GÜNCEL
Giriş Tarihi : 13-03-2025 01:05   Güncelleme : 13-03-2025 01:22

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ‘’Filistinlilerle Kardeşlik iftar’’ Programı Düzenlendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın katılımı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ‘’Filistinlilerle Kardeşlik iftar’’ programında bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ‘’Filistinlilerle Kardeşlik iftar’’ Programı Düzenlendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Hanımefendi ile birlikte, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Filistinlilerle Kardeşlik İftarı” programına katıldı. Programa, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve eşi Hatice Nur Yerlikaya Hanımefendi de katılım sağladı.

Programda davetlilere hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin ve Filistin halkının Ramazan-ı Şerif’ini tebrik etti. Gazze, Kudüs ve Batı Şeria’dakiler başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında hayata tutunan Filistin’in yiğit evlatlarını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm şehitleri, Filistin’in yürekli evlatlarını rahmetle, minnetle ve şükranla yâd etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakara Suresi’nin 154. ayetini hatırlatarak, “Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz bilemezsiniz.’ Evet, bedenen aramızdan ayrılmış olsalar bile şehitlerimizin ölmediklerine inanıyor, bu ilahi müjdeye tüm kalbimizle iman ediyoruz. Gazze’de ve Batı Şeria’da vatanları, namusları, özgürlükleri için toprağa düşen tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı şekilde baş koydukları mukaddes yolda mücadele ederken gazilik mertebesine erişen kardeşlerimize de sağlıklı ömürler diliyorum” diye konuştu.

“İsrail’in Gerçekleştirdiği Katliamlar, İnsanlık Tarihine Bir Utanç Lekesi Olarak Kazınmıştır”

Necip Fazıl Kısakürek’in orucu maddi ve manevi sayısız nimetin kaynağı olarak tarif ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tutulan oruçların, yapılan hayır ve ibadetlerin, edilen duaların maddi ve manevi nimetleri artırmasını, hayatlara feyiz ve bereket katmasını temenni etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, büyük bir trajedinin, son asrın en barbar soykırımlarından birinin mağdurlarını misafir ettiklerini belirterek, Gazze’nin vakur olduğu kadar yüreği yaralı evlatlarını milletin evinde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.

“İsrail’in 471 gün boyunca Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlar, insanlık tarihine bir utanç lekesi olarak kazınmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, soykırım şebekesinin saldırıları sonucunda çoğu çocuk ve kadın 61 binin üzerinde kişinin şehit olduğunu, 200’ün üzerinde basın mensubunun katledildiğini kaydetti. Savaşta bile dokunulmaması gereken 330’dan fazla sağlık görevlisinin bilinçli bir şekilde öldürüldüğünü dile getirerek, “Ağzı süt kokan bebekleri, analarının öpmeye doyamadığı masum yavruları katletmekten sadistçe bir keyif alan bir cinnet hâline kimi zaman öfkeyle kimi zaman mahcubiyetle bütün dünya gibi biz de 471 gün süresince maruz kaldık” dedi.

“Filistin’i Daima Ruhumuzun Ruhu Olarak Gördük”

Al kanlarıyla toprağı sulayan şehitlerden bir tanesinin de henüz üç yaşındaki Rim isimli çocuk olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halid Nebhan Ebu Diya’nın Rim’in gözlerinin içini öperek “Sen ruhumun ruhusun” sözleriyle torununu toprağa verdiğini hatırlattı.

Ebu Diya’nın da geçen yıl aralıkta İsrail saldırısında şehit düştüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, nice dedenin torunsuz, nice torun dedesiz, nice çocuğun annesiz ve babasız kaldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ebu Diya nasıl torunu Rim’i ruhunun ruhu olarak gördüyse, onu nasıl sevgiyle, şefkatle, merhametle bağrına bastıysa biz de Filistin’i daima ruhumuzun ruhu olarak gördük. Filistinli kardeşlerimizi canımızın canı olarak bildik. Dört asır boyunca aynı çatı altında kader birliği yaptığımız Filistinli kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Kudüs’ten Hayfa’ya, Safed’ten Yafa’ya, Nablus’tan Akka’ya, Kenan ilinin her bir köşesinde ortak tarihimizin, dostluğumuzun, dayanışmamızın, kardeşliğimizin izleri vardır. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla bizim gönül birliğimiz Filistin’in caddelerine, sokaklarına, camilerine, hanlarına, çarşılarına, çeşmelerine nakledilmiştir. Bakınız Mescid-i Aksa’nın Babil Silsile Kapısı’ndan çıkıp dosdoğru ilerlediğinizde sahada göreceğiniz ilk caddenin adı el-Hakkâri’dir. Bu cadde ismini Selahaddin Eyyubi’nin komutasında Kudüs’ün fethine katılan ve fetihten sonra buraya yerleşen Hakkârili süvarilerden almıştır. Bugün Yafa’nın tam ortasında tüm ihtişamı ile yükselen Osmanlı Hükûmet Sarayı ve daha pek çok eser Filistin’le aramızdaki ortak geçmişin vücut bulmuş sembolleridir. Filistin topraklarının tamamında hemen her bir metrekaresinde ezeli ve ebedi kardeşliğimizin nişaneleri, mühürleri vardır.” dedi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

AdminAdmin