GÜNCEL

Prof. Dr. Abdullah Harmancı, “Pakdil Edebiyatımızın Mihenk Taşlarındandır”

Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği panelde yazar Nuri Pakdil 5. Vefat yılında anıldı.

Prof. Dr. Abdullah Harmancı, “Pakdil Edebiyatımızın Mihenk Taşlarındandır”

Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde bu hafta Prof. Dr. Abdullah Harmancı, Vural Kaya, Burhan Yemiş ve Abdullah Kasay, 5. Vefat yılında Yazar Nuri Pakdil üzerine konuştu. “Nuri Pakdil’i Sevmek” konulu panelde konuşmacılar, yerli ve milli kalarak evrenselliği yakalayan Pakdil’in en temel özelliğinin mükemmeliyetçilik olduğunu anlattı.

Resim önizlemesi

İl Halk Kütüphanesinde yapılan programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Nuri Pakdil’in beş yıl önce vefat ettiği günlerde Konya Kitap Fuarında programı olduğunu hatırlatarak, “Prof. Dr. Abdullah Harmancı ile Pakdil’in birlikte söyleşileri olacaktı. Fakat hastalığı nedeniyle katılamadı ve 18 Ekim 2019 günü fuar sırasında vefat ettiği haberini aldık. Takriben bir ay kadar sonra da Aydınlar Ocağı olarak, Abdullah Harmancı’nın konuşmacı olduğu ilk anma programımızı yapmıştık. Beşinci vefat yılında da bugün dört konuşmacımız bize Nuri Pakdil’ anlatacak” dedi.

Resim önizlemesi

 

Oturum Başkanı Burhan Yemiş Nuri Pakdil’in kitaplarından önce duruşuyla tanındığına vurgu yaparak, “Dönemin Başbakan’ı Adnan Menderes’i idama mahkum eden hâkimin arabasını durdurarak ayakkabısına tüküren Nuri Pakdil, bir devlet memurunun yapması kolay olmayan bu duruşuyla akıllarda yer edindi” dedi.

Pakdil’in, şahsiyeti eserlerinden çok daha fazla öne çıkan bir insan olduğuna işaret eden Yemiş, “Bunun, üstadı anlamakta olumsuz bir durum olduğunu düşünüyorum. Kudüs için şiir yazmıştır ama onu Kudüs şiirine hapsettiğimiz zaman yanlış olur” diye konuştu.

Resim önizlemesi

Muhafazakâr bir yapıya sahip ailesinin Nuri Pakdil’i, dönemin şartları içinde savrulmalar yaşamaması için okula göndermeyip özel ders aldırdığını ama onun sonradan okuyup Hukuk Fakültesini bitirdiğini anlatan Yemiş, “Üstat, çağın dilini kavrayıp bir eylem adamı olmuştur” diyerek sözlerini tamamladı.

Doçentlik tezini Nuri Pakdil üzerine yapan Prof. Dr. Abdullah Harmancı da “Otuz sene önce yine Nuri Pakdil konuşuluyordu” diyerek başladığı konuşmasında “Nuri Pakdil gül yetiştiren adamın torunudur. Pakdil’e bu romanı yazdıran dedesidir. Sülalesi Tefsirzadeler olarak bilinir ve annesi o dönemin şartlarında Maraş’ta mahallenin kadınlarına Kur’an okuyup tefsir edermiş” dedi.

Ailesinin, savrulmalar yaşamasın diye okula göndermediği Nuri Pakdil’in özel hocadan hem Kur’an hem de yeni harfleri öğrendiğini ve eserlerinde Kur’an’a bolca gönderme yapmasının temelinde edebi kişiliğini belirleyen Maraş’ın önemli bir unsur olduğunu anlatan Harmancı, “Maraş Milli mücadelede önemli bir pozisyon almış. Ayrıca Necip Fazıl’da Maraşlıdır. İnkılap döneminde güngörmüş, varlıklı bir ailenin çocuğu olan Nuri Pakdil Lise yıllarında Hamle adlı bir dergi çıkarmış ve bu dergi Türkiye’nin gündemine oturmuş” dedi.

Pakdil’in inandığı ilkeleri gerçekleştirmek için kuvvetli eleştiriler yaptığını anlatan Harmancı, “Pakdil’in Necip Fazıl, Fethi Gemuhluoğlu ve Sezai Karakoç’tan etkilendiğini görüyoruz. Devrik cümleler, arada kullandığı Fransızca kelimeler var. En temel özelliği de mükemmeliyetçi olmasıdır” diyerek konuşmasını bitirdi.

Diğer konuşmacı Abdullah Kasay da vefatından evvel evinde ziyaret ettikleri Nuri Pakdil’in inanmışlığını, ziyaretlerinde müşahede ettiklerini belirterek, “Ben hep inandıklarımı yazdım, demişti. Edebiyatımızın mihenk taşlarındandır. Bir Türk aydın kimliği olarak Avrupa Birliğine, batıya önemli eleştiriler yapmış; batıyı eleştirirken de karışısına doğuyu koymuştur. Türkiye’nin tarihselliğini çok önemsemiş ve batıyı, Fransa’yı merkeze koyarak eleştirmiştir” dedi.

Panelin son konuşmacısı Vural Kaya Pakdil’in büyük bir sanatçı olduğuna vurgu yaparak başladığı konuşmasında, “Modern dünyada insanın sıkışmışlığı, daralmışlığında Nuri Pakdil bir tiyatro yazarı olarak öne çıkmıştır. Malum, İslami olarak tanımlanan bizim mahallede tiyatro gibi sanatlar zayıftır ama Necip Fazıl’dan sonra Nuri Pakdil bu alanda önemli eserler vermiştir” dedi.

Nuri Pakdil’in Türk edebiyatında önemli karakterlerden biri olduğunu, ancak onu şair olarak tanımlamanın da yanlış olacağını anlatan Kaya “Pakdil duruş sahibi ve cesurdu” diyerek sözlerini tamamladı.

Panel sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Başkan Yardımcısı Mustafa Sinan Ümit ve önceki dönem Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı panelistlere kitap takdiminde bulundu.

AdminAdmin