Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ açıklamasında kutsal kitabımızın yakılmasının son derece saygısız bir davranış olduğunu belirterek,"Dünyanın, refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olan İsveç, savunma kaygısı ile NATO üyesi olmak istiyor. Türkiye ise NATO üyesi olarak İsveç’le aynı paktta bulunmayı, teröre karşı tavır alma kaydına bağladı. Zira birbirine omuz verecek ülkelerin sırttan hançerleme tavrını bırakarak güvenilir müttefik hâline gelmesi gerekiyor. Türkiye’nin bu şartlı yaklaşımı, İsveçli siyasilerin kimyasını bozmuş durumda. Refah içinde yaşayan ama başkalarının rahatını kan içinde boğma eylemine kayıtsız kalan, hatta destek veren İsveç’in normal, medenî bir anlayışa çekilmesi oldukça güç görünüyor. T.C. Cumhurbaşkanının maketini ayağından asma gibi aşağılık bir eyleme Kur’ân-ı Kerîm yakma gibi menfur bir eylem de eklendi. İsveç Anayasasına bağlı olduğunu bildiren bir parti lideri, T.C. Elçiliğinin önünde, devletin izni ile ve polis koruması altında Kur’ân-ı Kerîm yaktı. Üstelik Parti başkanı Rasmus Paludan’ın bu ilk Kur’ân-ı Kerîm yakma eylemi de değil. Basına yansıdığı kadarıyla üçüncü defa olarak bu eylemi gerçekleştiriyor. İsveç Başbakanı Ulf Kristerssonise gerçekleştirdiği bu menfur eylemden pişmanlık duymadığını ifade eden eylemciyi korumak ve yaptığını meşrulaştırmak istercesine önce bunu “ifade özgürlüğü” olarak değerlendiriyor, sonra da gelen tepkiler üzerine “Birçokları için kutsal olan kitapları yakmak son derece saygısız bir davranıştır.” demek zorunda kalıyor" dedi.
'Bu eylem bütün Müslümanların yüreğini sızlattı'
Bu eylem bütün Müslümanların yüreğini sızlattığına dikkat çeken Prof. Dr. Yusuf Küçük, "Bu menfur eylem bütün Müslümanların yüreğini sızlatırken bu defa Hollanda’da ırkçı Pegida hareketi lideri Wagensveld, başkent Lahey’deki parlamento binası önünde, yine polis korumasında Kur’ân-ı Kerîm’i yırtıyor. İsveç ve Hollanda’da vuku bulan bu menfur eylemlerin, ülkede bulunan bütün Müslümanların tahkir ve ötekileştirilmesini amaçladığı tahmin edilebilir.Parti başkanı zaten ülkesinde Türk, Kürt Müslüman görmek istemediğini gizlemiyor. Bu ırkçı yaklaşımın gerisindeki İsveçlilerin bağnaz bencilliğini anlamak mümkün değil. Türk elçiliğinin önündeki yakma eylemi Kur’ân-ı Kerîm ile Türkiye arasında kurulan bağı gösteriyor. Hz. İsa’yı peygamber ve kendisine indirilen vahiy kökenli İncil’i kabul etmeyeni küfür ehli sayan İslam medeniyetinin mensupları olarak, ırk ve din temelli nefreti kışkırtan Kur’ân-ı Kerîm’i yakma ve yırtma eylemlerini şiddetle lanetliyor, barbarlık olarak gördüğümüzü ifade ediyoruz. İsveçli ve Hollandalı ırkçı liderlerin insanlıktan, medeniyetten yoksun tavırlarının İsveçli ve Hollandalı Hıristiyanların aklı selîmi geliştirmesine vesile olmasını temenni ediyoruz. Konya Fikir, Sanat, Kültür Adamları Birliği Derneği olarak dünyanın barışa, huzura, güzel gelişmelere ihtiyacı olduğunun farkındayız. Dünya barışının, yardımlaşma ve dayanışmanın evrensel çapta kaynağı olan, mukaddes Kur’ân-ı Kerîm’in yakılmaması ve yırtılmaması lâzımdı.Bütün kutsallara saygı gösterilmesi gerekirken, aslında Kur’ân-ı Kerîm’i değil barışı, huzuru, iyiliği, güzelliği yakan, yırtan siyasetçilerin İsveçli İslam düşmanı karikatüristin akıbetinden de ibret almaları beklenirdi.
Her iki olayı da şiddetle kınıyor, ilgili hükümetlerin konuya gereken hassasiyeti göstermelerinin lüzumunu kamuoyuna saygıyla sunuyoruz" diye konuştu.
