GÜNCEL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı‘nın ardından millete seslendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Seçimin siyasi olarak kazananları elbette bellidir ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı‘nın ardından millete seslendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Cumhurbaşkanı kararıyla 10 Mart'ta imzaladığı Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin suhuletle tamamlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta milletimiz rekor bir katılımla iradesine ve geleceğine sahip çıktı. Gerek Meclis’te gerekse Cumhurbaşkanı Seçimi'nde elde ettiğimiz tarihi başarıyla son 21 yıldaki 17'nci seçim zaferimize imza atmış olduk. 2014'ten beri şanla şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini aziz milletimizin takdiriyle 5 sene daha sürdürme imkânına kavuştuk. Yine büyük bir demokrasi zaferi ile bizleri buluşturan iki bayram arasında milletimize iki demokrasi bayramı yaşatan Rabb'imize hamdediyoruz."

Seçim sonuçlarının ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her iki seçimde de tercihini sandığa demokratik yollarla yansıtan tüm vatandaşlarımı buradan bir kez daha tebrik ediyorum. 28 Mayıs itibarıyla Türk demokrasisini dünyada referans alınan gıptayla takip edilen bir konuma yükselten her bir insanımıza müteşekkiriz. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum. 'Türkiye, Türkiye'den daha büyüktür.' gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeşlerimize de şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Bu süreçte Türkiye'nin sadece yakın çevresinde değil, Afrika'dan Asya'ya, Latin Amerika'dan Balkanlar'a, Orta Doğu'dan Türk ve İslam âlemine kadar yüzlerce ülkede umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevlilerin karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Seçimin siyasi olarak kazananları elbette bellidir ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. 'Allah, Türkiye'ye zeval vermesin.' diye ellerini semaya açan 100 milyonlar kazanmıştır. 'Dünya beşten büyüktür.' çağrımızın yüreklerine inşirah düşürdüğü milyarlarca mazlum ve mağdur kazanmıştır."

"Unutmayın biz hep birlikte Türkiye'yiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Altını çizerek ifade etmek isterim ki her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında, velhasıl birliğimize, dirliğimize, asırlık hedeflerimize ve hayallerimize kasteden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur." diye konuştu.

Seçimlerin gelip geçmesinin, demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Asıl mesele milletimizin, devletimizin, ülkemizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele Türkiye'nin asırlara sâri yolculuğunu devam ettirebilmesidir. Asıl mesele ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Seçimler bunu sağladığı, buna vesile olduğu, bunu güçlendirdiği müddetçe fonksiyonunu ifa ediyor demektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte eğer önümüze bakabiliyorsak Allah'ın izniyle millet olarak bileğimizi kimse bükemez. Geride bıraktığımız son 21 yılda bunu 17 kez başardık. Mücadele ettik, yarıştık, neticede sandıktan çıkan iradeye teslim olduk. 'Nerede kalmıştık?' diyerek her seçimden sonra işimize, gücümüze, esas gündemimize geri döndük." ifadesini kullandı.

Tüm vatandaşlardan son seçimlere bu bakış açısıyla bakmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayın biz hep birlikte Türkiye'yiz. Biz yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Biz asırlardır nice badireler atlatmış, acıları bal eylemiş, istiklal ve istikbalimiz uğrunda canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş bir milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da omuz omuza, gönül gönüle vererek hep beraber inşa edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

"Törenimize özellikle yurt dışından katılımın yüksek olması ülkemiz adına bizleri gururlandırdı"

Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin seçim sonuçlarını açıklamasının ardından TBMM'de mazbata alıp yemin ettiğini ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yurt içinden ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirin katılımıyla Göreve Başlama Töreni gerçekleştirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı:

"Aslında törenimizi sergi salonumuz yerine çok daha büyük bir katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etmek mecburiyetinde kaldık. Törenimize özellikle yurt dışından katılım düzeyinin ve sayısının fevkalade yüksek olması ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassis etti. Dünyanın 80'e yakın ülkesinden 20 devlet başkanı, 5 cumhurbaşkanı yardımcısı, 12 meclis başkanı, 14 başbakan, 7 başbakan yardımcısı, 20 bakan ve 6 uluslararası kuruluş temsilcisi ile 7 eski devlet ve hükûmet başkanı seviyesinde üst düzey zevatı başkentimizde ağırladık.

