https://www.ureticihaber.com/files/uploads/user/8be57c24680317c02843631b253179d8-eecdbeca4948e25e6d59.jpg
Prof. Dr. Mevlüt Mülayim

Tarımda Alternatif Bitki: Kenevir

2115 kez okundu.

Kenevir (Cannabis sativa L.) günümüzde pek çok farklı alanda kullanılan önemli bir endüstri bitkisidir. Dünyada bu bitkinin kullanımı ve önemi son yıllarda gittikçe yaygınlaşmaktadır. Anavatanı Orta Asya olan kenevir, doğada yaygın olarak bulunmaktadır. Asya’nın batısına doğru hareket edip Anadolu’ya erken dönemde kenevirin gelmiş olduğu düşünülmektedir. Çumra Çatalhöyük Kazılarında milattan önce 7400 yıllık kenevir kumaşı bulunmasından anlaşılmaktadır.

Kenevir bitkisinden elde edilen lif, tohum, sap, kök, yaprak ve çiçekler birçok farklı sektörde değerlendirilmektedir. Uzun yıllar boyunca lifleri dokuma, ip, urgan, halat vb. amaçlar için kullanılmıştır. Çeşitli tür ve alt türleri olan bu bitkinin, bazı türleri uyuşturucu amacıyla yasadışı kullanılmaktadır. Bu yüzden dünyada son yüzyıl içinde muhtelif zamanlarda yasaklamalarla karşılaşmıştır. Kenevire dayalı gelişme gösteren sanayi alanları; tekstil, gıda, inşaat enerji, ilaç, kompozit malzemeler, selüloz, biyogaz ve kozmetik ürünler sektörleridir.

1914’te başlayan Birinci Dünya Savaşı ile kenevire olan talep azalmış ve ABD’de ilk kısıtlamaların başlangıcı olmuştur. Kenevir ekiminin kontrol altına alındığı 19 Şubat 1925 tarihli Cenevre Sözleşmesi’nin ardından Türkiye’de de 12 Haziran 1933’te kabul edilen “Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun” ile Hint kenevirinden esrar üretilmesini, ticaretinin yapılmasını yasaklamış, lif, sap ve tohum amaçlı kenevir üretimini devlet iznine tâbi tutulmuştur.

Kenevir, Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle kurulan orman çiftliklerinde üretilen ürünlerden biri olmuştur.

Türkiye’de kenevir ekim alanı 1933’te 9 bin 753 hektardı. Bunun 3 bin hektara yakını Kastamonu’da 2 bin 500 hektara yakını ise İzmir ilindeydi. O yılda 6 bin 335 ton kenevir lifi, 2 bin 368 ton kenevir tohumu üretilmişti. Aynı yıl Kastamonu’dan Avrupa’ya ihraç edilen kenevir miktarı ise 695 bin 341 kilogramdır.

Dünyada 2019 yılında 23.339 ha alanda 76.730 ton kenevir tohumu üretimi gerçekleştirilmiştir. Dekara tohum verimi 328 Kg/da. Türkiye’de kenevir tohumu üretim miktarı 2005 yılında 13 ton iken, üretim alanında azalmaya bağlı olarak 2013 yılında 1 tona kadar düşmüştür. Üretim miktarı, ekim alanlarında artışa bağlı olarak 2018 yılında 3 tona, 2019 yılında 20 tona, 2020 yılında ise 273 tona yükselmiştir.

Dünyada 2019 yılında 69.342 ha alanda 174.027 ton kenevir lifi üretimi gerçekleştirilmiştir. Hektara kenevir lif verimi İtalya’da 8.472 kg, Hollanda’da 7.884 kg, Polonya’da 7.628 kg, Türkiye’de ise 964 kg’dır.

Son yıllarda dünya geneline baktığımızda çeşitli kanun ve yönetmeliklerle pek çok ülkede kenevire dair yeniden düzenlemeler yapılmaktadır. Kenevir üretimi kontrollü olarak serbest bırakılmaktadır. 70-80 yıl öncesinde dünyada yaklaşık bir milyon hektar alanda üretimi yapılan kenevirin ekim alanları sürekli azalarak 130 bin hektarlara kadar düşmüş olup son yirmi yılda yeniden önemi artan bitkilerden biri olmuştur.

