Ortadoğu'da dünyanın gözleri önünde yetmiş yıldır insan haklarının tüm ilkeleri çiğnenerek büyük bir trajedi yaşanmaktadır.1948'den itibaren yazılmış tüm uluslararası kuralları ve temel insan haklarını hiçe sayarak Filistin Halkını kendi topraklarında mülteci ve rehin durumuna düşürmüş, on binlerce Filistinliyi öldürmüş, hapsetmiş ve sürgün etmiştir.
Tüm dünya ülkelerinin kabul ettiği 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde bile, İsrail tarafından Filistinlilere karşı devam eden işgalci uygulamalar, tutuklamalar, öldürmeler, yaralamalar, fosfor bombası atmalar ve vahşice aile katliamları devam etmektedir. Bu yazıyı kaleme aldığım zaman diliminde bile İsrail’in Filistinliler üzerine bomba yağdırdığına, 20 bine yakın insanı katlettiğine ve güvenli addedilen alanlara, mabetlere ve hastanelere saldırdığına şahitlik ediyoruz.
Şimdi soruyoruz: İnsan Hakları Gününü ilan eden ve bugün için güzellemeler düzen ülkeler ve liderleri neredesiniz? Türkiye'yi insan hakları ihlalleri ile suçlayan ve raporlar haline getirip dünya kamuoyuna sunan bu yaratıkların İsrail'e iki çift sözü yok mu?
Yetmiş yıldır soykırım, bombardıman, katliam, yıkım, toprak müsaderesi,
hapis, baskı ve abluka gibi vahşi uygulamalara maruz kalan Filistin halkının insanî hakları, hatta yaşam hakları yok mu?
Katil PKK ile mücadelede kahraman Mehmetçiğe laf söyleyen, işgalci yaftası yakıştıran Batı ve bazı Arap ülkeleri iki aydır niye iki kelam etmezsiniz? Bazı ülkelerin ise çekimser kalması 'sükût ikrardan gelir' i teyit etmez mi? Dilinin ucuyla kınama yapanlar ise, acaba bu kınamanın bir gün hesabı sorulur korkusuyla bu katliamı güya kınadıklarını ifade etmeleri ne kadar inandırıcı?
İsrail, medeni (!) dünyanın iki yüzyıldan fazladır kabul ettiği ve en son İkinci Dünya
Savaşı`ndan sonra Almanlar tarafından Yahudilere uygulanan soykırımla birlikte Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`ni hiçe sayan uygulamalarına yetmiş yıldır pervasızca devam etmektedir. Kendi ırkına Almanlar tarafından uygulanan insanlık dışı uygulamalardan ders almadığı gibi, zorla işgal ettiği Filistin topraklarında kadın, çocuk, genç, yaşlı dinlemeden ve dozunu her geçen gün artırdığı insan hakları ihlallerine her gün yenisini eklemektedir.
İsrail, planlı ve sistematik olarak Filistin coğrafyasını tamamen ele geçirmek, bölgedeki varlığını sürdürülebilir hale getirebilmek için müttefiki ABD`nin kayıtsız ve şartız desteği ile her geçen gün Filistin halkına Evrensel İnsan Haklarının tamamını ihlal etmekten bir an olsun bile çekinmemektedir.
Gerek vahşice saldırılar, gerekse insan hakları konusunda şu anda net sesi çıkan tek bir ülke vardır, o da Türkiye'dir. Zulmün karşısında durmayanlar, hak ve hakikatı haykırmayanlar; kör, sağır ve dilsiz şeytanlardır. Bu acımasız saldırılar bir an önce durdurulamıyorsa batsın 10 Aralıklar, batsın İnsan Hakları Günü...