19 Mayıs 1919’da başlayan bağımsızlık mücadelesinin her türlü imkânsızlığa rağmen zaferle sonuçlandırıldığı Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin 100. Yıldönümünde, gurur ve kıvancı bir kez daha milletçe yaşıyoruz.
100 yıl önce bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahraman Türk ordusu ve milletimiz, “Ya istiklal ya ölüm” diyerek verdiği emsalsiz mücadele ile ülkemiz üzerinden işgalcilerin ayak izlerini silmiş, esarete müsaade etmeyeceğini en güçlü şekilde ilan ederek tüm mazlum milletlere de örnek ve umut olmuştur.
Bu aziz ve necip millet, aynı fedakârlığı, aynı kararlılığı göstermeye her daim hazırdır.
177 yıldır şanlı tarihinden aldığı ilham, birikim ve güçle milletinin emir ve hizmetinde olan Türk Polis Teşkilatı da devletimizin bekasını, milletimizin birlik ve beraberliğini tehdit eden tüm terör örgütleri ve uzantılarını hareket edemez noktaya getirme kararlılığı ve inancını taşımakta, terörle mücadelede tarihinin en iyi seviyesine ulaşmasının da gururunu yaşamaktadır.
Bizlere vatan ve bayrak sevgisini miras bırakan ecdadımızın izinden aynı cesaretle gidecek, aziz milletimizin huzur ve güvenliğini korumak için her zaman, her yer ve her şartta mücadelemizi tüm şer odaklarına karşı sürdüreceğiz.
Hiç şüphesiz ki, güvenli bir Türkiye’nin teminatı olmanın sorumluluğu ve bilinciyle dün olduğu gibi yarın da vazifemizi layıkıyla yapmanın gayretinde olacağız.
Bu vesileyle Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere ülkemizin bölünmez bütünlüğü için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kez daha saygı ve minnetle yad ediyor, milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.
