KÜLTÜR - SANAT

A. Melih Karauğuz “Yapay zekâ altın çağını yaşıyor”

Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Salı Sohbetlerinde Yazar Ahmet Melih Karauğuz yeni nesil dijital teknolojilerin hayatımıza etkilerini anlattı. “Tekinsiz Zamanlarda Yaşamak” konulu konferansta Karauğuz gelişmelerin toplumsal yapıyı bozabilecek düzeye ulaştığına dikkat çekti.

A. Melih Karauğuz  “Yapay zekâ altın çağını yaşıyor”

İl Halk Kütüphanesi Salonundaki programın açılış konuşmasını yapan Ocak Bakanı Dr. Mustafa Güçlü teknolojide hızlı gelişim ve değişimler yaşandığına vurgu yaparak “Yaşadığımız çağın gerekliliği olan teknoloji hayatımıza birçok olumlu katkı yaptığı gibi olumsuz yanları da olabilir. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor” dedi.

Resim önizlemesi

 

Dünyadaki teknolojiye dair gelişmelerin arkasında bulunan bir grubun aynı zamanda dünyayı yönettiğine dair yaygın bir inanış olduğu ve bunun kimsenin onlara bir şey yapamayacağı gibi his uyandırdığını anlatarak sözlerine başlayan Yazar Karauğuz ise “Teknolojinin tarihsel bir gelişim süreci var. Bu sürecini iyi incelenmesi gerekiyor” dedi.

Amerika ve diğer batılı devletler tarafından Heron ve başka isimlerle üretilen insansız hava araçlarının yıkımlara sebep olduğunu ama son dönemde Türkiye tarafından üretilen İHA’ların pek çok güçsüz devletin elini güçlendirdiği örnek veren Karauğuz “Teknoloji ürünlerine nasıl anlamlar yüklerseniz dünyaya o mesaj verilmiş oluyor” dedi.

Yapay zekânın dünyayı ele geçirebileceğine dair spekülâsyonlara da değinen Karauğuz “Yapay zekânın da bir tarihsel süreci var. Üzerinde 1956 yılından beri çalışma yapılıyor. 2000’li yıllarda akıllı telefonun geliştirilmesiyle devrim yaşandı ve bu teknoloji biraz daha geliştirilerek 2008 yılında piyasaya sunuldu” diye konuştu.

Resim önizlemesi

 

Konuşmasını, 3G teknolojisinin devreye girmesiyle internet üzerindeki bilgi akışının hız ve genişlik kazandığını anlatarak sürdüren Karauğuz “Bu sürecin devamında sosyal medya ağları ile tanıştık. Bu sistemler ağ üzerinde işlem yapan insanların bütün verilerini toplayıp depolama, analiz edip sınıflandırma ve değerlendirme özelliklerine de sahip. Siyasi görüşümüzden sevdiğimiz ve sevmediğimiz her şeyi tespit edebiliyor. Bu veriye sahip olan emperyal güçler, emperyalist dünyanın da güçleri olur” dedi.

Sosyal medya ağlarında bir günde insanlar tarafından üretilen verinin insanlık tarih boyunca üretilen verilerin tamamından daha fazla olduğuna vurgu yapan Karauğuz “Yapay zekâ sistemleri bu verileri depoluyor. Tartışılacak olan şey yapay zekâ değil bu verilerin şirketlere verilmesidir. Bunun engellenmesi lâzım. Bunu yapmazsanız dünyada algıların değişimini de engelleyemezsiniz. Sosyal medya ağları yayınladıkları reklamlardan değil, şirketlere sattıkları verilerden para kazanıyor” diye konuştu.

Resim önizlemesi

 

Türkiye’nin de kendi sosyal medyasını ve arama motorunu geliştirmesi gerektiğini anlatan Karauğuz “İnternetin olduğu dünyada ulusallık artık sınırlar üzerinde kalmaktır. Yapay zekâ günümüzde altın çağını yaşıyor ve buna sebep olan da bizleriz. Devletler buna karşı önlem alamadı” diyerek sözlerini sürdürdü.

Karaupuz, dünyada buğday siloları gibi yapay zekâ veri depolama silolarının bulunduğunu ve bu siloların dünyada üretilen elektriğin yüzde 20’sini tükettiğini de ifade ederek konuşmasını tamamladı.

AdminAdmin