Bahçeli, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
– Filistin bir asırdır felaketlerin pençesinde, mağduriyetler çemberindedir. İki devletli çözüm gerçekleşmeden silahların susması, kanın durması, şiddet sahnelerinin son bulması tam bir hayaldir. Adil ve kalıcı barışı sağlayacak dirayet karşılıklı olarak gösterilmediği sürece İsrail Filistin sorununda mesafe alınması imkansızdır. Hamas’ın binlerce füzeyi fırlatıp İsrail’e sızması ile başlattığı Aksa Tufanı operasyonu İsrail’in Demir Kılıçlar operasyonunu devreye almasıyla şiddetlenen kanlı hesaplaşma bir savaşa dönüşmüştür.
– Çatışmaların arka planında siyasi bir kurgunun bulunup bulunmadığını, Netenyahu’nun bir oyunu olup olmadığını tartışanlar Filistin davasını anlamayan, siyonist yaklaşıma sempati duyan melez zihniyetlerdir. Dünyanın gözü önünde insanlık suçları işlenmiştir.
– Filistin iki ayrı yönetimin mecburiyetinden dolayı mücadelesinde teklemiş, sonuç alamamıştır. Ateşkes derhal tesis edilmeli, taraflar itidal ve sükûnet çizgisine gelmelidir. Diplomasi ve diyalog kanallarının aktif hale getirilmesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın atacağı adımlar desteklenmelidir, BM acilen devreye girmelidir. Çatışmaların bölgesel bir nitelik kazanmadan, küresel alana sıçrama ihtimalini göz önüne katarak barış görüşmelerinin ortamı inşa edilmelidir. ABD’nin, AB’nin ve bazı ülkelerin yaptığı gibi yangına körükle gitmek yerine şiddeti yatıştıran bir girişim başlatılmalıdır. Beyaz Saray lobilerinin tahriklerine kapılarak, barış ve çözüm çabalarını sabote etmesinin kimseye yararı dokunmayacaktır.
– Mescid-i Aksa ilk kıblemizdir. İnanç ve insan hakları teyit edilmelidir. Filistin’in huzuru, İsrail’in huzuru demektir.
– İnsani yol kazalarını ruhumuzun derinlerine yuvalanmış bunalım enkazını sabır, şükür gücüyle kaldırmalıyız. Aklıselim, kalbi selim istikametinde ilerleyiş halinde olmalıyız. Her insanın, her milletin kendine özgü var oluş serüveni vardır. Adam gibi adam olmadıkça, içi ve dışı bir Müslüman- Türk gibi yaşamadıkça, huzur bize Kaf Dağının ardından seslenecek, vuslatımız hayalde kalacaktır.
– Bölücü faaliyetler devlete, millete, vatana ve şerefli tarihimize ihanettir. Irak ve Suriye’yi parselleyen terör örgütlerini eğitip donatan küresel emperyalizmin nihai hedefi Türkiye’dir. Terörün hiçbir türevi meşru değildir. Terörizm tüm insanlığa doğrultulmuş kalleş bir silahtır. Bu silahın ucundan kim tutuyorsa, insanlarımızın hayatına hangi alçaklar musallat oluyorsa ahlaken, hukuken açık hedef olanlardır. Menfur niyet sahiplerinin eşkâlini biliyoruz, fakat teslim olmayacağız, taviz vermeyeceğiz. Korkuyu yene yene korkulukları yıka yıka Türkiye Cumhuriyetinin egemenlik haklarını muhafaza edeceğiz. PKK’nın 1 Ekim Ankara saldırısından sonra sınır ötesi operasyonların arkasındayız. Türkiye’ye saldırmanın ödenecek bir bedeli vardır.
– (Türkiye’ye ait İHA’nın düşürülmesi) ABD’nin orada ne işi vardır? ABD’nin yaptığı meşru müdafaadır da Türkiye’nin yaptığı nedir? ABD PKK/YPG siperinden İHA’mıza resmen ateş açmıştır. Böyle sancılı müttefiklik ilişkisinin bağlayıcılığına inanmak akıl ve mantık işi midir? ABD bırakın terörle mücadelede yanımızda olmayı, ayağımızın altında olmasınlar başka bir şey istemeyiz.
– Kılıçdaroğlu’nun tezkereye “hayır” demesi halinde milletvekili arkadaşları ile beraber millete, vatana şehitlere hakaret etmiş olacaklarını hatırlamaları tavsiyemdir. Bizim rotamız demokrasi, yönümüz Türkiye Yüzyılıdır. TSK ister havadan, ister karadan mücavir toprakları terörden arındırmalıdır.
– CHP Genel Başkanının milli damarı çatlamış ve kurumuştur. Kılıçdaroğlu’nun TBMM’yi karalama niyeti gayri millidir. 23 Nisan Genel Başkanı, TBMM’de 19 Mayıs hareketlerinin yapıldığını ifade edecek kadar şaşkındır. Gazi Meclis senin gibilere rağmen kurulmuştur. Senin gibilere rağmen ordular yönetmiştir. Senin gibilere rağmen düşmana bu vatanı dar etmiştir. Kılıçdaroğlu’nun ifadesi edep ve terbiye yoksunudur. Gazi Meclis milli iradeye hürmet edenlerin şerefidir. Bundan herkes şerefi kadar nasiplenecektir. Sen bu nasipten mahrum olduğunu bilmelidir. Meclis Gazi değildir diyen Kılıçdaroğlu’nun Mustafa Kemal Atatürk’ün gaziliğini de tartışmaya açması yakındır. Kendisini TBMM’nin manevi şahsiyetine hakaretinden dolayı kınıyorum.
– “Biz aklımızı kullanan, insanlarımızı düşünen gelenekten geliyoruz. Biz MHP değiliz” demiş. Kılıçdaroğlu’nun kimi kast ettiği meçhuldür. Mankurt bir zihniyeti tanımlamak pek mümkündür. Terör örgütleri ile can ciğer kuzu sarması olan, Kılıçdaroğlu’nun bizim gibi olması, olacak şey değildir. O zillete düşmüştür. MHP’ye mensup olmak her yüreğin harcı olamaz.
