Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen ve Mevlana Kalkınma Ajansı’nın (MEVKA) desteklediği “Coğrafi İşaretli Hüyük Çileği’nin Üreticiler Üzerindeki Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Etkilerinin Araştırılması Projesi” kapsamında bilgilendirme ve kapanış toplantısı düzenlendi. Toplantı, Hüyük Kaymakamlığı ve Hüyük Belediye Başkanlığı iş birliğinde gerçekleştirildi. Proje kapsamında, coğrafi işaret tesciline sahip olan ve bölgenin önemli tarımsal ürünlerinden biri haline gelen Hüyük çileğinin üreticilere olan etkileri çok yönlü olarak ele alındı.
Programda konuşan Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü İlker Topal, projenin sadece tarımsal değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel kalkınmaya da katkı sağladığını vurguladı. Projenin, Hüyük, Akşehir ve Doğanhisar ilçelerinde faaliyet gösteren üreticileri kapsadığını belirten Topal, “Üreticilerimize doğrudan ulaşarak onların bilgi, birikim ve deneyimlerinden faydalandık. Yerelden kalkınmanın güzel bir örneğini oluşturduk” dedi.
İlker Topal, genelinde coğrafi işaretli ürünlerin pazar büyüklüğünün 200 milyar dolara ulaştığını belirti “Konya, Türkiye'de en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip ikinci il konumunda. Hüyük Çileği de bu ürünler arasında öne çıkıyor. Bu proje ile, coğrafi işaretli ürünlerin üreticiye olan ekonomik ve sosyo-kültürel katkılarını analiz ettik. Bugün bu çalışmanın sonuçlarını paylaşmanın gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Belediye Başkanı Sadık Sefer de konuşmasında emeği geçen tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederek, “Bu proje; emek, alın teri ve değerle şekillendi. Avrupa Birliği’nden alınan coğrafi işaret tesciliyle de taçlandı. Tüm destek veren muhtarlarımızdan büyükşehir belediyemize kadar herkese şükran borçluyuz” dedi.
Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İhsan Bostancı ise, coğrafi işaretli ürünlerin üreticilere daha fazla gelir sağladığını ve bölgesel kalkınma açısından önemli bir araç olduğunu ifade etti. “Türkiye, tarım alanlarının %9’una sahipken su varlığının sadece %3’üne sahip. Bu durum üretim maliyetlerini artırıyor. Ancak coğrafi işaretli ürünler bu tür zorluklara rağmen üreticiler için yeni fırsatlar sunuyor. Hüyük Çileği örneğiyle yürütülen bu proje, hem üreticiye hem politika yapıcılara yol gösterici olacaktır” diye konuştu.
