Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Kardeşlerim, Canlar
İnsanlar neden gelip geçici olan makamda, mevkide üstün görürler kendilerini. Birçok krallar, derebeyleri ve padişahlar makam ve mevki sahibiydi. Hepsi de gitti, ancak iyilerin iyiliği, kötülerin kötülüğü yüz yıllarca hala konuşuluyor. Kişiliksiz ve egoist birinin makam ve mevki ile övünmesi neye yarar? Bu tip makam hastaları, tabiatı gereği malı sevdiği gibi makamı da sever.
Sevgili dostlarım,
Makamdan önce insanlar geçen yazımızda da dikkat çekmeye çalıştığımız gibi, başkaları ile uğraşmak yerine kendi özüne dönebilse ve kendi hata, kusurlarını görebilse keşke. Çünkü siz kendinizi ne kadar iyi ve doğru görseniz de kesin olan bir gerçek vardır ki kendi hata ve günahınız yeter size. Esasen kendine gerçek anlamda iyilik etmek isteyen her yönetici başkalarındaki hataları ile birlikte yaptığı güzel işleri de görüp denetimini ona göre yapması gerekir. Sizlere tavsiyem dünyadaki her şey gibi sahip olduğunuz makam ve mevkiler gelip geçicidir. Bir makama ya da mevkiye gelmek bir takım sorumlulukları beraberinde getirir. Bulunduğunuz mevkide kalıcı olmak için o mevkiye gelmeden önceki dost ve tanıdıklarınızı unutmamalısınız. Çünkü makama geldikten sonra kazanılan dostlar makamdan düşünce bir anda kaybolmaktadır. Her zaman mütevazı olmalısınız, ulaşılmaz olmamalısınız. Kendinizi vazgeçilmez zannetmeyin. Unutmayalım ki mezarlıklar kendini vazgeçilmez zannedenlerle doludur. Makamlar insanları yüceltmek için değil, insanlar makamları yüceltmek için çalışmalıdır. Makamlar kalıcı, insanlar ise gelip geçicidir.
Biri çıkar gelir sizlerin yıllarca mücadele ettiğiniz emeklerinizi yok sayar. Sizleri ekarte ederek kendi düzenini kurmak için sizlerle mücadele eder farkına bile varamazsınız. Çok güvendiğiniz sağlığınızı bir gün kaybeder ve öğündüğünüz makamı yitirebilirsiniz. Makam ve mevkiiniz elden gittikten sonra eyvah dersiniz lakin iş işten çoktan geçmiştir.
Sizler bir zamanlar beraber gece gündüz çalıştığımız güzel bir insandınız. Makama ya da statüye kavuşunca neden diğer insanlara yüksekten bakar oldunuz. Sizin farklılığız nedir acaba? Sadece bir statü kazanmak makama ulaşmakla mı adam olunuyor anlamak gerçekten çok zor. Makamla büyümeyip, makamını büyüten erdemli insan, iyi ve güzel olan işleri takdir eden ve ödüllendiren, kötü işleri gereken şekilde cezalandırandır. Makamda doğruluk, güvenilirlik, cesaret gibi güzel özelliklere sahip ve aynı zamanda duyarlı, samimi, iyi yürekli, ölçülü ve tevazu sahibi olan insandır. Aksi halde milletin lanetlediği sadece yönetici olursunuz. Çünkü toplumda bu yönde bir algı var. Bu yıkılamaz olan tabuyu değiştirmek gerçekten meşakkatli ve zor. Sizler öylesine mevki ve makam hırsına kapılmışsınız ki o kurumu ayakta tutan çalışanları hiç de galeye almıyorsunuz.
Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Kardeşlerim,
Aslında burada bir mesaj verilmek istendi. Kim kimin adamı olursa olsun herkes değişebilir. Yani kimsenin koltuğu baki değil. Kimse şah değil, padişah değil. Kimseye asla tepeden bakmayın. Kendi yolunuzda ilerlemek o kadar da zor değil. Yeter ki oyunu kuralına göre oynayın. Asla başkalarından şüphe etme. Asla farklı olduğunu düşünme. Geçmişte yaptıkların unutma, hayatta her şeyin bir bedeli olduğunu asla unutma ve zamanı geldiğinde bu bedel ödeyeceğini aklından çıkarma. Hayattaki en büyük dostun sen olabileceğin gibi en büyük düşmanında gene sen olabilirsin.
SAYGILARIMLA VESSELAM!!