Kadın Hakkı Nerede?

Mehmet Karataş

10-03-2023 11:29

8 Mart dünya Kadınlar günü kutlamasını hükümet engellemeye çalışsa da, yine de İstanbul’da kutlamalar yapıldı.

Hükümetin yaptığı engellemelere, bende karşıyım. Kimsenin  gösteri ve toplantı yürüyüşü engellenmemeli.

Ancak, bu gösteri kadın hakları ve kadınların problemlerinin gündeme gelmesi için yapılması gerekirken. Adeta cinsel azınlıklar ve bölücülerin, toplumu kendilerine karşı kışkırtarak, olay çıkmasını ister bir hale dönüşmüş.

Ne demek ”göçmen kadınlarla mücadelemiz ortak” ifadesi. Şimdi köylü kadın ayrı, şehirli kadın ayrı, çalışan ayrı, çalışmayan ayrı, makyaj yapan ve yapmayan kadın ayrı ayrı mı kategorize (ayrıştırma) ediliyor ki göçmene ayrıca vurgu yapıyorsunuz.

“Erkek ve Devlet şiddetine son” ifadesinde, Erkek şiddetine son anlaşılabilir bir kavram, ama devlet sadece kadınlara mı şiddet gösteriyor ki, burada devlet sadece kadına şiddet uyguluyor gibi düşünüyorsunuz.

“Bedenimiz, hayatımız, kararımız bizim! Aileniz sizin olsun” ne demek. Dünyanın her yerinde düzenli, dürüst, namuslu aile kavramı özendirilir ve hangi ideolojik ve dini düşünceye sahip olursa olsun bütün topluluklarda, aile saygındır ve saygı duyulmalıdır. Aileniz sizin olsun derken sizler toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan ailelere hakaret etmeniz, nasıl bir kadın hareketinin mahsülüdür. Hayatınız ve kararınıza kimse karışamaz, ama bedenimiz bizim derken burada, afedersiniz bir taraftan fahişeliği meşrulaştırmaya çalışırken diğer taraftan topluma hakaret etmiyor musunuz?

Sizlerin görevi topluma hakaret etmek ve toplumu birbirine düşürmek midir? Sizlerin yaptığı veya yapmaya çalıştığı kadın hakları görüntüsü altında topluma kin ve nefret kusmaktır.

Bu arada gerçek kadın örgütleri ve kadın hakları savunucularının bu tür kutlamalara katılmaktan geri durmaları, bu tip art niyetli kişilerin eline kalmasına sebep oluyor. Özellikle üniversitelerde başörtüsüne özgürlük diyen, din bezirganlarının kadın hakları ile ilgili hiç mi sözleri yok. Şimdi anlaşılıyor ki bunların da derdi, bir zamanlar başörtüsü değil,bazı siyasilere yol açmak için yapmışlar.

Anlaşılıyor ki Türkiye’de kimsenin din’de umurunda değil, namus da.

Tamamen çıkarlar üzerine kurulmuş onun bunun maşası olmaya hazır, kendi kültüründen ve değer yargılarından kopmuş bir millet değil ,kalabalıklar yığını var.

Ne zaman millet bilincine erişirsek, işte o zaman kurtuluruz. Onun için bize dayatılan beynelminel (uluslararası) dinciliği de beynelminel ideojileri de terk edip, milli duygu ve düşüncelerimize, kültürümüze ve tarihimize sahip çıkmalıyız. Tabi önce bunları öğrenirsek sahip çıkarız.

Cehalet her türlü kötülüğün anasıdır.

DİĞER YAZILARI Lale Devrini Yaşıyoruz. 01-01-1970 03:00 VAY VAY VAY!!! 01-01-1970 03:00 Bayrama Dair! 01-01-1970 03:00 Seçim Sonuçları Bize Ne Söyledi!... 01-01-1970 03:00 Anılara Yolculuk 01-01-1970 03:00 Dünyada İlkler 01-01-1970 03:00 İsrail’i Protesto 01-01-1970 03:00 Türkçe Hakkında 01-01-1970 03:00 FİRAVUN ve MAZLUM!... 01-01-1970 03:00 İşgal ve Şiddet 01-01-1970 03:00 Hatıralarda Kaldı. 01-01-1970 03:00 Kur’an’ı Anlamak 01-01-1970 03:00 Günlük Hayata Dönüş!... 01-01-1970 03:00 Türk Devletine Açılan Savaş, Savunma Ma Sanayii 01-01-1970 03:00 Bu Seçim! 01-01-1970 03:00 Aydınlık Günlere 01-01-1970 03:00 TRT Altı Kapatılsın!... 01-01-1970 03:00 Düşünmek Vakti 01-01-1970 03:00 Siz Kimsiniz, Ben Kimim?....! 01-01-1970 03:00 Ekonomi Tıkırında 01-01-1970 03:00 Son Nokta!.... 01-01-1970 03:00 Savcılık Belgeli Orta Çağ Karanlığı 01-01-1970 03:00 Tekel ve Özelleştirme 01-01-1970 03:00