Salih Sedat ERSÖZ “ Registan Meydanı,Semerkant’ın tarihini ve kültürel zenginliğini yansıtan bir semboldür. Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Emir Timur tarafından oluşturulan bu meydan, hem bilim hem de sanatın merkezi olarak bilinir Emir Timur, seferlerinden kazandığı ganimetleri bu meydanda sergilemiş, önemli kutlamaları burada yapmış ve cezaları burada vermiştir.”
HİSDER (Hikmet İlim ve Sanat Derneği) 'in Karatay Belediyesi Şemsi Tebrizi Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği Pazartesi Toplantıları’nda 26 ve 27. Dönem Konya Milletvekili Ahmet SORGUN ve, Gazeteci, Tv Programcısı Yazar Salih Sedat ERSÖZ “ Ata Yurdu Özbekistan Gezi İzlenimleri” hakkında dernek üyelerine slayt eşliğinde bilgi verdi.
TYB Konya Şubesinin 14 Eylül 2025 tarihinde düzenlediği Ata Yurdumuz Özbekistan gezisi kapsamında Ahmet Köseoğlu, Abdüssettar Yarar, Ziya Özboyacı, Mehmet Emin Parlaktürk, Bestami İnan, Mehmet Atilla Şirin, Şamil Şenalp, Dr. Hamdi Koçak, Veli Tekelioğlu, Namık Kemal Fındık, Ali İhsan Altay, Seyit Mehmet Sümer ve eşlerinin katılımlarıyla edinilen izlenimleri ele alan SORGUN , Kuzeyde Kazakistan, kuzeydoğuda Kırgızistan, güneydoğuda Tacikistan, güneyde Afganistan ve güneybatıda Türkmenistan ile çevrildiğini, tarihî önemi ve stratejik konumu nedeniyle zengin bir kültürel mirasa sahipliğinden dolayı eserlerin korunduğuna, başkenti Taşkent olan ülkenin Türk Devletleri Teşkilatı üyesi olduğunu söyledi:” Ankara’dan uçakla pazar sabahı başkenti Taşkent’e indik. Uluslararası Taşkent Havalimanında bizi rehberimiz Ümide Babajanova Hanım karşıladı. Bir hafta boyunca bize hakkıyla rehberlik yapan Ümide Hanım’ın refakatinde Buhara, Taşkent ve Hive merkezli bir yolculuk yaptık.”
TARİHİ DOKUYU HİSSEDİYORSUNUZ
Özbekistan başkenti Taşkent’te çok sayıda tarihi yapı bulunduğuna değinen SORGUN , göz kamaştırıcı camilerin ve özgün mimariye sahip tarihi medreselerin şehre canlılık kazandırdığını, yeşil alanları, park ve bahçeleri, düzenli yerleşimi, geniş yolları, tertemiz cadde ve alanlarının dikkatlerini çektiğini söyleyerek “Taşkent'in merkezi olan Bağımsızlık Meydanı, geniş, ferah, yeşillik içinde eski ve yeni Taşkent'i birleştiren bir meydandır. Sovyetler Birliği döneminde, meydan Lenin Meydanı olarak adlandırıldı. 1992'de Bağımsızlık Meydanı olarak yeniden adlandırılan alandaki Lenin Anıtı kaldırılarak üzerinde Özbekistan haritasının sergilendiği bir kürenin yer aldığı Bağımsızlık Anıtı yapıldı. Ülkenin bütün şehirleri çok temiz ve düzenli. cadde, sokak ve kaldırımlarında bir tane bile çöp görmedik. Cadde ve sokaklarda sigara içen insan görmedik. Caddeleri oldukça geniş. Tarihi eserlere çok önem veriyorlar ve yaşatıyorlar. Yeni yapıları da eski eserlerin mimari tarzında yapıyorlar. Öyle ki yeni yapılan binaları bile, tarihi eser zannederek zevkle bakıyoruz.” dedi.
MOĞOL İSTİLASI
Günümüz Özbekistan toprakları Mâverâünnehir ve Turan bölgelerinin parçası olduğunu, bölgenin 7. yüzyıldaki, Müslümanların İran'ı fethine kadar Pers Ahameniş İmparatorluğu, Grek-Baktriya Krallığı, Part İmparatorluğu ve Sasani İmparatorluğu'nun parçası olduğuna değinen ikinci konuşmacımız ERSÖZ, “ Fethin ardından İslam bölgede yayıldı. Aynı dönemde Semerkant, Hive ve Buhara gibi şehirler İpek Yolu sayesinde zenginleşti. İslâm'ın Altın Çağı'nda Buhârî, Tirmizî, Birûni ve İbn-i Sina gibi dönemin önde gelen bilim ve ilim adamları bu şehirlerde yetişti. 13. yüzyılda, bölgeye hâkim olan Harezmşahlar Orta Asya'nın tümü ile birlikte Moğol istilalarına yenik düştü. Bölgeye daha sonra Özbek Hanlığı ve Timur İmparatorluğu hâkim oldu. Timur, fethettiği geniş topraklardan çok sayıda zanaatkâr ve bilgini başkenti Semerkant'a getirdi.Cengiz Han yönetimindeki Moğol istilası Buhara, Semerkand, Ürgenç şehirlerinin işgalleri toplu katliamlara ve Harezmi'nin bazı bölümlerinin tamamen yerle bir edilmesi gibi benzeri görülmemiş bir yıkıma yol açtı. Moğol ordularına katılmış olan Türk boyları bölgeye yerleşerek Özbekistan'ın Türkleşmesine önemli katkı yaptı.”.
GİZEMLİ ŞEHİR SEMERKANT
Timur'un torunu Uluğ Bey, dünyanın ilk büyük astronomlarından birisi olduğuna değinen ERSÖZ 14. yüzyılda kurulan Timur İmparatorluğu'nun başkenti Semerkant, Uluğ Bey devrinde önemli bir bilim merkezi hâline geldiğini belirterek “Bölgede Buhara, Hokand ve Hive hanlıkları kuruldu.19. yüzyılda Orta Asya Rus İmparatorluğu'nun kontrolüne geçti. 1920'nin başlarında, Orta Asya sıkı bir şekilde Rusya'nın elindeydi. Bolşeviklere karşı bazı direnişlere rağmen Özbekistan ve Orta Asya'nın geri kalanı Sovyetler Birliği'nin bir parçası oldu. Taşkent bu dönemde Rus Türkistan'nın başkenti oldu. Sovyetler Birliği 1924'te Sovyet Orta Asya’yı parçalayarak Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ni kurdu. 2. Dünya Savaşı sırasında 1941'den 1945'e kadar Özbekistan'dan 4 milyon nüfusun yarısı Kızıl Ordu'da Nazi Almanya'sına karşı savaştı.” dedi
