Ayrıca ülkemizde yerleşik büyükelçiler ve son temsilcileri de törenimize çok büyük ilgi gösterdi. Yabancı konuklarımızın yanı sıra aralarında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ile birlikte Meclis başkanlarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, Cumhur İttifakı'nda beraber olduğumuz siyasi partilerin genel başkanlarının, iş, spor, sanat, medya ve bilim camiamızın öncü isimlerinin, dinî liderlerin de bulunduğu pek çok kıymetli insanımızı törenimiz vesilesi ile burada misafir ettik. Töreni müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihâl etme imkânı bulduk. Bu vesileyle bir kez daha başta gardaşlarım olmak üzere törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkür ediyorum."

Mutlu günlerde olduğu gibi zor zamanlarda da desteklerini daima hissettiren Türkiye'nin gerçek dostlarına ülke ve millet adına minnettarlığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri bu kadirşinaslıklarını hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Venezuela Devlet Başkanı'nın bu merasime katılmış olması gerçekten bizleri mütehassis etmiştir. Aynı şekilde sevincimizi paylaşmak amacıyla yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum. Törende sergilenen birlik ve beraberlik tablosunu ülkemiz bakımından büyük bir kazanç olarak görüyorum. Türkiye'nin tüm güzelliklerini sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik."

Türkiye'nin zenginliği olan farklılıkların korunmasının, Türkiye'nin aydınlık yarınları açısından olmazsa olmaz şartlardan olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar ülkemizin beşeri hazinesinin değerini ve önemini bilen bir yönetim olarak inşallah bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz. Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştirakinin ise büyük ve güçlü Türkiye'nin yeni bir tezahürü olduğuna inanıyorum. Adeta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nu andıran o manzaranın görmesini bilenler için pek çok anlamı vardır." diye konuştu.

"Kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmetleri döneminde Türkiye'nin etki alanının ulaştığı yerlerin de ortaya çıktığının altını çizerek "Siyaset gibi diplomasiyi de eski dar kalıp okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddialarının temelsiz olduğu anlaşılmıştır. Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğuna 780 bin kilometrekareden çok daha geniş bir ülke olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. Siyasi görüş fark etmeksizin 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz." ifadesini kullandı.

Mesajların tüm bileşenleriyle muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Muhalefetin hatalarından ders alarak özellikle vatanımızın bekası, milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, daha Türkiye eksenli bir yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yaptığımız Türkiye ortak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. Biz sonuçtan bağımsız olarak 85 milyon vatandaşıyla birlikte Türkiye'nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz. Nasıl bugüne kadar hiçbir ayrım yapmadan kimseyi ötekileştirmeden hiç kimseyi dışlamadan hizmet etmişsek inşallah bundan sonra da adaletten sapmayacak, kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.

Her yeni başlangıç, yeni bir umut, yeni bir heyecan, yepyeni bir atılım demektir. Biz de törenimizin akşamında yeni kabinemizi açıklamak suretiyle Türkiye Yüzyılı'nın inşası için 'Bismillah' diyerek hep birlikte yola revan olduk. Bizim anlayışımızda kesinti veya kopukluk değil devamlılık esastır. Maziden atiye kurduğumuz köprünün belirleyici unsuru muhafazakâr devrimciliktir. Bir taraftan kendimizi, kadrolarımızı ve politikalarımızı yenilerken diğer taraftan da özümüze hep bağlı kaldık."