Cannabis sativa var. sativa türünden geliştirilen çeşitler endüstriyel amaçla farklı sektörler tarafından kullanılır hale gelmiştir. Dünyada kenevir alanındaki gelişmeler, Türkiye’ye de yansımış ve son beş yıldan beri yeniden gündeme gelerek ilgi artmıştır. Kenevir tohumları Anadolu’da uzun yıllardan beri çerez olarak adına türküler yazılan çedene adıyla bilinen ve kullanılan bitkidir. Kenevir, farklı amaçlar için yetiştirilen ve kullanılan önemli bir kültür bitkisidir.

Ülkemizde halen 20 ilde izinli olarak ekilen kenevir bitkisinin üretim alanlarına Konya ili de eklenince 21 ilde yetiştirilmeye başlanılmıştır. Kenevir üretmek kolaydır, bizim ekolojimize de uygundur. Ancak bir bitkinin kullanım alanları o bitkinin yayılmasını sağlayan önemli bir unsurdur. . Konu uzmanları esrar özelliği çok düşük olan endüstriyel kenevir çeşitlerinin ıslah edildiğini ve çeşit sayısının giderek arttığını ve ekimlerinin giderek yaygınlaştığını belirtmektedirler. Tetrahidrokannabinol (THC) Hint keneviri (Cannabis sativa ve Cannabis indica) bitkisinde doğal olarak bulunan analjezik maddedir. Bu madde esrarın etken maddesidir. Bitkinin dişisinde erkeğine kıyasla 4-5 kat daha fazla bulunur. Kenevir tohumlarında THC yok denecek kadar azdır.

Yetiştiricilikte dikkat edilecek hususlar

Kenevir yetiştirecek üreticilerin sorumluluklar bu maddede belirtilmiştir.

MADDE 9 – (1) Kenevir yetiştiriciliği yapan çiftçiler veya bilimsel amaçlı araştırmada görev alanlar;

a) İzin belgesinde belirtilen amaca uygun yetiştiricilik yapmak ve yetiştiricilik amacına aykırı iş ve işlemlerin yapılmasını engelleyecek tedbirleri almakla,

b) Kamu görevlilerinin yetiştiricilik alanında yapacağı kontrollere yardımcı olmakla,

c) Hasat sonrasında esrar elde edilmesini önlemek için kenevir bitkisinin yan dal, yaprak ve çiçek gibi artıkları derhal imha etmekle,

ç) Bilimsel araştırmalar amacıyla yapılan kenevir yetiştiriciliğinde, elde edilen kenevir veya ürünlerine yönelik yapılan işlemleri, takvim yılı içerisinde yetiştiricilik izni veren il veya ilçe müdürlüğüne bildirmekle, yükümlüdürler.

(2) Yetiştiricilik sonunda elde edilen tohumluk için 31/10/2006 tarihli ve 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu hükümleri esas alınır. Üretim sonunda elde edilen tohumlar ise çimlendirilmemek şartıyla ilgili mevzuata uygun olarak kullanılır.

Yetiştirici yönetmelik şartlarına uymayı taahhüt ederek Tarım ve Orman Bakanlığı ilçe müdürlüğüne ÇKS’de belirterek ekilecek alanın planı, krokisi gibi ilgili mevzuata uygun verileri vermek ve arazideki bitkiyi korumakla sorumludur. Aksi halde izinsiz yetiştiricilikten dolayı cezai işlem uygulanmaktadır.

Bu nedenlerle kenevir ekeceklerin mutlaka yönetmelik şartlarına uymaları ve ektireceklerin de ürünü değerlendirme hususunda bölgemizde acil yatırımlar yapması gerekmektedir.

 

 

Ülkemizde de THC oranı çok düşük özellikte olan kenevirlerin belli bölgelerde ve belli şartlar dâhilinde devlet iznine bağlı olarak kontrollü olarak üretilmektedir. Ancak bu alanda faydaları ve kullanımı ile ilgili belirtilen alanlarda yetiştirilen ürünün değerlendirilmesi konusunda bir boşluk görülmektedir. Bu boşluğu devlet öncülüğünde ve özel sektör dayanışmasıyla, istismara mahal vermeyecek şekilde bir an önce doldurmak gerekmektedir.

Kenevir üretiminin artırılması ve tarıma kazandırılması için kullanım alanlarına yönelik sanayisinin acilen kurulması gerekmektedir. Sanayi kurulduğu takdirde bitki alternatif bir bitki olarak tarıma kazandırılacak doğrudan ve dolaylı olarak da istihdam ve ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır.

Prof. Dr. Mevlüt MÜLAYİM

 

Neler Söylendi?