Evet, Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Kardeşlerim, Canlar,
Bu güne kadar yazdıklarımı kitaplaştırsam olur mu, acaba tepkiler ne olur, gibi düşünceler içindeyken bir anda yazdıklarımı sayfalara dökmek istiyorum artık dedim. Konu çok, çok olmasına rağmen okuyanın da ilgisini çekecek, belki de bir ilki gerçekleştirmek için hayalimdekini gerçekleştirmek için inşasına başladım ve ortaya bu eser çıktı. Okurların kendi yaşadıklarıyla örtüştürecek birçok konu bulacakları bir kitap oldu diye düşünüyorum.
Sevgili dostlarım, ömrüm boyunca bir şeyleri araştırmak bir şeylerle uğraşmak benim karakterim oldu. Ne yapabilirim nasıl bir eser bırakabilirim diye düşünürken sevgili abilerim, ablalarım ve kardeşlerimin çok güzel kitaplar yazdığını gördüm, okudum. Acaba başarabilir miyim derken baktım yazılarımı kaleme almaya başlamışım bile. “Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş. “derler ya, ben sıkışmasam da “Ne yazmalıyım? ”diye düşünürken yüreği güzel bir dostun tavsiyesi gökte ararken yerde bulmuştum yazacağım kitabın konusunu. “Neymiş bu konu, bir an önce yazsanız da biz de merak edip durmasak.” diyenleri duyar gibiyim. Konu mu? Öyle somut bir konu değil. Hatta çoğu kişinin “İki satırlık yazıdan esinlenip konu mu yaratılır?” diye düşüneceğini de biliyorum;
Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Dostlarım, Canlar,
Bana böyle şeylerle mi mutlu oluyorsun? Diyenlere nelerle mutlu olduğumu yazmak istedim. Bana mutluluk veren yaşanmışlıkları tek tek sıralayacak değilim, şu anda aklıma gelenleri yazıyorum.
Önce mutlulukla ilgili söylenmiş güzel iki sözü aktarmak istiyorum,
“Mutluluk bir armağandır ve işin sırrı onu beklemekte değil, geldiğinde memnun olmaktadır.”
“Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur.’’
Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır. Gerçek mutluluğun kendi içinizde yattığını fark edin. Huzur, mutluluk ve neşeyi dış dünyada aramayı bırakın. Paylaşın. Gülümseyin. Kucaklaşın. Mutluluk, kendinize birkaç damla bulaştırmadan başkalarına dökebileceğiniz bir şey değildir. Hayatta mutluluk veren şeyler çok küçük parçalardır. Bir iyilik, bir gülümseme, tatlı bir bakış, iyi bir dilek, Aslında mutlu olanlar, bu küçük şeylerin huzuruna varmış olanlardır.
Sevgili dostlarım,
Kim ne derse desin “mutlu olmak” kendi elimizdedir. Her olaya, düşünceye, insana; at gözlüğü ile ön yargılı, bardağın boş yanını görerek baktığımız sürece mutluluk bizim neyimize. Gittiğiniz, konuk olduğunuz bir yerden eve dönünce “Oh be! İnsanın evi gibi var mı?” diyor, evde ayağınızı uzatıyorsanız bu mutluluktur. Bir şey üretim topluma suna biliyorsan bu çok büyük bir mutluluktur. Ben; yazarken, son zamanlarda uğraş haline getirdiğim yaşanmışlıkları aktarmaktan çok mutluyum.
Gazetelerin köşe yazılarını okurken ve seni anlayan biriyle içten samimi bir sohbet ederken mutluyum. Buraya birkaçını sıraladığım mutluluk veren durumların onlarcasını daha yazabilirim. Sonra da derim ki “Önemli olan günlük yaşanmışlıklara olumlu bakıp mutlu olabilmek gerekir.”
Sevgili dostlarım, canlar,
Mutluluğun kaynakları bu kadar çok da bizi mutsuz kılan olaylar, yaşanmışlıklar yok mu? Hem de o kadar çok ki. Her insanın az ya da çok yaşadığı özel yaşamıyla ilgili mutsuzlukları ortaya dökmenin bir anlamı yok. Elden geldiğince bunları olumluya çevirmek gerekir. Beni asıl mutsuz eden “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.” sözüne uygun olarak bu güzel vatanın götürüldüğü noktadır. Mutluluğumu anlatmaya çalışırken bunları yazmak istemedim ama beyazın yanında siyahtan da söz edersek beyazı daha iyi anlatmış oluruz.
Sağlıklı olun, iyimser bakın, mutlu yaşayın. 2021 yılı tüm insanlık âlemine sağlık, huzur ve mutluluk getirsin inşallah!
SAYGILARIMLA VESSELAM!