"Ruh kökümüzden asla kopmadık"

"Ruh kökümüzden asla kopmadık." değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçmenleriyle birlikte iradesini farklı şekilde kullanan insanların da sesine kulak verdiklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Başkaları gibi yankı odalarına özellikle hapsolmak yerine siyaseti milletimiz için ve milletimizle birlikte yaptık. Bulunduğumuz görevlerin hepsini bir bayrak yarışı olarak gördük. Her gelen arkadaşımız selefinin yaptığı hizmetlere yenilerini eklemenin mücadelesini verdi. Teslim aldığı bayrağı daha da yücelterek alnı ak, başı dik bir şekilde halefine devretti. 21 yılda yazdığımız başarı hikayesinde dirayetli liderliğin yanı sıra tüm yol ve dava arkadaşlarımızın da emeği, çabası ortak aklı ve alın teri vardır. İnşallah bizler de emaneti hakkıyla taşıyacak, bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev alacak milletvekillerine teşekkür ederek önceki kabinede yer alan bakanların, Kovid-19 sürecindeki zorlukların aşılmasında ve 6 Şubat depremleri sonrasında sergiledikleri insanüstü çabaların her türlü takdirin üzerinde olduğunu vurguladı.

"Canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne biz ne de milletimiz, bu arkadaşlarımızın ülkemize yaptığı hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır. Eski kabine üyelerimizin tecrübeleri ve vizyonlarıyla Meclisimizde tebarüz edeceklerine yürekten inanıyorum. Biz de kendileriyle yakın istişare ve iş birliği içinde olmaya devam edeceğiz. Eski arkadaşlarımızın ve yeni arkadaşlarımızın heyecanıyla inşallah Türkiye Yüzyılı'nın inşasını gerçekleştireceğiz.

Evleri türlü düzensizlik ve kargaşa içerisindeyken memlekete nizam verme iddiasında olanları ciddiye almayarak biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı, evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi hiç şüphesiz çok çalışmayı, daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz, gerek tecrübeleri gerek ehliyetleri gerekse uzmanlık alanları itibarıyla Türkiye Yüzyılı'nın mimarları arasında yer alacak vasıflara iradesiyle sahiptir. Öte yandan yeni kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk, sadece aşmamız gereken meselelerle yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl zorluğun devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgili olduğunu belirterek "Türkiye, her konuda dünden daha ileri gitmeye, daha hızlı olmaya ve daha çok çalışmaya mecburdur. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatının alametifarikasının "hizmet ve eser siyaseti" olduğunu belirterek bugüne kadar ülkeye ve millete aşkla hizmet etmeye çalıştıklarını, seçim dönemlerinde "bol keseden boş vaat dağıtanlar" gibi olmadıklarını söyledi.

Millete ne söz verdilerse meydanlarda neyi vadettilerse göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim farklılığımız burası. Ahdine, kavline ve sözüne sadık bir yönetim olarak, tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Bizim asıl gücümüz, milletimize güven aşılamamız, itimat telkin etmemizdir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde de halka verdikleri tüm sözlerin takipçisi olacaklarını dile getirerek şöyle devam etti:

"İki kelimeye çok dikkat edin. Biz, bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız. Bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz, Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğiz. Burada bir şeyi daha söylüyorum. O da şu, Aile ve Gençlik Bankası'nın kurulmasından toplumun temel direği olan ailenin, sapkın akımlara karşı korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce gündeme getirdiğimiz anayasa değişikliği teklifimizi, Meclis'in takdirine yeniden sunacağız."

"Enerji hamlelerini devam ettireceğiz"

Karadeniz gazıyla başladıkları, Gabar petrolüyle ileriye taşıdıkları, Akkuyu Nükleer Santrali ile yeni bir boyuta evrilen enerji hamlelerini devam ettireceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Sağlıkta şehir hastanelerinin sembolü olduğu sağlık yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi yine listemizin en başında tutacağız. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz. Öncelikle bunu başaracağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız. Terör örgütlerine, zehir tacirlerine, her türlü suç çetesine karşı verdiğimiz amansız mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Cudi'de yine biz olacağız. Gabar'da yine biz olacağız. Tendürek'te yine biz olacağız. Bestler Deresi'nde yine biz olacağız. Buraları, bu teröristlere asla bırakmayacağız.

