifade ediyorum. Bu problemin acilen çözülmesi gerekiyor. Bugüne kadar kulak asılmadı bundan sonra dikkate alırlar mı bilmiyorum. İnşallah alırlar. Diğer taraftan şehrimiz ciddi manada göç alıyor. Konut problemi, altyapı ve beraberinde birçok problemi olacaktır. Trafik zaten keşmekeşti. Şimdi iyice karıştı, daha da karışacak gözüküyor. Deprem bölgesinde de gördüğümüz gibi öncesinde önlem alınmıyor. Sonra sıkıntısını hep birlikte çekiyoruz.

Rahatlığınız, vurdumduymazlığınız bizi kahrediyor. İhmallerin çok büyük faturaları oluyor. Bunu hepimiz siz de biz de görüyoruz. Allah rızası için kendinize gelin. Diyorum ama yapmayacaklarını da biliyorum. Sadece tarihe not düşülsün. Kayıtlara geçsin diye söylüyorum. Hep söylüyorum yine söyleyeceğim. Mevcut idarenin yaptığı da yapacağı da ortada. Tek liyakatli adamları medya alanında. Birçok alanda liyakate dikkat etmeseler de o alanda dikkat ediyorlar. Algıyı iyi yönetiyorlar. Yapmadıklarını bile yapmış gibi vatandaşa satıyorlar. Vatandaşımız da kanıyor. Gerçekten yapacaklarını zannediyor.

Bundan dolayı bu iktidardan ne yerelde ne genelde bir beklentim yok. Yapmadılar, yapmayacaklar. Hala algı peşinde hala günü kurtarma peşindeler. Bu sebeple AK Parti seçmeni vatandaşlarımıza sesleniyorum vazgeçin kardeşim. Vazgeçin! Hem kendiniz, hem ülkemiz, hem de çocuklarınız için gelin vazgeçin. Bu sıkıntıları çekmek zorunda değiliz.”

KIZILAY VE AFAD İNŞALLAH BU SÜREÇTEN DERS ÇIKARIR

Saadet Partisi Başkanlık Divanı üyesi Tacettin Çetinkaya ise şunları kaydetti: “20 gündür gündemimiz deprem. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyor, yaralılara da acil şifalar niyaz ediyoruz. Milletimiz, depremden mağdur olanlara sahip çıktı. Allah, milletimizden de razı olsun. Erbakan Hocamıza da Allah’tan rahmet diliyoruz. Konya belediyeleri, STK’ları, partimiz, Konya halkı depremde merkez haline geldi. Bölgeye yardım gönderdi, depremzedelere de kucak açtı. Bu özellik, Konya’da vardır, var olmaya da devam edecek. Türkiye, bir deprem ülkesi. Bu gerçeği, kabul etmek gerekir. Hazırlıklarımızı da bu gerçeğe göre yapmalıyız. İşin esas sorumluları, bir önlem aldı, bir hazırlık yaptı mı? ‘Üstlerine düşeni tamamen yerine getirdiler’ diyemeyiz. Bilim adamlarımız her gün çıkıp, depremin senaryosunu anlattılar. Buna rağmen neden bir tedbir alınamadı? Bilim adamlarının açıklamalarını dikkate almak gerekir. Kızılay ve AFAD, depremden hemen sonra gündeme geldi. Bu kurumlar, yeteri yere, zamanında ulaşabildiler mi? Her yere ulaşabilmek için gerekli yapıyı kurdular mı? İnşallah bu süreç, kendilerine ders olur. STK’larımız çok güzel işler yaptı. Açık ve net. 5 bine yakın AGD’li gencimiz, sahada. AGD Konya, partimiz çok güzel işler yaptı. İnsanlarımızın evleri yıkıldı. Yıllarca çalışıp, kazandıkları parayla aldıkları evleri, insanlarımıza mezar oldu. Bu işin vebali yüksek. Birkaç müteahhit gözaltına alıp, tutuklamak yetmez. Bu işin tüm sorumluları cezasını çekmeli. Tarım arazileri imara açılmamalı. Bu da bir felaket. Arazilerimiz elimizden çıkıyor. Bunun sonucu çok acı olur. Yaşanabilir şehirler inşa etmemiz lazım. Yeniden, yaşanabilir bir Türkiye inşa etmeliyiz. Ekonomide, sanayide dışa bağımlı olmayan, kendi kendine yeten bir ülke hayalimiz. Hedefimiz bu. Erbakan Hocamız, bu hedefi bize gösterdi ve vasiyet etti.”

AdminAdmin