Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki sohbetinde, “Şanlı Dedelerimiz Osmanlılar” dile geldi. Araştırmacı-Yazar Abdullah Uçar, “Tarih okuyan, tarih bilen insanların aklı ziyadeleşir” dedi ve Bahtiyar Vahabzâde’nin “Geçmişine taş atanın geleceğine gülle atarlar.” sözünü hatırlattı. Uçar ayrıca, “Maalesef bizi ve özellikle gençliğimizi o hâle getirdiler ki ecdadından utanan, ecdadına düşman, tarihine yan bakan insanlar hâline geldik.” dedi.
AŞİRETTEN CİHANGİR DEVLETE DOĞRU…
Moğol zulmünün başlamasıyla Türk boylarının da, zulümden kurtulabilmek için Anadolu’ya ve Batı’ya doğru hicret ettiklerini belirten yazar Uçar, “Osmanlı dediğimiz Oğuz boyundan ve Kınık soyundan dedelerimiz de bu hicret edenler arasındaydı. Çok büyük hedefleri, idealleri, mefkûreleri olan bu insanlar, Domaniç ve Söğüt mevkiine gelip orayı yurt tutup yerleşmişler. Selçuklular ile Osmanlıların en büyük hedefi ise, Hz. Peygamber’in müjdesine nail olabilmek için İstanbul olmuştur.” diye konuştu. Uçar, Namık Kemal’in şu beyitini okudu: “Biz öyle yüksek himmet ve cihad erbâbı insanların neslindeniz ki/ Onlar küçük bir aşiretten cihagirâne bir devlet çıkarmışlardır.”
OSMANLI, CİHAD RUHU VE KIZILELMA
Osmanlılar’ın 320 senesi süper güç olmak üzere küçük bir aşiretten koskoca bir devlet çıkardığını ve dünyaya mührünü 624 yıl vurduğunu kaydeden Uçar, Devlet-i Âliyye’nin gözünü hep Batı’ya ve İstanbul’a diktiğini, bugün Kızılelma denilen mefkûreyi gerçekleştirmeye çalıştığını dile getirerek “Kızılelma kısaca “İ’lây-ı Kelimetullah” demek. Yâni Osmanlı, Allah’ın yüce ismini dünyanın her tarafına duyurmak için kendine hedef olarak Kızılelma’yı seçti. Bunu gerçekleştirmek içinde İslâm’ın cihad ruhuyla hareket etti.” dedi. Eskiden Balkanlar’da evlerin kapıların arkasında, sıhhiye çantaları gibi “sefer çantası” bulundurulduğunu hatırlatan Uçar, Tiryaki Hasan Paşa’nın gazasını anlatan kitapta yer alan Osmanlı’nın anayasası mesabesindeki şu sözleri aktardı: “Gayemiz Allah’tır. Liderimiz, önderimiz, rehberimiz Allah’ın Resulüdür. Yolumuz İslâm yoludur. Hayat prensiplerimiz Kur’an’ın düsturlarıdır. Cihâd bizim san’atımızdır. Şu dünyada en büyük arzu ve emelimiz ise, Allah yolunda şehid olabilmektir.”
UÇAR: “OSMANLI RUHU CANLANIYOR!”
Her kemalin bir zevali olduğunu hatırlatan Uçar, Osmanlı’nın sonlarına doğru zevale doğru gitmeye başladığını, dini ve milli duygular ile örf, âdet ve geleneklerin yozlaştığını belirterek “Size iki emanet bırakıyorum. Bunlara sahip olursanız güçten düşmezsiniz, yenilgiye uğramazsınız. Ama aksi olursa gitgide batağa doğru gidersiniz” mealinde hadis-i şerif var. İşte zevale doğru gitmişler. Önce Balkanlar ve sonra koskoca Osmanlı yurdu elimizden çıkmış, İslâm tarihinin en dramatik dönemi Endülüs Müslümanlarının Endülüs’ten çıkarılmaları. Osmanlı tarihinin en acıklı olayı da Osmanlı’nın Balkanlar’dan çekişidir.” dedi. Osmanlı toprakları üzerinde 71 devletin ortaya çıktığını ve aynı hanedanın elinde, dünyada gelmiş geçmiş en uzun devletin Osmanlı Devleti olduğunu söyleyen Uçar, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Osmanlı’nın torunları uyanmaya başladı. Necip Fazıl’ın dediği gibi; ”Surda bir gedik açtık mukaddes mi makaddes/ Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es” diyoruz. O gedik açıldı. Batı’nın kudurması bundan. Osmanlı ruhu canlanıyor diye korkuyorlar! Bir tarihçi “Devlet-i Aliyye yok edilmiş, kaldırılmış, sonlandırılmış bir devlet değil. Dondurulmuş bir devlet” diyor. Dondurulan şey bir gün gelir çözülür elbet. İşte o çözülme başlayınca bugün Batı’nın kudurması bundan dolayıdır. Rabbim bizleri Allah’a kul, Efendimiz’e ümmet ve ecdadımıza lâyık hayırlı nesiller ihsan eylesin.”
Konya Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Suriyeli talebe Muhammed El Hamşo’nun Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan tarih sohbetinin ardından derneğin teşekkür plaketini Hisder Başkan Vekili Mustafa Dündar, yazar Abdullah Uçar’a Mustafa Erkuş ile birlikte takdim etti.