Sosyal politikalarda, engelli, yaşlı, yetim, şehit yakını ve gazilerimizin daha güçlü bir şekilde yanında olacağız. Gıda güvenliğimizi ve tarımsal üretimimizi artıracak farklı projeleri devreye alacağız. Ülkemizin iftihar vesilesi olan savunma sanayii atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Sanayi ve teknoloji alanında Türkiye'nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da çeşitlendireceğiz. Ticarette yeni pazarlara açılarak ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarılara taşıyacağız. Ulaştırmada ülkemizi yollar, tüneller, hızlı tren hatları, havalimanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz."

"Perşembe günü millet bahçesi açılışı yapacağız"

Turizmde potansiyeli en üst düzeyde harekete geçirirken kültürel alanda yeni bir hamle başaracaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, aydınlık yarınların teminatı olarak gördükleri gençleri, eğitim ve spordan iş hayatına kadar her konuda destekleyeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre ve şehircilikte millet bahçeleri ve kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye'nin çehresini değiştirerek adımları atacaklarını kaydederek şu bilgileri verdi:

"İnşallah perşembe günü bir bölüm millet bahçelerinin açılışını Adıyaman merkezli olarak buradan da katılmak suretiyle bu açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. Etkilerini giderek daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz. Depremin yaralarının sarılması, bu dönemdeki ana gündem maddemizdir. 319 bini ilk bir sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hâle getireceğiz. Özellikle yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve büyümeden taviz vermeden Türk ekonomisini daha da güçlendireceğiz.

Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı ve fahiş fiyat sorununu tüm boyutlarıyla milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Son dönemde açıklanan verileri bu çabalarımızda elimizi güçlendiren öncü sinyaller olarak değerlendiriyoruz. Hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması, ekonomimize olan güveni artırmıştır. Seçim ayı olan mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7'ye, tüketici güven endeksi yüzde 4 artarak 91,1'e yükseldi. Reel kesim güven endeksi ise 105,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayii satın alma yöneticileri endeksi de eşit değer olan 50'nin üzerine çıkarak 51,5 oldu."

"Ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşlerini teşvik edeceğiz"

Enflasyon oranının mayıs ayında yüzde 40'ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleştiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enflasyonu nasıl daha önce tek haneli rakamlara indirdiysek inşallah aynısını yine başaracağız. Savaştan ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçarak, ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde, dualarını da alarak ana vatanlarına dönüşlerini de teşvik edeceğiz. Her ne surette olursa olsun Türkiye'ye, buranın altını çiziyorum, Boraltan Köprüsü faciası gibi on yıllar boyunca izi silinmeyecek yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize yakışır biçimde suhuletle çözüme kavuşturacağız. Girişimci, insani ve aktif dış politika çizgimizi sürdürerek küresel ölçekte barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla uluslararası sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi için gayretlerimizi yoğunlaştıracağız.

Milletimizle birlikte tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz. Yeni dönemin ilk kabine toplantısında, tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik ve tüm Bakan arkadaşlarıma özellikle bir hafta içindeki bu hazırlıkları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Nitekim bir hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Çünkü bizim bu arada atacağımız adımlar bizim için çok çok önemli. Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında, önümüzdeki dönemde atılacak adımları da belirledik. Tabii ki seçim döneminin muhasebesini bakan arkadaşlarımdan ziyade MYK ve Merkez Karar Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarımla ayrıca yapacağım. Onlardan da gelecek bilgilerle birlikte inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz."

Samsun, Amasya ve Kastamonu'daki sel baskınları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun, Amasya ve Kastamonu'da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları nedeniyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek vefat edenlere Allah'tan rahmet diledi.

AFAD ve ilgili kurumların, zarar gören yolların onarılmasından diğer sıkıntıların giderilmesine kadar her türlü çalışmayı sürdürdüğünü bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "KOSGEB tarafından devreye aldığımız acil destek kredisi ile afetzede iş yerlerimizin yanında oluyoruz." dedi.

