İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Muhterem Cumhurbaşkanım, aziz Diyarbakırlılar, sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
6 Şubat depreminin konut sorunlarını çözmek için Diyarbakır'da olmaktan mutluluk duyuyorum.
Hepiminizin acı ile hatırladığı gibi 6 Şubat'ta dünyada ender rastlanacak felaketi 11 ilimizde yaşamış olduk. 50 bini aşkın vatandaşımızın hakkın rahmetine kavuşmasına 100 bini aşkın vatandaşımızın yaralanmasına neden olmuştur.
Bu kadar ağır, bu kadar acı ile dolu büyük bir felaketi Türkiye ilk defa yaşamaktadır. Felaketin ortadan kaldırılması, enkazların ortadan kaldırılması, barınma ihtiyacının cevap bulması, beslenme ihtiyacının yerine getirilmesi önemli bir konudur, üzerinde durmayı gerektirirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız, bakan kadrosu ile bu felaketi ortadan kaldırmaya kararlı bir şekilde yürüdüler
Vatandaşlar el birliği ile bu bölgelere yardım akıttı. Bu önemlidir, görmemezlikten gelemeyiz. Büyük felaketi aşacak güçlü bir devlet, kararlı bir yönetim bunun altından kalkabilmesi için bunun yavaşlatılmaması gerekir.
İki konuda dikkatinizi çekmek istiyorum; 21 Temmuz 1946 yılında çok partili döneme geçtik. O günden bugüne kadar geçen sürede 51 hükümet ülkeyi yönetti, 17 tanesi koalisyon 3 tanesi darbe yönetimi. Ülkenin ihtiyacı olan istikrar bulunamadı. Parlamenter sistemde ısrarlı olmak bu kutlu yürüyüşü sabote etmektir.
14 Mayıs'ta sorumluluk yüklenmiş olan, Erdoğan liderliğindeki Cumhurbaşkanlığı sistemi önemli başarılar elde etmiştir. 4 yıl 10 ay süre içinde yılmadı, yıkılmadı, yoluna devam etme iradesini ortaya koydu. Bu iradeden milletçe vazgeçilmemeli. 14 Mayıs'ta bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Tercihimiz Erdoğan'ı seçmek olmalıdır. Bir yandan cumhurbaşkanı seçerken diğer yandan vekil seçimi yapacağız. Düne kadar hangi düşünceden olursanız olunuz ancak öyle dönemler vardır ki, böyle dönemlerde birlik olmak, kararlı olmak, yolu kesmemek gerekir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yolu kesilmeden devam edecektir.
14 Mayıs'ı 46'ların Mayıs'ı gibi tescil edilecektir. Birinci görevimiz sandığa gitmek, ikinci görevimiz hizmeti sabote edenlere izin vermemek olmalı.
