Başkan Hacı Ömer Güler konuşmasına şöyle devam etti ,
''Tarım, bundan tam on iki bin yıl önce, bu topraklarda başladı. İnsanlık toprağı ekti, tohumu toprakla buluşturdu, üretmeye ve paylaşmaya burada karar verdi. Anadolu, sadece medeniyetlerin değil, tarımsal öğretinin de ilk yurdudur.
Bugün ise bu tarihi mirasın temsilcileri ve taşıyıcıları olarak Dünya Tohumculuk Kongresi’ne ev sahipliği yapıyor olmanın onurunu yaşıyoruz.
Türkiye sadece 4 saatlik uçuş mesafesiyle, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında yaşayan 1,4 milyar insana ulaşabilen, yaklaşık 9 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip 67 ülkenin merkezindedir.
Türkiye Tohumcular Birliği olarak, 7 alt birliğimizle birlikte, 85 bin üye ve sektör mensubumuzla tohumculuk ekosisteminin her alanında faaliyet gösteriyoruz.
Sertifikalı tohum üretiminden ihracata, bitki ıslahından fide ve fidan üretimine, süs bitkilerine kadar uzanan geniş bir yelpazede çalışıyoruz.
Bugün Türkiye tohumculuk sektörü Tarım ve Orman Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin desteği ile yarattığı üretim değeri ile Dünya’nın öncü ülkeleri arasında yer alıyor. Tohumlarımız 100’ün üzerinde ülkeye ihraç ediliyor.
İklim değişikliği, artan nüfus, azalan tarım arazileri ve küresel belirsizlikler, tohumun stratejik rolünü her zamankinden daha önemli hale getiriyor.
Ama her şeyden önce sosyal adaletin sağlanması gerekiyor. Sosyal adaletin olmadığı bir yerde, dünyada her 4 kişiden birinin aç olduğu, her 4 kişiden birinin de obezite ile mücadele ettiği bir dünya düzeninde sosyal adaleti sağlamadığımız sürece biz bu sorunları konuşmaya hep devam edeceğiz.
Yakın, uzak tüm mazlum coğrafyalarda süren savaşları biliyoruz. Soykırıma varan vahşeti görüyoruz. Tüm dünya bunlara sessiz kalıyor. Bu sessizlikle hiçbir sektörde başarılı olamayız. Çocukların öldüğü yerde huzur ve mutluluk aramak mümkün değildir.
Bu kongrede, Ar-Ge, biyoteknoloji, dijitalleşme, küresel ticaret gibi pek çok başlıkta bizlere yeni ufuklar açacaktır.” Dedi