2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatları belirlendi

Yeni hasat döneminin birçok ilde başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlk gelen veriler 2023 yılının bereketli bir yıl olacağına işaret ediyor. Biz de çiftçilerimize gereken desteği her alanda verdik, veriyoruz. Geçen ay başında yaş çay alım fiyatlarımızı açıklayarak üreticilerimizi sevindirmiştik. Bugün de Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirledik. Fiyatları tespit ederken çiftçimizin üretime devam etmesinin yanında maliyetler, iç ve dış piyasa gelişmeleriyle ilgili gıda güvenliği için ihtiyaç olan stokların oluşturulmasını dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak kararlaştırdık. Bu fiyatlara ilave olarak bakanlığımız tarafından çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilerimize buğday için ton başına 1000 lira, arpa için ton başına 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecektir. Bu rakamlarla üreticilerimizin eline ton başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir."

Yeni hasat döneminin ve açıklanan alım fiyatlarının çiftçilere millete ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak. Emeklilerimizin maaşlarını ve bayram ikramiyelerini inşallah Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Asgari Ücret Tespit Komisyonumuzda çalışmalara başlıyoruz. Son olarak Kurban Bayramı ile ilgili özellikle turizm sektörümüzü hareketlendireceğine inandığım bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 ve 27 Haziran günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla birlikte vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkânı bulacaktır."

Erdoğan; “Ülkemiz için gece gündüz çalışıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Böylesine zorlu bir dönemde Türkiye, salgının olumsuz etkileriyle mücadelede son derece başarılı oldu. Ekonomilerin derinden sarsıldığı 2020 yılında, yüzde 1,8’lik bir büyüme kaydederek, OECD ve G-20 ülkeleri arasında bu başarıyı elde edebilen birkaç ülkeden birisi olduk” dedi.

