Sanayi alanında en önemli sektör şüphesiz imalat sanayi olup, öne çıkan sektörde gıda sanayisidir.
Sosyo-ekonomik açıdan etken bir sektördür. Sağlamış olduğu katma değer, istihdam ve ihracata katkısı da çoktur.
Aynı zamanda rekabet gücü yüksek olan bu sektör, yatırımlarda da hep öne çıkmasıyla da günümüzde aktif olduğu kadar, cazip bir sektör haline gelmiştir.
Covit-19 salgını devam ettiğinden, dünya genelinde ve ülkemizde de gıda sanayi beslenme ve sağlıklı kalmada öne çıkıyor.
Tüketimin ve talebin sürekli artmasıyla, tarıma dayalı sektör olmasıyla da stratejik bir konuma sahiptir.
Gelinen noktada Tarım sektöründeki gelişen olumsuzluklardan gıda sanayi derinden etkileniyor.
Bu sebepten gıda ve tarım sektörü ayrı düşünülmemelidir. Birlikte ele alınmalıdır.
Her iki sektörün istenilen düzeyde gelişimi sağlanırken, gereken özende gösterilmelidir.
Çünkü insanlık var olduğu sürece, gıda ve tarım sektörün aktifliği, cazipliği, sürekliliği devam edecektir.
Beslenmeyle birlikte, sağlıklı kalmamız içinde hayati bir sektör olma özelliğini de sürdürecektir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın, Ankara’da Pazar ve marketlerde gerçekleştirdiği “Gıda Sepeti” araştırmasının Ocak 2021 sonuçları açıklandı.
Mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 77 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetinin toplam tutarında Ocak’ta, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 3,6 oranında yükseliş yaşanmıştır.
Araştırmaya göre Gıda Harcamalarında son bir yıllık artış ise, yüzde 28,6 olarak gerçekleşti. Fiyatlar artmaya devam ederken, açlık sınırı da 3 bin 267 TL’ye kadar yükseldi.
En yoksul kesimin harcamalarının en az üçte birini ayırmak zorunda kaldığı gıda harcamaları 2021 yılına da hızlı bir artış eğilimiyle başladı.
Dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması ise Ocak’ta önceki aya göre, 121 lira artarak 3 bin 267 liraya kadar çıktı.
Bu yıl Ocak ayında geçen yılın Ocak ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 23,4, et-balık fiyatlarında 19,1 süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 21,4 oranında artış yaşandı.
Bir yıl öncesine göre Yağ fiyatları yüzde 47,5, Meyve fiyatları yüzde 35,1, sebze fiyatları da yüzde 51,6 oranında artış gösterdi.
Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 30,8, diğer gıda fiyatları ise yüzde 10,4 oranında zamlandı.
Gıda fiyatlarında yaşanan bu artış, dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için alması gereken kaloriyi sağlayacak gıda maddelerinden oluşturuldu.
Hesaplamalar, çalışan yetişkin bir erkek için günlük 3.500, yetişkin bir kadın için 2.800, çocuk için 2.100 kalori, genç için de 3.780 kalori gereksinimi dikkate alınarak yapıldı.
Ocak’ta açlık sınırı yetişkin bir erkek için 939 lira, yetişkin bir kadın için 751 lira, çocuk için 563 lira ve genç için de 1.014 lira oldu.
Halen süren salgın sürecinde gıda ürünleri düzenli beslenmemizde hem de sağlıklı kalmamızda hayati bir öneme de sahiptir.
Söz konusu ürünler çok tüketilmesinden dolayı da neredeyse haftalık olarak fiyatlar değişirken, sürekli zamlanıyor.
Üreticiye de hak vermemek elde değildir. Artan maliyetler, enerji ve ulaşım giderlerinin de gün be gün artması haliyle gıda ürünlerinin fiyatlarının yükselmesine neden oluyor.
Yaşadığımız salgından sokağa çıkma kısıtlamalarıyla esnaflarımız, sanatkârlarımız ve hepimizin ekonomik anlamda kazancı da sürekli düşüyor.
Haklı olarak hepimizin ortak beklentisi, gıda ürünlerinin sürekli zamlanmasının önüne geçilmesidir.
Süreci fırsata çevirmek isteyenlere fırsat verilmeyip, gerekenlerin yapılmasıdır.
Ne derseniz böyle yapılması gerekmez mi?