Toplantıda ele alınan konulara dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Son Kabine toplantımızdan bu yana ülkemiz ve milletimiz için çok önemli programlar icra ettik, açılışlar gerçekleştirdik, temeller attık, görüşmeler ve ziyaretler yaptık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ve İstanbul’daki Çalışma Ofisimizde Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin, Almanya Şansölyesi Merkel, Avrupa Birliği Konsey Başkan Michel, Irak Başbakanı Kazımi, İngiltere Başbakanı Johnson, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülke yöneticisiyle telefon görüşmeleri gerçekleştirdik. Bu temaslarda ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler ve bölgesel sorunlar hakkında fikir teatisinde bulunduk. Tokyo Olimpiyatları’nda madalya kazanan sporcularımız, çalıştırıcıları ve aileleriyle 23 Ağustos’ta bir araya gelerek kendilerini ülkemiz ve milletimiz adına bir kez daha tebrik ettik. Bu olimpiyatlarda Türkiye iki altın, iki gümüş ve dokuz bronz ile toplamda 23 madalya kazanarak tarihinin en büyük başarısını elde etmiştir. Sporcularımızın bu başarısının gençlerimizin azmini ve heyecanını artırarak daha büyük zaferlerin yolunu açtığına inanıyorum. Milli Eğitim Bakanlığımızın 20 bin yeni öğretmen atama törenini 3 Eylül’de İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde icra ettik. Ataması yapılan öğretmenlerimizin her birini tebrik ediyor, görev yerlerinde kendilerine başarılar diliyorum. Ardından da üniversitemize giderek hem Diş Hekimliği Fakültemizin yeni binasının açılışını yaptık, hem de üniversitenin kurucular kurulu ile bir araya gelerek yürütülen çalışmaları ve projeleri konuştuk. Bugün de güne İstanbul’da 2021- 2022 eğitim öğretim yılının açılış töreniyle başladık. Burada bir kez daha yeni eğitim öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize, ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sultanahmet Meslek Lisesi’nde böyle bir açılışı gerçekleştirmek gerçekten bizlere tarihten bugüne ve geleceğe yönelik adeta bir buluşmayı da hamdolsun yaşattı. Biraz önce tamamladığımız Kabine Toplantımızda da salgından güvenliğe, afetlerden yeni turizm sezonuna gündemimizdeki hususları etraflıca istişare ettik, değerlendirdik. Görüldüğü ülkemiz ve milletimiz için gece gündüz çalışıyor, eser ve hizmet siyasetimizin ürünü projeleri, yatırımları, icraatları adım adım hayata geçiriyoruz. Rabbim bu ülkenin ve milletin geleceği için çalışan, koşturan, terleyen üreten, tuğla üstüne tuğla koyan herkesten razı olsun diyorum. İnşallah 2023 hedeflerimize ulaşarak tüm bu gayretleri taçlandıracak, ülkemizi hak ettiği seviyeye çıkartacağız. Salgınla mücadelemizin sürdüğü bir dönemde üst üste yaşadığımız afetlerin yol açtığı can ve mal kayıplarının da acısını hissettik. Antalya ve Muğla başta olmak üzere güney sahillerimizde etkili olan tarihimizin en büyük orman yangınlarında ağaçların yanı sıra evler, ahırlar, hayvanlar, seralar, etkili alanlar da tahrip oldu. Bu yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımızı ve ormancılarımızı bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Yangınların söndürülmesinin hemen ardından zararların telafisi, tamamen kullanılamaz hâle gelen ev ve tarımsal yapıların inşası çalışmaları başladı. Şimdiden tamamlanıp teslim edilen evler var. Amacımız bir yıla kadar yeniden inşa edilecek yapıları bitirip hak sahiplerine teslim etmektir. Geçtiğimiz sene dünya her türlü ekonomik ve sosyal düzenin test edildiği oldukça zorlu bir dönem yaşadı. Pek çok ülke mevcut imkânları çerçevesinde krizin etkilerini azaltmak için görülmemiş ölçülerde genişleyici politikalara yöneldi. Buna rağmen küresel ekonomide küçülmenin önüne geçilemedi. Böylesine zorlu bir dönem de Türkiye salgının olumsuz etkileriyle mücadelede son derece başarılı oldu. Ekonomilerin derinden sarsıldığı 2020 yılında yüzde 1,8’lik bir büyüme kaydederek OECD ve G-20 ülkeleri arasında bu başarıyı elde edebilen birkaç ülkeden birisi olduk. Bu gelişmede salgın tedbirlerinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek amacıyla uyguladığımız kararlı ve etkin politikalar ile büyümeyi destekleyici adımlar önemli rol oynadı. Türkiye ekonomisi küresel krizden bu yana iç ve dış konjonktürde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kesintisiz büyümesini sürdürdü. Bu senenin ilk yarısında da güçlü büyüme devam etti. Yılın ilk çeyreğinde yıllık yüzde 7,2 ve ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında bir büyüme rakamına ulaştık. Bunu başararak, buna ulaşarak Türkiye dünyada İngiltere’den sonra ikinci sırada yer aldı. Sanayi üretimi güçlü ihracatın da desteğiyle çarpıcı bir şekilde artarak büyümenin sürükleyici gücü hâline geldi. İkinci çeyrek performansımızda iç talepteki güçlü görünümün yanı sıra, dış talebin 6,9 puanlık katkısı da belirleyici oldu. Özellikle bu dönemde sabit sermaye yatırımlarımızın yüzde 20,3 oranında büyümesi oldukça sevindiricidir. Bir diğer olumlu gelişme ise, makine teçhizat yatırımlarımızın 2019 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana yedi çeyrektir büyümeye devam etmesidir. Hiç kuşkusuz bu yatırımlar üretim kapasitemizi ve büyüme potansiyelimizi daha da artıracaktır. Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özelliği de, yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır. İhracatımız rekorlar kırmaya devam ediyor. Ağustos itibariyle yıllık ihracatımız 207 milyar doları aştı. Dünya ihracatından aldığımız pay da artıyor. Salgın nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zayıflayan turizm sektörü hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Seyahat gelirleri bu yılın Haziran itibariyle yıllık yüzde 31 oranında artarak cari dengenin iyileşmesine önemli katkı sağladı. Cari işlemler açığımız yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre 7,6 milyar dolar azalarak 13,6 milyar dolar seviyesine geriledi. Uluslararası rezervlerimiz de belirgin bir şekilde artıyor. Geçen seneyi 93,3 milyar dolarla kapattığımız döviz rezervlerimiz, özellikle muhalefetin ana muhalefetiyle diğerlerinin, hepsinin buraya çok dikkat etmesi lazım; 27 Ağustos itibariyle 118 milyar doları aşmış durumdadır. Salgın döneminde tüm dünyada olduğu gibi iş gücü piyasamız da olumsuz etkiledi. Ancak iş gücü piyasalarında da kısa zamanda bir toparlanmaya şahit olduk. Öyle ki bu yılın ilk yarısında sağlanan istihdam artışı 1,5 milyon kişiye çıkarak salgın öncesi seviyeleri bile aşmıştır. Ekonomimizin en önemli sorunlarından birinin enflasyon olduğunu biliyoruz, inşallah bu meselenin de üstesinden geliyoruz. Salgınla birlikte yeniden şekillenmeye başlayan küresel ekonomik düzende ülkemizi sürekli daha üst sıralama taşımanın gayretindeyiz. Bu amaçla programlarımızı, hedeflerimizi sürekli güncelliyoruz. Önümüzdeki üç senenin ekonomideki yol haritasını içeren orta vadeli programımızı Resmî Gazete’de dün yayınladık. Makroekonomik politikaları, temel ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki ekonomik büyüklükleri bu politika belgesiyle ortaya koyduk. Program, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Bütçe ve Strateji Başkanlığımız tarafından hazırlandı. Bu süreçte ilgili tüm bakanlıklarımız, kurum ve kuruluşlarımız da iş birliği içinde çalıştılar, öncelikleri hep birlikte belirledik. Programda temel amacımız; yüksek katma değerli üretimi önceleyerek ülkemizin büyüme potansiyelini artıracak politikalara hız vermektir. Özel sektör öncülüğünde dayanıklı bir büyüme için makroekonomik istikrarı güçlendirerek ekonomide şeffaflığı, öngörülebilirliği, rekabetçiliği ve verimliliği artıracak bir dizi politikayı hayata geçireceğiz. Seyahat gelirlerinin bu yılki 17 milyar dolar seviyesinden 33 milyar dolar seviyesine çıkmasını bekliyoruz. Cari işlemler açığının millî gelire oranının program sonunda yüzde 1 seviyesine gerilemesini öngörüyoruz. Bunun için Gümrük Birliği başta olmak üzere mevcut tercihli ticaret ve serbest ticaret anlaşmalarının güncellenmesini sağlayacağız. Türkiye’ye coğrafi olarak uzak, ancak ihracat potansiyeli yüksek ülkelerle ticaretimizi geliştirmek amacıyla uzak ülkeler stratejisini hayata geçireceğiz. Elektronik ihracat dâhil hizmet ihracatına yönelik destekleri etkinleştirecek ve yeni destek mekanizmaları oluşturacağız. Yurt dışı lojistik merkezler üzerinden ihracatçıların potansiyel pazarlara ve dağıtım kanallarına erişimini hızlandıracağız. Türk Eximbank’ı uluslararası uygulamaları dikkate alarak yeniden yapılandıracağız. Ülkemizdeki endüstriyel ve metalik maden cevherlerinin katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek ekonomiye kazandırılmasını sağlayacağız. Program döneminde mali disipline kararlılıkla devam ederek kaynakların verimli kullanılmasını temin edeceğiz. Hepinizin malumu olduğu üzere bu yıl bütçe açığı hedefimizi sene başında yüzde 3,5 olacak şekilde revize etmiştik. Sözümüzde durarak inşallah bu hedefi rahat bir şekilde yakalayacağız. Bütçemizi bu şekilde yönetirken salgınla mücadele kapsamında esnafımızın, çiftçimizin, sanayicimizin ve tüm vatandaşlarımızın mağduriyetine de meydan vermeyeceğiz. Geçtiğimiz iki yıla yakın süre boyunca gerek bütçeden, gerekse diğer kamu kaynaklarından verdiğimiz doğrudan desteklerin yanında vergi ve prim kolaylıkları, uygun şartlı kredi imkânları da sağladık. Bu kapsamda aldığımız tedbirlerin ve sağladığımız desteklerin ekonomik büyüklüğü yılsonunda toplamda 734 milyar liraya ulaşacaktır. Önümüzdeki dönemde de vatandaşlarımızı ve üreticilerimizi desteklemeyi sürdüreceğiz. (Cumhurbaşkanlığı)

 

AdminAdmin